asla takdir etmeyen baba tipi
başlık "dünyanıneniyibeşbininciyazarı" tarafından 14.12.2020 19:51 tarihinde açılmıştır.
1.
1950 model baba. her dalda ayrı ayrı nobel, oscar ve altın portakal ödülü kazansan ha iyiymiş de geçer. ne istiyorsun be adam. atatürk olmamızı mi!
devamını gör...
2.
çocuğundan çekinen ve aile içi iletişimsizlik yaşayan baba bu... ölmeye yakın açılır dili.
devamını gör...
3.
çocukluğunda takdir edilmemiştir...
devamını gör...
4.
insan kendini yetiştirmeden çocuk yetiştirmemeli. bu babaların yetiştirdiği bireyler, ya da yetiştiremediği, başarı elde edince de mutsuz , gözünü hırs bürümüş genelde tatminsiz bireyler olurlar. genelde bize de olan, bir şeyi elde edince onu elde etme aşamasındaki hevesimizin bitip artık hevessiz olmamız gibidir. bu bireylerde bu durum, maksimumdur. bir gün o takdirin geleceğini düşünürler. tam zıttı da mümkündür. topluma zararlı bir birey olma yoluna kadar gider. bilemiyorum altan. ebeveynler hep çocuk yetişkinlerden oluşmakta.
devamını gör...
5.
asla yaranamazsınız .ağzınızla kuş tutsanızda nafile .sizden her zaman yapabileceğinizin çok üstünde şeyler bekler .genelde karşılaştırma yapar.
devamını gör...
6.
emekli albaydır.
devamını gör...
7.
kendi yaşadığı kötü bir şeyi başkasına, özellikle de çocuğuna yaşatan kişilere aşırı sinirleniyorum. sen o durumun cefasını çekmişsin ne kadar kötü hissettiğini tatmışsın, niçin yaşadıklarının sorumlusu kendi evladınmış gibi davranıyorsun?
devamını gör...
8.
sosyal hayatta geç karışmama sebep olan yıllarca kendimden nefret etmemi sağlayan baba tipi, veli toplantısında hoca seni övdü ama babam bunu 5 ay sonra söyler sebep şımarma diye söylemedim. şimdi söylesen asla üstüne alınmaz zevkine çocuk yapıp hiçbir şekilde yetiştiremeyen istediği birkaç ıvır zıvırı alınca da ne istiyorsanız yapıyoruz diyen baba tipi.
devamını gör...
9.
egoistin tekidir.
devamını gör...
10.
yan yanayken hiç etmiyor ama arkamdan övüyormuş, ben de duyarak öğreniyorum
devamını gör...
11.
odun.
devamını gör...
12.
baba dediğin takdir etmez. baba dediğin; ondan daha iyi araba kullansan da homurdanacak bir şey bulur, internetten mtv öderken bir sürü şey söyleyip yatırınca bu kadar sürecek ne vardı der. takdir yetkisi annededir. babalarda böyle bir özellik yok. yaratılış kusuru.
devamını gör...
13.
çocuğunun özgüveninin zedelenmesine sebep olur.
devamını gör...
14.
babamı çok seviyorum bunu belli ediyorum çalışıyorum onu yapıyorum bunu yapıyorum ara ara anlatıyorum yaptıklarımı övümüyor ama gidiyor akrabalara yada tanıdıklara anlatıyor böyle yaptı bunda başarılı oldu şöyle yaptı diye hayır anlamıyorum o kadar başarı elde ettiğim halde neden bir tek aferimi elde edemiyorum.
devamını gör...
15.
gerçeklikten uzaklaşırsanız birilerinin takdirini onayını beklersiniz. dünya başınızı okşamak için şefkatle sizin başarılarınızı beklemiyor. bir zirve var, herkesin kendi zirvesi, oraya doğru yürümeyi seçmişler var, orada olanlar var, zirvenin farkında bile olmayanlar var, düşüp vazgeçenler var. kendi hikayenizi seçin. nerede duracağınıza karar verip direkt dalın meseleye. çalışın, üretin, bir işe yarayın.
