yönetmenlik koltuğunda mehmet güreli'nin oturduğu, türk sineması'nın dünyaya tanıtılmasında önemli rolü olan film yapımcısı ve yönetmeni abdurrahman keskiner'in hayatına odaklanan 2022 yapımı belgesel film.
yönetmen:
mehmet güreli
mehmet güreli
*antalya altın portakal film festivali (2022) - resmi seçim
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "slife5r" tarafından 23.01.2025 01:45 tarihinde açılmıştır.
1.
yapımcı abdurrahman keskiner'in mesleki kariyeri ve anıları olarak ilerleyen, hoş bir yeşilçam belgeseli. an itibariyle mubi'de mevcut.
kendi içinde apayrı bir yaşanmışlık barındıran, dönemin zorlukları ile inanılmaz işlerin yapıldığı o harika dönemi, o dünyanın içinde yer alanlardan dinlemek her daim keyif verici ve dinlendiricidir. abdurrahman abimiz yayvan ve yavaş yavaş konuşuyor ama anılar bomba. kendi halinde bir çiftçi iken bir gün yılmaz güney'in osmaniye'ye film çekmeye gelmesi ve abisi vasıtası ile onunla tanıştırılıp, sonrasında yapımcılığa kadar giden hayatında en çok güldüğüm nokta, yeşilçam'ın her daim maddi zorluklarla debelenen ve döneme uymak zorunda kaldığı değişim yıllarında ortaya çıkmış saçma filmler. mesela (bkz: don kişot)
komedi filmleri furyası çıkmış bir zaman. don kişot çekmeye karar veriyorlar nasıl olduysa. "münir özkul ve sami hazinses'i aldım manisa'ya götürdüm" gibi bir cümle kurdu abimiz. bu noktada ben iptal (bakkaldan 3 yumurta 2 ekmek aldım tonunda anlatıyor). "değirmen de ayarladık" diye devam edip kendi de gülümsedi. arkadaşı, "dondan mondan ne anlar bu millet" diyor. ortaya aşağıdaki kare çıkıyor. filmi tahmin edersiniz oradan.
"hayatımdaki en berbat işimdi derken gülümsüyor değerli yapımcı.. aslında bu berbat dediği yapımları bile dönemine göre değerlendirince, şu trajikomik anılar ile bir değer kazanmış oluyor kanımca.
ben bu anıyı dinlerken, şöyle 3 saniye kadar düşüdüm tekrardan.
münir özkul...sami hazinses...don kişot...komedi filmi?? "bu nasıl bir ortam lan" sorusu geçti aklımdan. öyle olaylar bol yeşilçam'da işte. bu da onlardan biri. o zamanlar kimse parasından olmamak için "ya biz napıyoz burda şu an" diyemez tabi..
ibo'nun ilk zamanlarında abdurrahman bey'e toy delikanlı halinde bir arkadaşı tarafından bırakılıp, "bu çocuk artık senin" denilmesi de bomba. "film çekim mi sana" diyor ibrahim tatlıses'e.."çek abi" diyor. olay bu kadar. ama düşününce detayları komik. ne çeşit bir sohbet bu ya kljdsk.
özetle güzel zaman geçirten bol anılı akıcı belgesel (şu yavaş yavaş konuşma işi hariç. belgeselde anlatıcı ben olsam, yarım saat erken bitirirdim. sündürüyor abdurrahman abimiz pardon ama..)
kendi içinde apayrı bir yaşanmışlık barındıran, dönemin zorlukları ile inanılmaz işlerin yapıldığı o harika dönemi, o dünyanın içinde yer alanlardan dinlemek her daim keyif verici ve dinlendiricidir. abdurrahman abimiz yayvan ve yavaş yavaş konuşuyor ama anılar bomba. kendi halinde bir çiftçi iken bir gün yılmaz güney'in osmaniye'ye film çekmeye gelmesi ve abisi vasıtası ile onunla tanıştırılıp, sonrasında yapımcılığa kadar giden hayatında en çok güldüğüm nokta, yeşilçam'ın her daim maddi zorluklarla debelenen ve döneme uymak zorunda kaldığı değişim yıllarında ortaya çıkmış saçma filmler. mesela (bkz: don kişot)
komedi filmleri furyası çıkmış bir zaman. don kişot çekmeye karar veriyorlar nasıl olduysa. "münir özkul ve sami hazinses'i aldım manisa'ya götürdüm" gibi bir cümle kurdu abimiz. bu noktada ben iptal (bakkaldan 3 yumurta 2 ekmek aldım tonunda anlatıyor). "değirmen de ayarladık" diye devam edip kendi de gülümsedi. arkadaşı, "dondan mondan ne anlar bu millet" diyor. ortaya aşağıdaki kare çıkıyor. filmi tahmin edersiniz oradan.
"hayatımdaki en berbat işimdi derken gülümsüyor değerli yapımcı.. aslında bu berbat dediği yapımları bile dönemine göre değerlendirince, şu trajikomik anılar ile bir değer kazanmış oluyor kanımca.
ben bu anıyı dinlerken, şöyle 3 saniye kadar düşüdüm tekrardan.
münir özkul...sami hazinses...don kişot...komedi filmi?? "bu nasıl bir ortam lan" sorusu geçti aklımdan. öyle olaylar bol yeşilçam'da işte. bu da onlardan biri. o zamanlar kimse parasından olmamak için "ya biz napıyoz burda şu an" diyemez tabi..
ibo'nun ilk zamanlarında abdurrahman bey'e toy delikanlı halinde bir arkadaşı tarafından bırakılıp, "bu çocuk artık senin" denilmesi de bomba. "film çekim mi sana" diyor ibrahim tatlıses'e.."çek abi" diyor. olay bu kadar. ama düşününce detayları komik. ne çeşit bir sohbet bu ya kljdsk.
özetle güzel zaman geçirten bol anılı akıcı belgesel (şu yavaş yavaş konuşma işi hariç. belgeselde anlatıcı ben olsam, yarım saat erken bitirirdim. sündürüyor abdurrahman abimiz pardon ama..)
devamını gör...