bir içki olsaydın

ben mesela şarap olmak isterdim. bazen ücra bir köşede gazeteye sarılı bir şekilde, 60ların ortalarında bir adamın elinde dertli derti demlenirken, bazense 30ların başında terfi almış birinin iş yemeğine gitmiş bir ekibin masasına. heryere uyum sağlayan ve keyifli vakit geçirmenize sebep olan biri, insan başka ne isteyebilir ki ?

tekila olurdum.

+ görünüşü bi b*ka benzemiyor derlerdi.

yıllar önce bir gün, şimdi aramızda olmayan bir arkadaşımla, ama kafamız nasıl güzel haldeyken yaptığımız şu içki:

bira + votka + vişne suyu + vat 69 + süt + portakal suyu + sigara külü + nane likörü

sabah gözümüzü hastanede açmıştık, evet senden nefret ettim alkol zehirlenmesi...

havana clup. anne tarafım kübalı

malibu-süt olurdum.

ballı viski + süt = perfection

tekila ve sake den başka içki tüketmiyorum o yüzden ikisi arasında seçim yapacağım için .. tekila diyorum

çilekli süt. ağzının tadını bilen içerdi.*

margarita.. içinde ki lime ve portakal likörü.. kadehin dudakla olan her temasında gelen tuz.. tekila olmazsa olmazı elbette..

içki içmeyen ve içkileri tanımayan biri olarak hangi içki olacağımı biliyorum diyemem ama hangisi olmayacağımı biliyorum.

rakının temsil ettiği sosyal gerçeklik bana uymuyor. şarap gibi tütün gibi kahve gibi kültürü olan bir şey olma arzum da yok.

eğlenceli bir insan değilim ki bira veya kokteyl olmak isteyeyim. kımız veya sake gibi geleneği tarihin gözüne vurmuş bir şey de olmak istemem.

popüler kültür kölesi biri olarak bond'un favori içkisi votka martini olmak ya da karayiplerin korsan içkisi rom olmak isteyebilirdim.

1923 yapımı macellan viskisi. her bir yudumda keyif verenlerden. emsalsiz ve heyecan verici. canım kendim!

yıllanmış şarap olurdum sanırım bekletildikçe güzelleşen

rakı olurdum
herkes usûlünü bilemez
her yerde içilmez
herkesle içilmez