drama / yerli
8 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

mustafa kutlu’nun aynı adlı eserinin, yiğit güralp’ın yazdığı senaryo ile osman sınav tarafından, 2012 yılında çekilen filminin adıdır.

filmin baş rollerinde; kenan imirzalıoğlu, tuğçe kazaz, güven kıraç, mahir günşiray, zafer algöz, altan erkekli oynamıştır.

ben bu filme kenan imirzalioğlu ve mustafa kutlu için gittim.

küçük yaşta yetim kalan bulgaryalı ali karakterini kenan imirzalıoğlu oynamıştır. bulgaryalı ali'nin eşi, münire’yi ise tuğçe kazaz oynamıştır.

münire ve bulgaryalı ali’nin kaçarak birbirlerine kavuşmaları ve yaşadıkları bolca sevgi ve bolca hakkaniyet dolu hikayesidir, uzun hikaye.

çok zeki ve çok güçlü bir karakterdir bulgaryalı ali. her yerde, ekmeğini çıkarabilecek maharettedir. tek sıkıntısı, çevresinde gördüğü haksızlıkları kendi yöntemiyle düzeltmede ısrarlı oluşudur. her ne kadar bu olması gereken bir şey olsa da, bu bir erdem olsa da, pratikte karşılığı düzen bozmaktır. hoş karşılanmaz, yapanın yanına bırakılmaz.
*
bir erkeğin fedakarlığı ve hak arayışının da bir sınırı olmalı diye düşündüm filmi izlerken.

eşi doğum yapmak üzere olan bir erkek, onu yalnız bırakmamalı. dünyayı kurtarmaya çalışmak da bir yere kadar, olmalı.

sakin bir film. sonu da güzel. çıktığı zaman sinemada izlemiştim. denk gelirsem gene izlerim.
devamını gör...
bazı film/roman karakterlerini canlandırmak için sadece dünya üzerinde tek bir oyuncu olduğunu düşünürüz ya hani? gerçekten de kenan imirzalıoğlu'na öyle yakışan bir karakterdi ali. yine ushan çakır'ı da çok başarılı bulmuştum.

haksızlığa tahammül edemeyen, kendinden çok başkalarını düşünen ve bu yüzden gittiği yerlerde uzun süre kalamayan bir adamın ve peşinde sürüklediği oğlunun hikayesi. ali'nin her gittiği yerde "yeni tanıştık ama çok iyi adam" diyeceği birileri mutlaka olurdu. nitekim öyle de insanlardı ama bir tek onların iyiliği yetmedi ali'nin bir yeri sahiplenmesine/kök salmasına.

hem hüzünleneceğiniz hem de yüzünüzde bol bol gülümsemeyle seyredeceğiniz bir film.
devamını gör...
çok başarılı bir kitap ve çok başarılı bir filmdir kendisi. hem gülüp hem hüzünleneceğiniz hem de kendinize çokça ders çıkarabileceğiniz türden bir yapım önce kitabı okuyup ardından filmi izlemenizi tavsiye ederim.
devamını gör...
kitabı kadar filminin de insan da etki bıraktığı herkesin önce kitabını okuyup sorma filmini izlemesini tavsiye ettiğim bir eser.bir aşk hikayesi,sadakatin ifadesi,kimseye boyun eğmemek ve sosyalistin asıl tanımını öğretiyor.
devamını gör...
kitabını okumadım ama kesinlikle filminin izlenmesi gerektiğini düşünüyorum tren vagonunu ev yapmaları, yokluğa sevgileriyle göğüs gerebildikleri zamanlar insanı duygulandıran sahnelerdi. hani bazen bişeye moralimiz bozulur ağlamak isteriz ama ağlayamayız hadi şuradan ağlamaklı (duygusal filmlerin adı) bir film açayım da izleyeyim ağlayayım diye düşünürüz. heh işte o zamanlarda izlenilecek film bu film bence.
devamını gör...
mustafa kutlu'nun uzun hikâye adlı eserinden uyarlanan filmin.
oyuncu listesinde kenan imirzalıoğlu, erkan avcı, tuğçe kazaz, cengiz bozkurt, elif atakan, zafer algöz, mustafa alabora, berk bugra, altan erkekli, batuhan karacakaya, ushan çakır, damla sönmez, mustafa üstündağ, güven kıraç, cihat tamer, taner ölmez, taha yusuf tan, mahir günşiray, ismail hakkı ürün ve osman alkaş gibi oyuncuların olduğu 2012 yapımı drama/romantik türündeki filmin yönetmenliğini ise osman sınav yapmıştır.

film hakkında önden bir şeyler söylemek gerekirse izlemeyenler için tabii ki filmi izledikten sonra mutlu ayrılacağınızı garanti edebilirim. bunun yanında kenan imirzalıoğlu'nun rolünün hakkını nasıl verdiğini söylemek gerekir. osman sınav ile hep yan yana olmalarının bir zorunluluk haline getirilmesi gerektiğini düşünmekteyim. osman sınav'ın elinde kenan imirzalıoğlu gibi oyuncular her filmde ya da dizide bir kat daha iyi oluyorlar adeta yontuldukça güzelleşen elmas gibi parlıyorlar. tabii kenan imirzalıoğlu'nun kendisinden de kaynaklanıyor bu yoksa her oyuncu parlayacak diye bir şey yok. ama şunu da söylemek lazım oyunculuk ile alakası pek alakası olmayan necati şaşmaz'ı da osman sınav soktu hayatımıza. çok mu iyi oyuncu tabii ki o kadar da değil ama yıllarca izletti mi kendini izletti. bu güzel dizi nazarında yönetmenini de övmüş olduk.

filmimiz acıklı bir mızıka üflemesi ile başlayan müziğin eşliğinde dumanını tüttüre tüttüre gelen trenin içindeki gencin anlatımıyla başlıyor. daktilonun düğmelerine tek tek basarken geçmişe bir yolculuk yapar. annesi ve babası ile birlikte trenden indikleri bir gece bilmedikleri bir şehirde bilmedikleri insanlar ile anında kaynaşan babası sayesinde bilmedikleri şehirde yaşamaya başlıyorlar. ali güçlü kuvvetli ve işini bilen bir adamdır nereye gitse ekmeğini çıkarır. kelimeleri özenle seçilmiştir adeta ne söylese insanın içine işler ne yapsa doğrudur. geldiği yerde hemen gidip bir okulda müdürle konuşurken kapı çalar ve ağır bir şeyi hemen kaldırıp içeriye taşır üstelik bu ağır yeri bozar deyip altına bir şey yapalım ezmesin demesi ile de işi de kapar. okulda müdürün hakimiyetinden pek hoşlanmasa da bir süre idare eder. trenin şefi sayesinde buldukları yol kenarı bir vagonu adam edip orada kalmaya başlarlar. yerleştikten sonra vagonda çocuğuna eşi ile tanışmasını ve onu kaçırıp evlenmelerini anlatır bir sinema sahnesi gibi hem anlatıp hem yaşatırlar. uzun hikaye anlatılır askerdeyken annesini evlendirecekleri sırada eşini gördüğünde sinirlenip eşine kendisiyle kaçıp kaçmayacağını sorar kız tamam dediğinde ise planını yapıp eşini bir yere çağırır ve abilerinin sinemasını yakıp o şehirden kaçıp giderler. burada abilerine gösterisini de yapmıştır tabii çünkü onlar kardeşini döve döve zorla evlendirmek istemişti ali de haklarını teslim etmişti. sürekli yer değiştirmelerinin sebebini buralara bağlasa da babası bir yerden sonra bunu alışkanlık haline getirmiştir ali çünkü haksızlığa gelemiyordur ve adaletten bahsettiği anda etrafında adaleti kendi elinde tutanlar sarıyordur etrafını ve onu zor duruma düşürüp taşınmaya zorlarlar. yeni okulda bahçenin durumundan rahatsız olur bir kaç fidan ve bir iki fide eker tabii müdür mesai dışında yapılmasını ister ali ise herkesi ikna edip öğrencilere bahçeyi adam ettirir. bahçe adam olur ama bu seferde müdür bahçeye çöker ve her seferinde bir fırsatını bulup bahçeden yer ve kimseye de yedirmemeye başlar. ali bunu kabullenemez tabii, okulda bulduğu daktilo bir yana dursun eşi de hamiledir ve müdüre taktığı için eşinin doğum yapacağı gece yaptığı yüzünden hem eşini kaybeder hem de kasabadan gitmek zorunda kalır. oğluyla yalnız başına kalan adam geldiği bu yeni kasabada uzun bir süre kalmayı başarsa da zamanla çok sevildiği gibi sevmeyenleri de yine çıkmaya başlıyor. bir yazana açtığı için kendisine takan zabıtaya kafa tutunca bu kasabadan da gitmek zorunda kalırlar ama burada oğlu artık büyümüştür ve kemik erimesi olan arkadaşı ile geçirdikleri