bebek olmak

ne zaman çok ciddi duruşa sahip bir entel görsem, ona bu dönemini hatırlatmak gelir içimden. "sen de bebek olduğun zaman gerizekalıydın olum. tuvalete bile gidemiyordun. altına sıçıyordun lan bildiğin. 'agu' diyordun.
agu nedir birader?.
ee, nedir bu bilgili ve cool tavırlar öyleyse?, neyin savaşını veriyorsun sen?" derim.

hatta daha ileri gidip şiir bile yazarım: "bebek halini sakın unutma cahil halka dil uzatma sebepsiz sen ekspresyonizm'den yine bahsederdin ama agu ile ifade edemezdin kendini şerefsiz"

muhteşem bir doğal kokuya sahip olmaktır.

her yaptığının güzel ve sevimli olması. o kadar kıskanılası ki. ebeveynlerine kan kusturuyorsun ama tatlı bir bakışın yetiyor kendini affettirmene. hatta minik parmaklarının hareketi bile. düşündükçe bile kıskanıyorum.

dünya üzerinde en güzel kokuya sahip olmanın yanında, en korkunç bok kokusuna da sahip olabilmektir.

onunla birlikte dünyayı yeniden kesfetme zevkine sahip olmaktır.

bazı kadınlara çok yakışıyor. bebbek gibiler. ahahsha.

dünyanın en masumu olmak.

hayatta gaz çıkarmanın çevredekilerce sevinçle karşılandığı tek evre.