3 aylar da geldi, içimizde manevi hisler de yok. insanî hisler desen, hayat değil belki ama yazgı törpüledikçe törpülüyor. iyi olmayı istedikçe yer yer kendini kötünün en kötü halinde buluyorsun. kederin arkasından gelen/gelecek olan mutluluğu da istemiyorsun artık; çünkü biliyorsun ki o mutluluğun arkasından da yine keder gelecek. kapana kısılmış gibi, kendini bildin bileli hep istediğin şeyler bir yığın olarak duruyor orada, etrafında ise kalın duvarlar var sanki. hep aynı şeyle uğraşmak bir yerden sonra tat tuz bırakmıyor insanda. yine geldi diyorsun tipini sevdiğim. bir yerden sonra da "olsun artık bir şeyler diyorsun" yardıma ihtiyacın olduğunu düşünüyorsun, belki de ilahi bir yardıma. biraz makul düşünebilirsen: "belki sırası değil, belki zamanı gelmedi, belki sabret deniyor, belki bekle deniyor" diyorsun. ama hiçliği insan nasıl bekleyebilir. hem bir yanda "sebepler mevzuusu" hem de bir yanda "ilahi yardım" konusu. ikisini cem edelim bari: "ilahi yardımın sebeplerle kendini tezahür ettirmesi" diyelim. o zaman sebeplere sempati besliyorsun. bu sefer de yani "sebebe mi tapayım ben" diyor insan. yine ne yapacağını bilemiyorsun. hayatta en çok istediğin şeyin aslında çok basit olması ve birçok insanın o basit şeye hiç kılını bile kıpırdatmadan (iyi hissetmek) doğal bir şekilde sahip olması, ondan sonra dönüp diyorsun ki kendine: "ya imtihan işte bu, sınanıyorsun"

sınanıyor muyum, yoksa tükeniyor muyum, yoksa daha da beteri hiçleşiyor muyum, bilmiyorum.

yine dönüp perspektif, yine dönüp anlamaya çalışma, yine dönüp irade ile gayret gösterme, yine dönüp acizliğini kabul edip yardım dileme, yine dönüp sabretmekten başka çare bulamıyorsun.

güzel ve iyi şeyleri istemek suç mu? kötü ve çirkin şeylerden daha zorsa şayet, ne yapabilirim ben? insan olmak, insanca yaşamak neden bu kadar zor diyorsun? o basit şeyin olmaması kahrediyor seni.

evet, çok fazla karamsarlık yükledim farkındayım, yine de sanki denizde fırtınalar içinde kalmış ama sahile de şunun şurasında 20-30 kulaç kalmış gibi hissediyorum. sagopa gibi, bir kulaç daha atsam karadayım diyorum. duruşunu ayarlamak, dayanmak zor, kim ne derse desin.

o zaman hak etmiyor muyum acaba iyi ve güzel şeyleri, layık değil miyim diye düşünüyorsun. en nihayetinde dayanmak, çabalamak, iyi düşünmek, ilahi yardımı dilemekten başka bir sonuca varamıyorum.
devamını gör...
nolur gitmesin. iyi şeyler de olsun. fakat oldu diye de aylarca iyi şeylerin bedellerini ödemeyelim ya.
biraz biz de güzel şeyler yaşayalım artık. *outofcontrol* artık yeter be. *gone wild* dağıtcam şimdi buraları delirttiniz lan beni.
devamını gör...
benimki hep "böyle" gidiyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bu hayat hep böyle mi gider" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim