sokakta, sözlükte, medyada, sosyal ağlarda... yurtiçi, yurtdışı...

birbirimizin sürekli niyetini okuyup her soruna akla gelen ilk sert ve suçlayıcı karşılıkla yanıt veriyoruz.

insanoğlu olabildiğince tek boyutlu hale geldi. herkes hayattan ve çevresinden sürekli alacaklı. olması gerekenleri tartışma kisvesi altında arzularımızı cilalıyoruz.

sorduğumuz sorular kuru retorik, aslında içimizden verdiğimiz kendi cevabımızı onaylatmak için soru soruyoruz.

"özür dilerim.", "bilmiyorum, öğrenmem lazım.", "benim hatam." gibi sözler yalnızca karşı tarafın kuvvetinden korktuğumuzda ya da verdiğimiz hasar çoktan geri dönülmez boyuta ulaştığında sırf insanları başımızdan savmak için tükürürcesine ve yarım ağızla söylediğimiz sözler haline geldi.

hep haklıyız, sürekli haklıyız. hiçbir şey öğrenmeye ihtiyacımız yokmuş gibi yaşıyoruz. çok kolay genellemeler yapıyor çok kolay bağırmaya başlıyoruz.

eleştirmeye her zaman en kolay hedeften başlıyor, belirli figürleri suçlu ilan ettikten sonra yargı dağıtmaya devam ediyoruz.

en kötüsü de şu:

artık kendimizle yüzleşmiyoruz.

çok zorlanıyorum yaşamakta. çok zorlanıyorum, yoruluyorum biz böylece biz olmaya devam ederken. nereye baksam hoyratlık. nereye baksam noksanlık. yorgunum. bu pisliğe rağmen ve bu pisliğin iştirakçısı olarak yaşamaktan çok çok yoruldum artık.

neden? neden bu sürekli gerginlik?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"birbirimizin en kötü yanlarını beslememiz" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim