bu hikaye senden uzun osman

bir aylin balboa kitabıdır.

hayran olduğum yazarlardan biridir aylin balboa. üç kitabını okudum, üçünü de hayran oldum. daha önce belki bir gün uçarız isimli kitabı için bir tanım yazmıştım. şimdi sıra bu kitapta, sonra da diğeri gelecek. yine yazsın, yine okuyayım, yine hayran kalayım.

ayrılık acısı hiç geçmeyecek gibi gelir insana. turgut uyar kusuruma bakmazsa eğer gökyüzü gibi bu ayrılık acısı, diyeceğim, hiçbir yere gitmiyor. ama bir süre için bu böyle. bu hikaye ayrılık acısı kadar bir hikaye.

sonra yavaş yavaş sızı diner, yara sağalır. insan unuttuğuyla kalır. ama bu zaman gelene kadar gidenle ya da kalanla konuşur gibi konuşur kendi kendine. bu hikaye bir delilik dönümü kadar bir hikaye.

bu kadar zaman bekledikten sonra gel artık istemez kıvamına gelir insan. içindeki boşluk kendi kendine dolmuştur. kendi kendine derken büyük bir iç hesaplaşma sonunda. büyük bir iç savaş ganimeti olarak. o zaman, yani bu andan sonra, rahatça söyleyebiliriz ki bu hikaye senden uzun osman.

bugün annesi öldü yazarın, kitabını okuyarak kendimce bir şeyler yapmak istedim ve nihâyet kitaplarına başlayabildim.

bu hikaye senden uzun osman aylin balboa'nın yazmış olduğu 106 sayfalık kitap.
hayalî veya ayrılmış olduğu osman'a yazdığı mektuplar, serzenişler ve iç dökmeler yer alıyor.

kitabı çok sevdiğim için de mutlaka sevdiğim yerlerden birkaç alıntı bırakmam gerektiğini düşünüyorum.
ayrılığı, hayatın ne demek olduğunun bitişlerde daha çok yüze çarpan bir top gibi insanı sersemleştirdiğini ama umudu da okuyoruz.
üslubunu aşırı sevdim.

aylin balboa'nın iletişim yayınları tarafından basılan 129 sayfalık kitabı. daha önce yazarın belki bir gün uçarız kitabını okuyup sevmiştim. üstelik yazar izmitli. gurur duydum kendisiyle.

kitabımıza gelecek olursak osman adlı sevgilisinden ayrılan bir kadının ayrılık sürecinde yaşadıkları anlatılıyor. anlatıcı birinci tekil kişi. her şeyi kadının ağzından okuyoruz. bazen osman ile kavga ediyor, bazen gel diyor, git diyor, artık özlemediğini, iyileşmeye çalıştığını söylüyor. kitap her ayrılık yaşayan insan için (zaten yaşamayan yoktur) içinde kendinden bir şeyler bulacağı bir kitap. okurken mutlaka ben de bir zamanlar böyle hissettim diyebilirsiniz. duygularınızı okuyor gibi olacağınıza eminim. yakın zamanda ayrılık yaşayanlar için can yakıcı olabilir. bu iyileşme sürecini yazar komik bir dille anlatmış olsa da (ben güldüm en azından) travmaları tetiklenecek insanlar da olabilir. yine de her halükarda çok güzel bir kitap. edebi bir beklentim yoktu ama beni mutlu etti.

ayrıca kitap çok akıcı. zaten kısa olduğu için bir oturuşta okuyabilirsiniz. ben e-kitap olarak okuduğum için 2 oturuşta okudum. tavsiye ediyorum. mutlaka okuyun.

6 ay önce okuduğum aylin balboa imzalı 106 sayfalık eser;
6 ay önce okuma nedenim o gün yazarın annesinin ölmüş olmasıydı.
yazdıklarını okuyarak kendimce bir şeyler yapmak istemiştim.
öncelikle aylin balboa türk edebiyatının yeni dönemde yıldızı parlayan ve kalemi çok güçlü bir yazarı;
diğer kitapları da çok iyiydi.
bu hikaye senden uzun osman'da bir kadının hayali veya gerçek sevgilisine yazmış olduğu yazılardan oluşuyor.
yaşadığı acı, özlem, kafa karışıklığı, insanın sevdiği birinden kopuşunun yarattığı nitelikli travma ve binbir türlü serzeniş kitapta bolca mevuttur denilebilir.

cümleleri oldukça keskin olmakla birlikte yazarın eğlenceli anlatımı, esprileri kitabı daha güzel kılıyor.
ve demek istiyor; bu aşk senin yokluğundan daha büyük!
bu hikaye senden daha büyük osman!

bir aşkın ayrılığın yazardaki anlamını bu kitaptan bir kez daha öğrenebiliriz.
ayrılık kavramının insanı altüst eden bir durum oluşu, hâlâ gideni beklemek, anılarla yaşamak, özlemek, hikayenin bitmiş olmasının verdiği acıyla başa çıkma, o insan olmadan yaşamak, onun yokluğunun herkes gitmiş gibi hissettirmesi, sevginin bitişinin verdiği acı kitabın ana temasıdır denilebilir.
mutlaka okunulasıydı.