benim memurum işini bilir

vakti zamanında turgut özal'ın; başbakanlığı döneminde göreve başlayan devlet memurlarının çalışkanlık, zeka, özveri ve liyakat niteliklerine vurgu yapmak için sarf ettiği cümle. buna rağmen belirli bir cenah tarafından, olumsuz anlamda niteleme ve eleştiri maksadıyla uzunca bir süre kullanılmıştır.

maalesef rüşvet için söylenmiştir.
özal'ın bu ülkeye verdiği zararı hiç bir hükümet vermedi, şuan ki iktidar bile en azından göz önüne bir şeyler koyuyor, ama özal o zamanki darbecileri'de arkasına alıp, en büyük kötülüklerin temellerini attı.
en basitinden fakir bir ülkede zengin hayatı yaşattı, ama kimlere ?

''emlakçı olunuz, avukat olunuz ama devlet memuru olmayınız'' mustafa kemal atatürk...

turgut özal'ın başbakan olduğu yıllarda basına verdiği bir demeci ve gerçek niyeti. neymiş, özal'ın memuru işini bilirmiş de zart zurt. özal'ın bu sözleri, aslında rüşveti nasıl da meşrulaştırdığının kanıtıdır. bununla alakalı başka bir versiyonu için anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz

1950'li yıllarda memurların durumu çok kötüymüş. bunun üzerine adnan menderes memurlara bir ay tek bir çift maaş verilmesini kararlaştırmış.
"ama benim tapu memuru kullarım hariç" diye de eklemiş. "tapu memurlarını neden hariç tuttunuz beyefendi" diye sormuşlar.
"benim tapucu kullarım işini bilir" diye yanıtlamış. nitekim herkes bir tek bir çift maaş alırken tapucular kuru maaş almaya devam etmişler ama en zengin memur kesimi olmayı da sürdürmüşler.
özal'ın sözü ikincidir. özal, en baştan en sona toplumun her katmanınında var olan ahlaksızlığın üstünü açmak oldu. örneğin benim üst amirlerimden birisi 300 milyon lira rüşvet aldı. adamı deliğe tıkacaklarına emekli olmasını istediler.
akp dönemi ise bu tür adamların taltif edildiği dönem oldu.
nasıl ki çürüyen elmayı geri kazanmak mümkün değilse ülkemizi de bu çöküntüden kurtarmak mümkün değildir.

memur da bahane arıyor zaten!...