1.
göcek merkeze yaklaşık 3,5 deniz mili mesafede, göcek çevresindeki en gözde koylardan biridir. göcek adasına da yaklaşık 2 mil mesafede.
muazzam coğrafi yapısı, fazla derin olmayan denizi ve koyda bulunan bir restorant ve iskelesiyle tercih edilen koylardan biridir. oldukça geniş bir alanı kapsadığı için demirleme ve kıçtan kara imkânı da bulunmaktadır. çam ağaçları ile çevrili saklı bir cennet gibi olan bu koya kara yolu ile ulaşım da mümkündür. göcek istikametine giderken, göcek tüneli'ne girmeden sağdaki sapaktan dönülünce kolayca ulaşılabilir.
benim bu koy ile tanışmam 2010 yılına dayanıyor. denizciliğimin ilk yılında sık sık geliyorduk buraya. hatta çalışmadığımız zamanlarda da restorantına gelirdik, muazzam bir yer.
bugün de bu koya geldik ve geceyi de burada geçireceğiz. güneş batmadan önce her şey eskisi gibiydi sanki ama şu an bu koyu ilk gördüğüm o ilk zamanlardan çok farklı olduğunu deneyimliyorum.
her şeyi mahvetmek gibi destansı bir özelliği olan güzel ülkemin hırcin gazabından, maalesef boynuzbükü de nasibini almış. gerilemeye olan sarsılmaz düşkünlügümüzü yeniden özümserken acı acı, dolunay çamların arkasından yükseliyor, demir fenerleri suyun üzerinde uzantı şeklinde titriyor ve arkadaki restorant'dam müzik sesleri geliyor.
"bas haza aşkım bas gaza"
evet, şu an bangır bangır arkamda ismail yk çalıyor. öncesinde de ceza- yerli plaka, ondan önce de kiss kiss.
sessiz sakin bir koydan ziyade, sanki bodrum caddelerini genişletmek istemişler de, gümbet barlar sokağı'nin bir kısmını kör bıçakla kesip buraya iliştirmeye çalışmışlar gibi. öyle eğreti, öyle lümpen, öyle can sıkıcı bir müzik kirliliği hakim.
akşama kadar gerek manevra, gerek bot seyrinde güneş altında saatler geçirme, demir al demir topla derken açıkta kalan konserve peksimet gibi ekşiyen beynim, bu gece yerli-yabancı ne kadar kötü müzik varsa maruz kalacak ve sindiremeyip sabaha kadar kusacak gibi.
entrymin sonuna gelirken, erik dalı çalmaya başladı. kalkıp bir dönmem yok mu şöyle güvertede dhdbdjd.
muazzam coğrafi yapısı, fazla derin olmayan denizi ve koyda bulunan bir restorant ve iskelesiyle tercih edilen koylardan biridir. oldukça geniş bir alanı kapsadığı için demirleme ve kıçtan kara imkânı da bulunmaktadır. çam ağaçları ile çevrili saklı bir cennet gibi olan bu koya kara yolu ile ulaşım da mümkündür. göcek istikametine giderken, göcek tüneli'ne girmeden sağdaki sapaktan dönülünce kolayca ulaşılabilir.
benim bu koy ile tanışmam 2010 yılına dayanıyor. denizciliğimin ilk yılında sık sık geliyorduk buraya. hatta çalışmadığımız zamanlarda da restorantına gelirdik, muazzam bir yer.
bugün de bu koya geldik ve geceyi de burada geçireceğiz. güneş batmadan önce her şey eskisi gibiydi sanki ama şu an bu koyu ilk gördüğüm o ilk zamanlardan çok farklı olduğunu deneyimliyorum.
her şeyi mahvetmek gibi destansı bir özelliği olan güzel ülkemin hırcin gazabından, maalesef boynuzbükü de nasibini almış. gerilemeye olan sarsılmaz düşkünlügümüzü yeniden özümserken acı acı, dolunay çamların arkasından yükseliyor, demir fenerleri suyun üzerinde uzantı şeklinde titriyor ve arkadaki restorant'dam müzik sesleri geliyor.
"bas haza aşkım bas gaza"
evet, şu an bangır bangır arkamda ismail yk çalıyor. öncesinde de ceza- yerli plaka, ondan önce de kiss kiss.
sessiz sakin bir koydan ziyade, sanki bodrum caddelerini genişletmek istemişler de, gümbet barlar sokağı'nin bir kısmını kör bıçakla kesip buraya iliştirmeye çalışmışlar gibi. öyle eğreti, öyle lümpen, öyle can sıkıcı bir müzik kirliliği hakim.
akşama kadar gerek manevra, gerek bot seyrinde güneş altında saatler geçirme, demir al demir topla derken açıkta kalan konserve peksimet gibi ekşiyen beynim, bu gece yerli-yabancı ne kadar kötü müzik varsa maruz kalacak ve sindiremeyip sabaha kadar kusacak gibi.
entrymin sonuna gelirken, erik dalı çalmaya başladı. kalkıp bir dönmem yok mu şöyle güvertede dhdbdjd.

devamını gör...