yazar: ahmet ümit
yayım yılı: 2022
beş farklı ülkenin beş prensi bir gün aynı rüyayı görüp aynı kadına aşık olur. kadına olan aşkları uğruna yola çıkmalarının hikayesidir bir aşk masalı.
yayım yılı: 2022
beş farklı ülkenin beş prensi bir gün aynı rüyayı görüp aynı kadına aşık olur. kadına olan aşkları uğruna yola çıkmalarının hikayesidir bir aşk masalı.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "doktor ejderha" tarafından 06.09.2023 09:52 tarihinde açılmıştır.
1.
klasik bir ahmet ümit romanı kesinlikle değildir.
bu sefer yazar şaşırtıyor ve polisiye romanlarının dışında bir hikaye anlatıyor.
beş ülke, beş krallık ve bu krallıkta yaşayan beş prensimizin bir gece aynı rüyayı görmesiyle kitabımız başlıyor.
gördükleri bu rüya da her şeyin ve yerin mükemmel oluşunun dışında hepsinide etkileyen güzeller güzeli bir kız da görürler.
gördükleri bu rüyayı babalarına ve kahinlere anlatırlar ancak bir sonuç alamazlar. geriye tek bir seçenek kalır o da aşk tanrıçasıyla konuşmaktır. prenslerimiz en sonun da aşk tanrıçasına giderler ve tanrıça onlara kızı bulmak için bir yola çıkmaları gerektiğini ancak bu yolun türlü zorluklarla dolu olduğunu baştan anlatır. ancak prenslerimiz bu rüyalarında gördükleri kıza deliler gibi aşık olmuşlardır ve hiç bir zorluk onların gözlerini korkutmaya yetmez.
prensler çıktıkları bu yolda türlü belalarla karşılaşırlar her seferinde önlerine bir başka problem daha çıkar ama inatla devam ederler ve sırayla tüm sorunları hallederler. en sonunda yolları araf adlı ülkeye düşer. birbirinden habersiz olan bu beş prensimiz, rüyalarında gördükleri kız için çıktıkları yolda en sonunda birbirleri ile karşılaşırlar. aynı handa konaklayan prenslerimiz birbirleriyle konuşmaya, yolda olmalarında ki amacı anlatmaya başlamlarıyla anlatlarki bu beş kişi de aynı rüyayı görmüş ve aynı kıza aşık olmuşlardır. prensler kısa sürede bu olaydan dolayı gerilirler ve aralarında anlaşmazlık çıkar.
kitabımızın sonunda prenslerimiz rüyalarında gördükleri, uğrunda onlarca kilometre yol gidip başlarının belaya girmesine sebep olan kızı bulurlar ancak bu seferde kızı kendilerine alma hırsları ortaya çıkar ve bu kaos içinde arayıp bulunan kızımız kuş olup prenslerin elinden kaçar.
kitabın akışı benim için biraz ağır ilerledi. okuyup zaman ayırmaya değer mi ? tartışılır.
son olarak kitapta geçen çok güzel bir cümleyi paylaşmak isterim. özgürlük yoksa kararlılık felaketle sonuçlanır;özgürlük yoksa cesaret zulmün kapısını açar;özgürlük yoksa tutku büyük bir zindana dönüşür;özgürlük yoksa iyilik en korkunç kötülükleri uyandırır.
bu sefer yazar şaşırtıyor ve polisiye romanlarının dışında bir hikaye anlatıyor.
beş ülke, beş krallık ve bu krallıkta yaşayan beş prensimizin bir gece aynı rüyayı görmesiyle kitabımız başlıyor.
gördükleri bu rüya da her şeyin ve yerin mükemmel oluşunun dışında hepsinide etkileyen güzeller güzeli bir kız da görürler.
gördükleri bu rüyayı babalarına ve kahinlere anlatırlar ancak bir sonuç alamazlar. geriye tek bir seçenek kalır o da aşk tanrıçasıyla konuşmaktır. prenslerimiz en sonun da aşk tanrıçasına giderler ve tanrıça onlara kızı bulmak için bir yola çıkmaları gerektiğini ancak bu yolun türlü zorluklarla dolu olduğunu baştan anlatır. ancak prenslerimiz bu rüyalarında gördükleri kıza deliler gibi aşık olmuşlardır ve hiç bir zorluk onların gözlerini korkutmaya yetmez.
prensler çıktıkları bu yolda türlü belalarla karşılaşırlar her seferinde önlerine bir başka problem daha çıkar ama inatla devam ederler ve sırayla tüm sorunları hallederler. en sonunda yolları araf adlı ülkeye düşer. birbirinden habersiz olan bu beş prensimiz, rüyalarında gördükleri kız için çıktıkları yolda en sonunda birbirleri ile karşılaşırlar. aynı handa konaklayan prenslerimiz birbirleriyle konuşmaya, yolda olmalarında ki amacı anlatmaya başlamlarıyla anlatlarki bu beş kişi de aynı rüyayı görmüş ve aynı kıza aşık olmuşlardır. prensler kısa sürede bu olaydan dolayı gerilirler ve aralarında anlaşmazlık çıkar.
kitabımızın sonunda prenslerimiz rüyalarında gördükleri, uğrunda onlarca kilometre yol gidip başlarının belaya girmesine sebep olan kızı bulurlar ancak bu seferde kızı kendilerine alma hırsları ortaya çıkar ve bu kaos içinde arayıp bulunan kızımız kuş olup prenslerin elinden kaçar.
kitabın akışı benim için biraz ağır ilerledi. okuyup zaman ayırmaya değer mi ? tartışılır.
son olarak kitapta geçen çok güzel bir cümleyi paylaşmak isterim. özgürlük yoksa kararlılık felaketle sonuçlanır;özgürlük yoksa cesaret zulmün kapısını açar;özgürlük yoksa tutku büyük bir zindana dönüşür;özgürlük yoksa iyilik en korkunç kötülükleri uyandırır.
devamını gör...