biyopsi

genellikle tanı konulamayan hastalıklarda başvurulan, hastadan doku örneği alınması işlemidir.

otopsi öncesi son çıkış

bugün yaşandı sözlük. mesaim içerisinde elli yaşlarında bir çift polikliniğe geldi. ellerinde tek yaprak sonuç kağıdı. hastayı görünce hatırladım yaklaşık 3 hafta önce meme biyopsisi yaptığım hasta. sonuç kağıdına baktım "meme kanseri". şimdi nasıl söylenir sözlük? baktım iki çift göz çaresiz bana bakmakta. bende boğula boğula söyledim sonucun kanser geldiğini. tedavisinin var ve ameliyat gerektiğini söyledim ardından acıyı savuştururcasına. "tamam" dediler çaresiz. ameliyat hazırlığı için en erken tarihi belirledik. sonra, sonra kadın dışarı çıktı adam yanıma yaklaştı bana gözümün içine bakarak - hocam dedi. - bu kadın benim aşkım, çocuklarımın anası anlıyormusun? hani işte bil diye, ne gerekiyorsa...

yollarda yollara söylenmiş şiirlere
yazılmış yanılmışlık
karanlık sokaklarda kılavuzu zihnimin
yaklaştıkça yağmurla yıkanmış topraklara
duyduğu kokusudur unuttuğu geçmişin

bu kelimeyi ne zaman duysam aklıma otopsi ve biyopsiyi karıştıran bu amca geliyor.

tiroid nodülüme ince iğne biyopsisi yapılmıştı zamanında. herhangi bir sedatif veya anestezi verilmeden hem de. korkunç bir şeydi.

mikroskop altında incelenmek üzere bir canlıdan alınan doku parçası anlamına gelen tıbbi terim.
hastalığın tanısını kesin olarak koyabilmeye yarar.

biyopsi türleri

*oral sitoloji

*aspirasyon biyopsisi ve ince iğne
aspirasyon tekniği

*insizyonal biyopsi

*eksizyonal biyopsi

*frozen tekniği

yapılırken değil yapıldıktan sonra ağrı veren saçma işlem.
lan geberiyorum ağrıdan. bu ne?

bir "hısmımın" geçenlerde maruz kaldığı işlem. ne yazık kansermiş adam.

bir dokuda kanserli ya da kötü huylu yapıların varlığını incelemek için yapılan işlem. işlem, alınan dokunu yapısına, türüne ve tespitine göre uzayabilir. genelde onkoloji hastanelerinde, şehir hastanelerinde ve tam teşekküllü hastanelerin laboratuvarlarında kontrol edilir.

tanimsiz hastalik raporu