bim'de artan hırsızlık olayları

sürekli gittiğim bime sabah kahvaltısı için hazır kavurma alıyorum hep*. ne zaman alsam tek kavurma oluyordu dolapta. mutlu oluyordum bende son kavurmayı ben aldım diye.
aldıktan sonra da kasada, kasiyer not alıyordu kavurma için.
birkaç defa aynı senaryo yasanınca dayanamadım sordum, niye böyle yapıyorsunuz ve niye tek kavurma oluyor dolapta her seferinde.
kasiyer, hırsızlık olayları çok fazla olduğunu, çok fazla çalınan ürünlerde böyle bir uygulamaya gittiklerini söyledi. çok tuhaf gelmişti.

ülke ekonomisine bakınca pek de tuhaf olmayan durum aslında. kavurmayı geçin en temel ihtiyaçların bile fiyatı o kadar arttı ki peynire, bebek mamalarına kilit takmaya başladılar hırsızlıklar başlayınca. korkarım bunlar daha iyi günlerimiz...

belki alakası yok ama bu ülkede bebek mamasına ilk alarm konduğu gün hepimiz öldük aslında, zombi olarak devam ettiğimiz için farkında değiliz sadece .

ülkenin ekonomisi daha da kötü olursa çeteleşme ve yağma bile baş gösterir. bunlar daha başlangıç.

geçim sıkıntısının hayat pahalılığının artmasının en büyük örneğidir. bim a101 şok migros fark etmez. market markettir.

personel tasarrufunun sonuçları.

yalnız hırsızlık bu ülkenin her yanını sarmış, sadece bim veya benzeri mağazalarda değil, her kes birbirinden çalıyor, baştan aşağıya kadar hırsızlık dolu memleket, kaliteden, gramaj dan, kullanılan içerikten, işçilikten, malzemeden hep çalıyorlar , bu hırsızlık bu ülkede ezelden beri var , kanımıza işlemiş .
hollanda da 20 yıl önce sine kadar bisikletlerini kilitlemezlerdi , türklerin hırsızlıkları dan biktiklari için kilitliyorlar, inanmayan araştırsın, avrupa'da hırsızlıkta bulgar ve romen leri geçmiş durumdayız, üzülerek yazıyorum.

hırsızlık gibi olaylar genelde ekonomiyle alakalı, az kişide zevk için yapıyor.

ama gerçekten şuan az konuşuluyor ama ülkenin her kesimi ekonomik olarak zorlanıyor, tabandan başlayarak hırsızlık ve yağma olayları git gide artar. ekonomi düzeldikçede tabana doğru hırsızlık ve yağma gibi olaylar azalır. her halk bu tarz zor koşullardan geçer, umarım biz zor günlerin sonundayızdır.

benim de yakın zamanda direkt bir çalışanından duyduğum hadise. eleman az ve iş yoğun olduğu için önüne geçilemediğini ifade ettiler. sosyolojik olarak değerlendirilmesi gereken de bir konu.

her şubede 1 güvenlik görevlisi istihdam ederek çözülecek problem. ancak bu kan emici dev şirketler elemandan kısmayı severler. yapmazlar onu. olan da mevcut personelin başına patlar, açıklar onlardan sorulur.

aç tavuk kümes yıkar. gelir adaletsizliği had safhada kimi kepçe ile götürüyor kimi de çay kaşığı ile eşine, çocuklarına bakmaya çalışıyor