balans ve manevra

teoman' in yönetmen ve oyuncu olarak dahil olmasının yanında, müziklerini de yaptığı 2005 yapımı bir türk filmidir. oyuncu kadrosu sağlam olsa da konu olarak vasatın da altında kalarak gişe yapamadan gösterimlerden kaldırılmıştır.

teoman 'ın neden yönetmen ve oyuncu olmaması gerektiğini bize anlatan çöp film. çok kötü oyunculuk, vasat senaryo, kötü çekimler, anlamsız bir kurgu, gereksizce araya serpiştirilmiş sevişme sahneleri, kötü diyaloglar. daha ne olsun ki?..

biz teomanı umursamayan, serseri ve alkolik olarak nitelendirdiğimizde cool oluyor. kendisi kendisi için umursamayan, serseri ve alkolik olarak film yaptığında değil.
bu yüzden çok da tutmamış filmdir.

filmin teması boşvermişlikti. ayrıca biu biu blues efsanedir.
"bir gün uyandım, aynaya baktım ve dedim ki, bi dakka, bi dakka ya?"
genelde bu tarz amerikan filmleri altında makaleler yazılırdı eskiden, bizde böyle şeyler pek sevilmez. tabii bu arada "hala burda mısın ya?" umursamazlığı insanı rahatlatır.

aradan geçen onca yıldan sonra tekrar düşününce aşırı itici/zorlama bir filmdi.
ancak filmden bazı replikler, seanslar aklımdan silinemeyecek kadar başarılı idi.
"garson hanımefendiye tornavida" repliği de bunlardan birisidir.

teoman'ı çok iyi takip ettiği dönemde filmini de sinemada izlemiştim. film net olarak kötü bir film. kötü derken sinema olarak teknik açıdan kusurlu.

filmden hatırladığım tek bir replik var.

(bkz: babam olmasaydın seni daha çok severdim)

müzikleri her ne kadar başarılı olsa da gezegende yapılmış en kötü filmlerden biri olmasının önüne geçememiştir. teoman da yakın zamanda, geçmişte yer aldığı projeler için, oyunculuk yaptım ve rezil oldum tarzında bi açıklama yapmıştır, o da çok farklı bir fikirde değildir yani.

bir teoman filmidir.

filmin senaryosunu da teoman yazmıştır. elbette izlediğim zaman da düşündüğüm gibi buna bir film, yazılana da bir senaryo demek çok mantıklı değil. bir deneme diyelim, başarısız bir deneme. filmin kadrosu aslında bir müzikale uygun bir kadro. teoman’ın dışında filmde hayko cepkin, aylin aslım, emre altuğ ve müslüm gürses de yer bulmakta. bu isimler dışında ise berna öztürk, burak sergen, bülent kayabaş ve seda akman da filmde rastladığımız isimler.

film tuhaf bir hayatların kesişmesi öyküsü. bir pansiyonda birbirine dokunan hayatlar ve hayata dair bazı dokundurmalar içeriyor. biraz karman çorman bir hikaye. sanki ipin ucu kaçmış da yakalanamamış gibi. psikolojik bir çözümleme çalışması gibi görünen filmde diyalogların ve kurgunun zayıf olması bir yana oyunculuklar da öyle aman aman bir nitelikte değil.

filmin fragmanı yayınladığı zaman insanların ilgilisini çeken şey berna öztürk ve seda akman’lı sahnelerdi daha çok. özellikler o dönemlerde berna öztürk milli baldız olarak ciddi bir üne sahipti.

izlediğim için aşırı bir pişmanlık duymadığım ama izlemeseydim hiçbir şey kaybetmeyeceğim bir filmdi.