zamanlarda kasabaya yeni gelen kızı görüp aşık olur fakat her gün yanına gittiği arkadaşı da o kızdan hoşlanır ve kendi gidemediği için sürekli mustafa'yı yollar kızın yanına tabii o da kızı seviyordur kızda farkında ama yine de arkadaşı için gidip konuşuyor ve kızın söylediklerini de arkadaşına iletiyordur. sevginin saf ve temiz olduğu zamanlar yani ihanet öyle basit değildir bu zamanda. neyse oradan da ayrılacakları gün yine mustafa arkadaşına bir mektup getirir ve sevgisini içene gömüp oradan ayrılır. ali burada da yerleşmekte zorlanmamıştır ama kendisi ile uğraşanlar nedense bir yerlerde hep gücü olanlar oluyor ve ali de bu haksızlıklara gelemiyordur. neyse burada oğlu ile tehdit ettikleri için gitmek zorunda kalır. yine bir yerlere gelirler ve yine ali orada kendini sevdirmekte hiç zorlanmaz. kendisine bir kitapçı açar ve onunla hayatlarını devam ettirmek isterler. tabii bu sefer oğlu kocaman adam olmuştur ve kitapçıda iş olmadığı bir gün tartışırlar ve en son taşındıkları yerde bıraktığı sevdiği kızdan bahsedince babası ben senin için orayı terk ettim der ve oğlu o zaman artık korkma ben kocaman adam oldum. artık kaçma karşılarında dur der ve ali kendisine yazı yazma teklifinde bulunan gazetede yazı yazmaya başlar. bu sefer işler ali yüzünden karışmaz bu sefer oğlu sayesinde karışır ortalık ve baba olarak ali kendini öne atar. oğlu kitapçıya gelip kitap alan bir savcı kızına tutulunca ve kızda ona karşı boş olmayınca birbirlerine kitaplar sayesinde küçük mektuplar yazarlar ama kızın büyük şehirden gelen içkici kuzeni ortalığı karıştırır çünkü kız onun kendisinden uzak durmasını istediği için ondan kaçarken kitapçıya girer ve mustafa kızı korumak için öne atılınca kuzen çıldırır çünkü onunda kızda gözü vardır belli ki. buradan sonra devreye savcı baba ve ali girer. savcı ali'ye parti üzerinden konuşunca ali gazeteye parti konulu bir yazı yazar ve savcı kudurup saldırmaya başlar. kurmaca bir dava ve ali hapse aylar sürer sürekli saçma gerekçeler tutukluluk devam. ali içerde oğlu mustafa dışarda ve yanlarında onları destekleyenlerde sırtlarını yavaş yavaş dönmeye başlayınca. mustafa babasına gelir ve kıza onunla kaçması için haber gönderdiğini ama kızın bunu kabul etmediğini söyler ve artık burada kalamayacağını fakat babasını da bırakamadığı için ne yapacağını bilemediğini söyler. ali hemen düşünüp ona bir plan yaptırır. git kızı kaçır der oğlu kızın istemediğini söylese de ali git ve kaçır der. gazetecide paralarının olduğunu oradan istediği kadarını alıp kızı alıp gitmesini söyler. mustafa kapısına kadar gidip kızı ikna eder ve kızı bir şekilde ikna edip kaçmayı başardıklarında ise anne babası ile birlikte kaldıkları o yol kenarı vagonun olduğu yere giderler.
büyük oyuncuların olduğu çok güzel bir film. hikaye basit ama uzun hatta zor hatta anlamlı hatta dokunaklı. adı gibi uzun bir film tabii normal şartlarda iki saat bir film için ideal bir saat olsa da biz çoğunlukla kısa film izlediğimiz için bize uzun gelebilir. sevilmeyecek bir film değil zaten izleyin ve izlettirin. iyi seyirler.
devamını gör...
güzel bir hikaye. her ne kadar daha güzel olabileceğini düşünsemde insanların zora geldiğinde ne kadar çirkinleşebileceğini göstermesi ile güzel bir film. tabii zamanında işlerin nasıl döndüğünü ve onca zaman geçmesine rağmen benzer şeylerin olduğunu bilmenin verdiği hisler de ayrı şeyler.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"uzun hikaye" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim