bilimin tanrının varlığı ile ilgilenmemesi

antagonistx ukdesi.

ilim yeterince ilgileniyor, o yeter tanrıya.
bilim kesinliklerle hareket eder çünkü, belirsizlikle değil. ilgilenseydi adı bilim olmazdı hemde. namaz kılan astronot komik olurdu uzayın ortasında.*

aslında ilgilenmiyor değil.

hubble teleskobu bile bir arayıştır, bir ilgidir aslında.

elbet somut, elle tutulur argümanların peşinde ilerliyor ve fakat bunu yaparken de ilahi bir ayrım gözetmiyor.

sağlıklı bir akıl yürütme olmadan ve sürekli olan kuşkuculuk ile bilim yapılırsa değil yakın bir tarih 500 milyar yıl geçse de eğer bir tanrı varsa ona ulaşılamaz. diyelim tanrıya ulaştık. ya onun da bir yaratıcısı varsa, değil mi? kuşkuculuk bunu gerektirir. ama ya hakikatin kendisiyse.* inanç da teslimiyet gerektirir.

yerindedir. bilimin tanrının yoklu ile de ilgilenmemesi gerekir. inançlar ve efsaneler bilimsel sistematikte etkisiz eleman pozisyonuna düşer. tanrı problematiği bilime sadece zaman kaybettirir.

tanrının varlığı yahut yokluğu bilimsel olarak kanıtlanamaz.o yüzden bilim bununla uğraşmaz.