aşka fazla anlam yüklemek

elbette kıymetli, elbette güzel şey. ama hayatın tam merkezine alınması biraz hayatın neşesini kaçırıyor sanki. bir de aşka dair kalıplaşmış beklentiler var ki iki taraf da isteksizce bu saçmalıkları yapmaya çalışıyor. ya bir salın kendinizi, her şeyi de isimlendirmeyin. bu dünyada adı aşk olmayan çok daha kıymetli şeyler de var.

katıldığı önerme. efendim sonucu üreme olan bir şeye fazla anlam yüklemeyin.

bence de çok anlam yüklenmemeli, seversin bir çok şey paylaşırsın tensel çekim olur bitti bu kadar.

herkesin yapmasına gerek yok işi bilenlere bırakın siz. biz yazmak uğruna çektik çekiyoruz dibine kadar. sorunlu insanlarız.

aşk oldukça insanı eksiltebilenbir şey bu kadar anlam yüklenmesi tehlikeli ama bir insanın sahip olabileceği en güzel duygulardan biri ayrıca risk almaya değer

sadece aşka mı? her kavrama fazlası ile anlam yüklediğimizden değil mi bunca hezimetimiz?

her şeyin fazlası zarar.

karın boşanma kararı almış , ev üstüne geliyor ama yalnız kalmaktan korkar diye dışarı çıkamıyorsun

aşık olmuşsan yükle ne olacak, bir telefona fazla anlam yüklendikten daha iyidir.
oynasın duygunla, canın yansın, ot gibi yaşamadım dersin, her şarkıda bir şeyler bulursun.
kalbini ölene kadar kullanmayacak mısın?
organ bağışı mı yapacaksın?
az da senin için atsın, onun için atsın.
herkes gider zaten, sende gideceksin, boş gitme bari.

aşka anlam yuklemiceksek neye anlam yuklicez. gerçekten hissedince sanki geri kalan her şey flu, yokmuş gibi, başka her şey önemsiz. kendimi daha çok seviyorum onu severken, daha güçlü hissediyorum, her şeyi başarmaya hevesim, dünyayı değiştirmeye inancım var. olmazları mümkün kılmaya niyetim var. onunla dağları denizleri aşmaya, engel tanımadan hayal kurmaya, o hayallere koşmaya içimde can atan biri var. ismet özel in de dediği gibi 'halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti'