1.
ruhumu dizginleyen eylem
devamını gör...
2.
kimlerini sevmediği kimilerinin ise rahatladığı etkinlik
devamını gör...
3.
arkadaşlar ile yapıldığı ve sohbet yemekle şenlenen garip etkinlik
devamını gör...
4.
bir gün öğrenmeyi umduğum aktivite.
devamını gör...
5.
ortam güzelse ve tuttuğun balığı yiyosan tadı bi başka oluyor..
devamını gör...
6.
rahatlamak için gidilip kimi zaman daha da strese sokan bir bağımlılık hatta bir hastalık
devamını gör...
7.
yapmayı sevdiğim eylem.
ama ben oltayla balık tutamam, denedim ama başaramadım. ben akarsularda elle tutmayı seviyorum. oldukça zor ama kavradıktan sonra çok basittir. eğlencelidir ama eğlenceli olduğu kadar tehlikelidir de. balık yerine yılan, kurbağa, kaplumbağa, gibi hayvanlar da yakalayabilirsiniz. kurbağalar ve kaplumbağalar tehlikeli hayvanlar değil ama bir anda elinizde balık yerine bu hayvanları görünce baya tehlikeli olabiliyorlar. ama bu tehlikeleri rağmen çok eğlenceli.
ama ben oltayla balık tutamam, denedim ama başaramadım. ben akarsularda elle tutmayı seviyorum. oldukça zor ama kavradıktan sonra çok basittir. eğlencelidir ama eğlenceli olduğu kadar tehlikelidir de. balık yerine yılan, kurbağa, kaplumbağa, gibi hayvanlar da yakalayabilirsiniz. kurbağalar ve kaplumbağalar tehlikeli hayvanlar değil ama bir anda elinizde balık yerine bu hayvanları görünce baya tehlikeli olabiliyorlar. ama bu tehlikeleri rağmen çok eğlenceli.
devamını gör...
8.
deneyimlemeyenlerin "elinde oltayla o kadar saat beklenir mi ya?" şeklinde tepki verdikleri; oysa çok eğlenceli olan bir aktivite.
size zimmetli olan oltaların mantarlarını bi sağ baştan sola kısa bir süre sonra sol baştan sağa tekrar tekrar saymak anlatılmaz yaşanır. hele o arada mantarlardan birinin suya gömülmesi ve sizin hemen oltaya sarılmanızı anlatmıyorum bile.
su kenarına geçersiniz, elinize semaverde demlenmiş çayınızdan alırsınız. yanınızda varlığından memnun olacağınız biriyle sohbet edersiniz. bu durum sizi kısa bir süreliğine de olsa "yaşıyorum ulan bu hayatı galiba" hissi yaşatır.
size zimmetli olan oltaların mantarlarını bi sağ baştan sola kısa bir süre sonra sol baştan sağa tekrar tekrar saymak anlatılmaz yaşanır. hele o arada mantarlardan birinin suya gömülmesi ve sizin hemen oltaya sarılmanızı anlatmıyorum bile.
su kenarına geçersiniz, elinize semaverde demlenmiş çayınızdan alırsınız. yanınızda varlığından memnun olacağınız biriyle sohbet edersiniz. bu durum sizi kısa bir süreliğine de olsa "yaşıyorum ulan bu hayatı galiba" hissi yaşatır.
devamını gör...
9.
ılk başlarda çok abes bulduğum balık tutmaya alıştıkça müptelası olduğum bi aktivite. öğrenene kadar balık diye başka oltalara takılmışlığım, oltayı atarken bi kaç göz kaş çıkarma teşebbüsüm de olmuştur. ama kamp sandalyesi termosda kahve deniz mis gibi otur sabaha kadar bekle. balık tutmak bahane olur bazen.
devamını gör...
10.
arkadaşlarla gecenin geç saatlerinde deniz kenarında gidilir. ilk olarak kamp sandalyeleri açılır ortam hazırlanır, şöyle bi oltalara bakılır, iğnelere yemler takılır ardından oltalar denize atılır. bekleyiş başlamıştır sıcak yaz gecelerinin olmazsa olmazı biralar yudumlanmaya başlanır sigaralar içilir. sabahın ilk ışıklarına kadar yapıldığında hayattan zevk alırsınız.
devamını gör...
11.
mesele hiçbir zaman balık tutmak değil aslında.
insanın derdini ve kederini göle , dereye , denize ve akıntıya bırakma aktivitesi.
insanın derdini ve kederini göle , dereye , denize ve akıntıya bırakma aktivitesi.
devamını gör...
12.
elle tutmanın çok keyifli olduğu etkinlik. biraz yorucu oluyor; sürekli bir aksiyon halindesin. biz gittiğimizde en az 5-6 saat zaman harcıyoruz. derin yerde dalman gerekiyor, kayaların altından yılan çıkabiliyor, yengeç parmağından bir parça koparabiliyor. her kayanın altı farklı bir hikaye yani. tabi öyle elimi attığım gibi çıkardım diye bir şey yok. alışana kadar çok da zor oluyor tutması. kolların, sırtın çiziliyor, yaralanıyorsun ama aldığın keyif bambaşka.
devamını gör...
13.
her babanın evladına öğretmesi gereken eylem.
devamını gör...
14.
balık isteyen birine öğretmeniz gereken eylemdir.
(bkz: bana balık verme balık tutmayı öğret)
(bkz: bana balık verme balık tutmayı öğret)
devamını gör...
15.
balık tutmak bazı insanların çoğu zaman kafa dinlemek bazı zamanlarda ise hobi amaçlı olta ile yaptığı balığı yakalama eylemidir. kimi balıkçılar yakaladığı balığı hobi amaçlı yakaladığı için salmak da kimileri ise eğer balık koruma altında değil ise tüketmektedir.
devamını gör...
16.
akdeniz'in çölü antalya körfezinde çok başarılı olamadığım, gidip gidip boş döndüğüm ama "amaaan neyse, dağ taş gördük hava aldık, iyi geldi" şeklinde kendimi teselli ettiğim aktivite.
devamını gör...
17.
anlamayan için zulüm olan faaliyet.büyük bir balık tuttuğunuzu sanıp çektikçe aslında yosuna, çalı çırpıya oltanın takıldığını anladığınız an yaşayabileceğiniz en büyük hayal kırıklıklarından.
devamını gör...
18.
bir iki kere deneyip pek beceremediğim aktivite/av/spor her neyse işte.
ama dalgıç kıyafeti ve zıpkınla balon balığı vurmuştum bu konuda yetenekliyim, malesef balon yenmediği için sadece atıcılığımı deniz altında da geliştirmiş oldum.
ama dalgıç kıyafeti ve zıpkınla balon balığı vurmuştum bu konuda yetenekliyim, malesef balon yenmediği için sadece atıcılığımı deniz altında da geliştirmiş oldum.
devamını gör...
19.
tanımların hepsini, adeta en sevdiğim hikaye kitabıymışcasına, bitmesin diye sindire sindire okuduğum tek başlık diyebilirim. ve acilen deneyimlemek istediğim harika eylem. radyomu alıp, kamp çadırımı kurup kamp sandalyeme oturup, bir elime de oltamı alıp saatlerce bir gölün başında, sakinliğinde dinlenmek, kendi kalbimi deneyimlemek, bana o kadar aşık olunası geliyor ki...
ne demiş şair? bana bir göl, bir olta, bir de radyo verin, gerisini ben hallederim...
ne demiş şair? bana bir göl, bir olta, bir de radyo verin, gerisini ben hallederim...
devamını gör...
20.
yaz mevsimi hakkında en güzel detay.
devamını gör...