bu eşsiz gezegende çok belirgin sınırlar var. baba ve analarımız bizim taşıyıcımız. onlara karşı, onları sevmek ve saygılı olmak dışında hiçbir zorunluluğumuz yok. iyi ki varlar. iyi ki bizimleler. hayat hepsini korusun. hepsini yüceltsin. ama başka bir neslin insanları kendileri. doğruları çok farklı. o yüzden onlardan hiçbir şey beklemeyin ve doğru olduğunu düşündüğünüz eylemlerde müthiş bir kararlılık göstererek amacınıza ulaşın. bu kadar edilgen olmak insan onurunu zedeler. lamiya gibi oradan oraya savrulmayın. sürekli ağlamaklı bir haldesiniz ve dünyaya karşı küfürler savuruyorsunuz. kardeşlerim size hiçbir şey vadedilmedi. iyi olacağı, kolay olacağı söylenmedi. muhakkak başaracağınız söylenmedi. bunları siz kurguladınız ve olmayınca haksızlığa uğramış gibi davranıyorsunuz. anne ve babalarınız sadece yoldaşlarınızdır. onları o kadar gözünüzde büyütmeyin. sevin sayın ve byby. sonrası sizin yolculuğunuz.
romantizm gerçekten bir hastalıktır. ailelerimizi de kutsal bir birliktelik gibi algılamamalıyız. tesadüfen bir araya geldik ve birbirimizden memnun olmayı öğrenmeliyiz. sürekli savaşılmaz. sürekli beklenti içinde olunmaz.
ama eğer çok rahatsızsanız bu çocuksu ihtiyacınızın karşılanmamasından, gidin? kendinize sizi sürekli övüp yüceltecek, sürekli başınızı okşayıp gözyaşlarınızı silecek, "ah olur mu öyle şey" deyip gerçekliği görmenizi engelleyecek birilerini bulun. doğru söylemeseler de duymak ya ihtiyacınız, duyacaksınız istediklerinizi. sırtınız sıvazlanacak merak etmeyin. size başka ötekilere başka konuşacak, hakkınızda iyiye dair tek bir hissi aslında barındırmayacak, sizi içten içe aşağılayıp ezecek, hangi saikle olursa olsun hakkınızda tek bir samimi düşüncesi olmayacak ama olsun. sonuçta sizi teselli edip başınızı okşadı. onlar gerçekten de müthiş insanlar. sürekli sizi sadece günü kurtarmak için sömüren bir yeni aile yaratın kendinize zor değil. "biz" dediğiniz o yapı küçücük bir rüzgarla nasıl yıkılacak bilmeden öyle dolanın etrafta. riyakarlık döngüsünün bir parçası olun. birbirinizi kandırıp arkanızdan iş çevirin ama sevgiyle gülümseyin. çocukken böyle öğrendiniz, bunu yapmaya devam edin. arayın bulun onları. milyonlarca var. her yerdeler. hemen sahiplenecekler sizi. ama sakın her şey bittikten sonra ağlamayın. sakın döngü kendini tekrar ettiğinde; "neden hep benim başıma geliyor bütün bunlar, yaşıtların başka kafalarda yaşarken ben neden bu kuyudayım, neden herkes böyle, neden benim arkamdan iş çeviriliyor, neden bana yalan söylüyorlar, neden kimse net değil, neden herkesin hep bahanesi var" diyerek ağlamayın. ileride evleneceksiniz çoluğunuz çocuğunuz olacak. aynını yaşayacaksınız. karınız da kocanız da size aynını yapacak. sırf riya döngüsünü korumak için, sırf günü kurtarmak için yapıp ettikleriniz tekrar tekrar karşınıza çıkacak. iş arkadaşlarınız, tanışlarınız, akrabalarınız, tümü, tümü bu saçmalığa alışacak. netliği ve gerçekliği kaybettiğiniz anda aklınızı da kaybedersiniz. yapmayın. riya döngüsünden çıkın ve sorun; "aslında ne oldu?" bahaneler, öyle değildi de şöyleydiler, aslında şöyle demiştimler, öyle yapmak istememiştimler hepsi uyuşturur. netlik bu kargaşanın tam ortasında duruyor. ve çok önemli; lütfen çocukken yaptığınız gibi yaparak yetişkin hayatınıza çıkar sağlayabileceğinizi sanmayın. lütfen bu döngüden çıkın. çünkü bilin ki tekrar edecek. nerede olursa olsun. evleneceksiniz karınız yapacak, çocuklarınız yapacak, iş arkadaşlarınız yapacak, akrabalarınız yapacak. o döngüde olduğunuz sürece değişmeyecek. netliği, gerçekliği kaybetmeyin. çünkü bigün ona ihtiyacınız olacak. muhakkak olacak. inanın olacak. kafanız bu kadar karışmışken ihtiyacını hissettiğiniz bu şey, artık güya mesela çözülmüşken sizi kendine muhtaç etmesin. onu sahiplenin.
gerçek pürüzlüdür. gerçek sevgi de pürüzlüdür. vıcık vıcık değildir. şüpheli değildir. sürekli kıvırmaya ihtiyaç duymaz. nettir. oradadır ve temsil ettiği şey yine gerçeğin kendisidir. saptırılmaz. saptırılamaz. üzeri de örtülemez.
ananız babanız düşmanınız değil. dış dünya da size hiçbir şey vadetmedi. istediğiniz an yarışmadan çekilebilirsiniz. ama bari zırlamayın. bırakın gerçek erkeklerle gerçek kadınlar kaldırsın ayağa medeniyeti. sizin harcınız değil. başınızı okşayacak birini bulun. size bir günlük hediye etsin ve oraya yazın bunalımlarınızı.
bu eşsiz gezegende çok belirgin sınırlar var. baba ve analarımız bizim taşıyıcımız. onlara karşı, onları sevmek ve saygılı olmak dışında hiçbir zorunluluğumuz yok. iyi ki varlar. iyi ki bizimleler. hayat hepsini korusun. hepsini yüceltsin. ama başka bir neslin insanları kendileri. doğruları çok farklı. o yüzden onlardan hiçbir şey beklemeyin ve doğru olduğunu düşündüğünüz eylemlerde müthiş bir kararlılık göstererek amacınıza ulaşın. bu kadar edilgen olmak insan onurunu zedeler. lamiya gibi oradan oraya savrulmayın. sürekli ağlamaklı bir haldesiniz ve dünyaya karşı küfürler savuruyorsunuz. kardeşlerim size hiçbir şey vadedilmedi. iyi olacağı, kolay olacağı söylenmedi. muhakkak başaracağınız söylenmedi. bunları siz kurguladınız ve olmayınca haksızlığa uğramış gibi davranıyorsunuz. anne ve babalarınız sadece yoldaşlarınızdır. onları o kadar gözünüzde büyütmeyin. sevin sayın ve byby. sonrası sizin yolculuğunuz.
romantizm gerçekten bir hastalıktır. ailelerimizi de kutsal bir birliktelik gibi algılamamalıyız. tesadüfen bir araya geldik ve birbirimizden memnun olmayı öğrenmeliyiz. sürekli savaşılmaz. sürekli beklenti içinde olunmaz.
ama eğer çok rahatsızsanız bu çocuksu ihtiyacınızın karşılanmamasından, gidin? kendinize sizi sürekli övüp yüceltecek, sürekli başınızı okşayıp gözyaşlarınızı silecek, "ah olur mu öyle şey" deyip gerçekliği görmenizi engelleyecek birilerini bulun. doğru söylemeseler de duymak ya ihtiyacınız, duyacaksınız istediklerinizi. sırtınız sıvazlanacak merak etmeyin. size başka ötekilere başka konuşacak, hakkınızda iyiye dair tek bir hissi aslında barındırmayacak, sizi içten içe aşağılayıp ezecek, hangi saikle olursa olsun hakkınızda tek bir samimi düşüncesi olmayacak ama olsun. sonuçta sizi teselli edip başınızı okşadı. onlar gerçekten de müthiş insanlar. sürekli sizi sadece günü kurtarmak için sömüren bir yeni aile yaratın kendinize zor değil. "biz" dediğiniz o yapı küçücük bir rüzgarla nasıl yıkılacak bilmeden öyle dolanın etrafta. riyakarlık döngüsünün bir parçası olun. birbirinizi kandırıp arkanızdan iş çevirin ama sevgiyle gülümseyin. çocukken böyle öğrendiniz, bunu yapmaya devam edin. arayın bulun onları. milyonlarca var. her yerdeler. hemen sahiplenecekler sizi. ama sakın her şey bittikten sonra ağlamayın. sakın döngü kendini tekrar ettiğinde; "neden hep benim başıma geliyor bütün bunlar, yaşıtların başka kafalarda yaşarken ben neden bu kuyudayım, neden herkes böyle, neden benim arkamdan iş çeviriliyor, neden bana yalan söylüyorlar, neden kimse net değil, neden herkesin hep bahanesi var" diyerek ağlamayın. ileride evleneceksiniz çoluğunuz çocuğunuz olacak. aynını yaşayacaksınız. karınız da kocanız da size aynını yapacak. sırf riya döngüsünü korumak için, sırf günü kurtarmak için yapıp ettikleriniz tekrar tekrar karşınıza çıkacak. iş arkadaşlarınız, tanışlarınız, akrabalarınız, tümü, tümü bu saçmalığa alışacak. netliği ve gerçekliği kaybettiğiniz anda aklınızı da kaybedersiniz. yapmayın. riya döngüsünden çıkın ve sorun; "aslında ne oldu?" bahaneler, öyle değildi de şöyleydiler, aslında şöyle demiştimler, öyle yapmak istememiştimler hepsi uyuşturur. netlik bu kargaşanın tam ortasında duruyor. ve çok önemli; lütfen çocukken yaptığınız gibi yaparak yetişkin hayatınıza çıkar sağlayabileceğinizi sanmayın. lütfen bu döngüden çıkın. çünkü bilin ki tekrar edecek. nerede olursa olsun. evleneceksiniz karınız yapacak, çocuklarınız yapacak, iş arkadaşlarınız yapacak, akrabalarınız yapacak. o döngüde olduğunuz sürece değişmeyecek. netliği, gerçekliği kaybetmeyin. çünkü bigün ona ihtiyacınız olacak. muhakkak olacak. inanın olacak. kafanız bu kadar karışmışken ihtiyacını hissettiğiniz bu şey, artık güya mesela çözülmüşken sizi kendine muhtaç etmesin. onu sahiplenin.
gerçek pürüzlüdür. gerçek sevgi de pürüzlüdür. vıcık vıcık değildir. şüpheli değildir. sürekli kıvırmaya ihtiyaç duymaz. nettir. oradadır ve temsil ettiği şey yine gerçeğin kendisidir. saptırılmaz. saptırılamaz. üzeri de örtülemez.
ananız babanız düşmanınız değil. dış dünya da size hiçbir şey vadetmedi. istediğiniz an yarışmadan çekilebilirsiniz. ama bari zırlamayın. bırakın gerçek erkeklerle gerçek kadınlar kaldırsın ayağa medeniyeti. sizin harcınız değil. başınızı okşayacak birini bulun. size bir günlük hediye etsin ve oraya yazın bunalımlarınızı.
devamını gör...
16.
babası tarafından hiç takdir edilmemiş olması muhtemel babadır.
ama hata etmektedir, tamam bazı şeyleri anlaması için bazen katı olmak gereklidir ama takdir etmek hem güzel bir iletişim becerisi hem de motive edicidir.
bazen görüyorum ağzının içine bakıyor babasının çocuk, güzel bir söz duymak için adam aptal aptal yüzüne bakıyor. yapmayın kardeşim böyle olacaksa çocuk falan. sonra bunlar böyle sevgisiz ilgisiz büyüyüp başkalarına bela oluyorlar.
ama hata etmektedir, tamam bazı şeyleri anlaması için bazen katı olmak gereklidir ama takdir etmek hem güzel bir iletişim becerisi hem de motive edicidir.
bazen görüyorum ağzının içine bakıyor babasının çocuk, güzel bir söz duymak için adam aptal aptal yüzüne bakıyor. yapmayın kardeşim böyle olacaksa çocuk falan. sonra bunlar böyle sevgisiz ilgisiz büyüyüp başkalarına bela oluyorlar.
devamını gör...
17.
şu an itibari ile 55+ yaş olanların genelidir.
devamını gör...
18.
atatürk olsan hatayı niye geç aldın der.. bahane ve açık bulmak onların en iyi silahı savaşamazsın.
devamını gör...
19.
seni tanımaz ki takdir etsin, artık o kendi babasıdır sen de o’sundur. her anne baba kendi gerçekliğini çocuguna öğretir. aynı zincirde herkesi heba etmeye devam eder sen içinden çıkmazsan. babamın tozunu üzerimden atmak için çok uğraştım ama çok da kaybım oldu sayesinde. ama git sor şimdi ona; vefasız hayırsız evlattan öte değilim. hayatımın her adımımda köstekti. yapacagım şeylerde bile “yapamazsın” diyen ilk kişiydi. oysa kızlar babalarına aşık büyürdü. elimden aldı. kendısını en son annemın cenazesınden sonra gördüm mesela onda da bana sınır harbı gecırttırdı yıne. bencıl bır adam cunku. bencıllıgı içinde yaşayıp göçececk bu hayattan. bana da bu düşünceler kalacak hayatım boyunca
devamını gör...
20.
kimse rakibini kolay kolay takdir etmez çünkü.
devamını gör...