1.
1925 yılında gazi mustafa kemal atatürk tarafından, farklı toprak sahiplerinden parça parça alınarak, bu arazilerin üzerine kurulmuş olan çiftliktir. türk tarımının öncüsü olma özelliğine sahip olan çiftliğin içerisinde devlet mezarlığı, sergi ve müze salonu, piknik alanları ve atatürk evi bulunmaktadır. 1937'de hazineye bağışlanan çiftlik, günümüzde tarım ve orman bakanlığına bağlı tüzel kişiliği haiz bir kuruluş olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
devamını gör...
2.
dondurması çok güzel. kokoreç de güzeldi bir zamanlar ama artık güzel olduğunu düşünmüyorum. ya da benim son yediğim yer bozdu.
devamını gör...
3.
hakiki bal yemiş bir yazar olarak şu ana kadar yediğim en gerçek/hakiki bal budur.
öyle böyök böyök markalara gerek yok mis gibi bal. ha tat olarak %100 hakiki değil ancak %90+ diyebilirim..
öyle böyök böyök markalara gerek yok mis gibi bal. ha tat olarak %100 hakiki değil ancak %90+ diyebilirim..
devamını gör...
4.
kokoreç yediğim ve tadını unutamadığım yer.
devamını gör...
5.
önce mitaş'ı yapmışlar, kırsalın ortasında galvaniz yapıyor adamlar. asit olduğu gibi atmosfere çıkıyor, sonra ağaçların üstüne iniyor. ardından kaçak sarayı yaptılar. göertlek anka parkla mum dikti. atatürk orman çiftliği diye bir şey kalmadı. eskiden bira içilir kokoreç yenirdi. mafyaya teslim edildi o mekanlar. nezih bir ortamda yemek yiyeceğim derseniz merkez lokantsı vardı. tarihe karıştı.
melih goertlek orman çiftliğine giden yol tabelalarını atatürk oç diye değiştirdi bir vakit, akplisinin, chplisinin kendisine kayacağını anlayınca o pis sırıtışıyla kıvırttı, böyle anlam çıkartmanın kötü niyet olduğunu söyledi, sonunda seke seke değiştirdi levhaları.
kuruluşu da pek şaibelidir. arazinin bir bölümü devletin, bir bölümü kişilerin malıdır. devlet malı, ihsan doğramacı'nın bilkent arazisini aldığı yöntemle atatürk tarafından satın alındı. halkın elindeki kısım ya satarsın ya satarsın şeklinde bir ticaretle aynı fiyata alındı. 1950'de, bazı arazi sahipleri izalei şuyu davası açarak arazilerini geri aldılar. iç anadolu'daki tek traktör konya'daydı. ankara'ya getirildi ve yakıtı devletten aoç için çalıştırıldı. ziraat fakültesinin öncülü ankara ziraat mektebi'nin öğrencileri, çiftlik için bir yıl angarya çalıştırıldılar. çiftlik içindeki bira fabrikası zarar edince atatürk tarafından devlete satılmak istendi. o zamanın başbakanı inönü "sen zaten burayı miri parayla yaptın, satma, bağışla" diye itiraz etti. o nedenle devlete bağışlandı. tabi geçen yılların birikmiş zararlarını da devlet ödemiş oldu. bu olay inönü ve atatürk arasındaki uçurumun derinleşmesinin ilk adımı oldu. ikinci adım diz bağı nişanıdır. atatürk bu olaylar üzerine inönü'nün çocuklarının tahsili için mirasına madde ekledi.
on üç satırla aoç'nin encamı.
melih goertlek orman çiftliğine giden yol tabelalarını atatürk oç diye değiştirdi bir vakit, akplisinin, chplisinin kendisine kayacağını anlayınca o pis sırıtışıyla kıvırttı, böyle anlam çıkartmanın kötü niyet olduğunu söyledi, sonunda seke seke değiştirdi levhaları.
kuruluşu da pek şaibelidir. arazinin bir bölümü devletin, bir bölümü kişilerin malıdır. devlet malı, ihsan doğramacı'nın bilkent arazisini aldığı yöntemle atatürk tarafından satın alındı. halkın elindeki kısım ya satarsın ya satarsın şeklinde bir ticaretle aynı fiyata alındı. 1950'de, bazı arazi sahipleri izalei şuyu davası açarak arazilerini geri aldılar. iç anadolu'daki tek traktör konya'daydı. ankara'ya getirildi ve yakıtı devletten aoç için çalıştırıldı. ziraat fakültesinin öncülü ankara ziraat mektebi'nin öğrencileri, çiftlik için bir yıl angarya çalıştırıldılar. çiftlik içindeki bira fabrikası zarar edince atatürk tarafından devlete satılmak istendi. o zamanın başbakanı inönü "sen zaten burayı miri parayla yaptın, satma, bağışla" diye itiraz etti. o nedenle devlete bağışlandı. tabi geçen yılların birikmiş zararlarını da devlet ödemiş oldu. bu olay inönü ve atatürk arasındaki uçurumun derinleşmesinin ilk adımı oldu. ikinci adım diz bağı nişanıdır. atatürk bu olaylar üzerine inönü'nün çocuklarının tahsili için mirasına madde ekledi.
on üç satırla aoç'nin encamı.
devamını gör...
6.
başkente değer katandır.
devamını gör...
7.
yoğurdunu, sütünü ve dondurmasını denemiş biri olarak söylüyorum ki gerçekten çok güzel. ankara'da yaşamanın en güzel yanlarından biri atatürk orman çiftliğini'nin ürünlerinden yararlanmak olabilir
devamını gör...
8.
ailelerce gidilen, çocukluğumun piknik alanıydı. hayvanat bahçesi vardı bir yanında, yıllar sonra uğramak istediğimde, yollar otomobilere kapatılmıştı, kaçak bir inşaat yapıldığı, tüm yolların değiştirileceği söyleniyordu, okşangiller familyasından bir dinozorsever var diyorlardı. şimdi ne durumdadır bilmiyorum. haberleştiğim dostlarım dinozorseveri kovaladıklarını ama ankaranın da eski ankara olmadığını söylüyorlar.
devamını gör...
9.
1925'te atatürk'ün farklı farklı kişilerden arazi alarak kurdurduğu ve ülkemiz tarımına öncülük etmesi amaçlanan çiftliktir. 1937 senesinde atatürk tarafından hazineye bağışlanmıştır.
okulla ya da aileyle gidilen, her gitmemizde içimi heyecanla dolduran güzel bir yerdi. epey oldu gitmeyeli. dondurmasını çok severdim.
hayvanat bahçesinin oradaki canlar için malesef ki kötü bir ortam olduğunu, doğal yaşam alanlarından mahrum bırakılıp resmen eziyet edildiğini çocukken anlamıyorduk tabi. her şey çok ilginç geliyordu. en net hatırladığım şey kocaman bir köpek balığsı vardı. şu aşağıdaki görsel
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/12/17/iashq9j4kozwgleb-t.jpg)
çok korkardım bundan. babam fotoğrafınızı çekeyim yanına geçin dediği an tırsa tırsa gider dururdum yanında. yanlış mı hatırlıyorum bilmiyorum bir de bunun içine giriliyordu sanki. akvaryumun olduğunu hatırlıyorum bir de. kocaman bir vatoz balığı vardı, ilk kez onu görünce de çok korkmuştum. sonra bir de piton pakize vardı. çiftlikten firar ettiği ve sonra tekrar bulunduğu haberlerini hatırlıyorum hayal meyal. * şimdi dijital hayvanat bahçesi olarak hizmet veriyor hayvanat bahçesi kısmı. böylesi daha iyi hayvanlar için en azından.
okulla ya da aileyle gidilen, her gitmemizde içimi heyecanla dolduran güzel bir yerdi. epey oldu gitmeyeli. dondurmasını çok severdim.
hayvanat bahçesinin oradaki canlar için malesef ki kötü bir ortam olduğunu, doğal yaşam alanlarından mahrum bırakılıp resmen eziyet edildiğini çocukken anlamıyorduk tabi. her şey çok ilginç geliyordu. en net hatırladığım şey kocaman bir köpek balığsı vardı. şu aşağıdaki görsel
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/12/17/iashq9j4kozwgleb-t.jpg)
çok korkardım bundan. babam fotoğrafınızı çekeyim yanına geçin dediği an tırsa tırsa gider dururdum yanında. yanlış mı hatırlıyorum bilmiyorum bir de bunun içine giriliyordu sanki. akvaryumun olduğunu hatırlıyorum bir de. kocaman bir vatoz balığı vardı, ilk kez onu görünce de çok korkmuştum. sonra bir de piton pakize vardı. çiftlikten firar ettiği ve sonra tekrar bulunduğu haberlerini hatırlıyorum hayal meyal. * şimdi dijital hayvanat bahçesi olarak hizmet veriyor hayvanat bahçesi kısmı. böylesi daha iyi hayvanlar için en azından.
devamını gör...
"atatürk orman çiftliği" ile benzer başlıklar
hayvan çiftliği
101