1.
claude levi-strauss'un yapısal antropoloji kitabını kaynak olarak alırsak bir büyünün çalışması için üç şart gereklidir;
1) büyücünün kendi yöntemlerinin etkisine inanması gerekir
2) tedavi ettiği hastanın ya da işkence ettiği kurbanın da büyücünün gücüne inanması gerekir
3) büyünün işe yaradığına dair kamuoyunun güveni ve istekleri baskın olmalıdır
büyüye maruz kaldığına inanan birey törelere göre ölüme mahkum olduğuna inandığı anda ailesi dahil olmak üzere topluluk kendisini günah keçisi olarak ilan eder ve kişiyi yalnızlığa sürükler. sosyal ve görev etkinliklerinden uzaklaşan büyülenen kişi büyük bir dehşet içinde toplumsal kişiliğini takiben sempatik sinirlerin korkuya sürekli maruz kalması ile fiziksel bütünlüğünü de kaybetmeye başlar.
örnek-1-kara büyü: 1956'da avustralyalı bir yerli büyülendiğini düşünerek gittikçe kötüleşir ve ölmek üzereyken hastaneye yatırılır. solunum makinesi ve sondayla beslenen yerli bu sefer de "beyaz adamın büyüsünün daha güçlü olduğuna" inanır ve yavaş yavaş iyileşir.
örnek-2-sağaltıcı büyü: orta amerika. zor doğum. muu: hem fiziksel rahim hem de hastalık içeren ruh, doğrudan çeviride "iç karanlık su özü". muu'nun karanlık yolu: vajina. neleganlar/nusupane: ereksiyon halindeki penis biçimli heykelcikler.
şaman arkadaşımız, bir takım şarkılar, fallik danslar yaparak hastayı iyileştiriyor. tabi şimdi antroplojik gözlemlerde tam tıbbi sorunları bilmek mümkün değil. yine de dehşet verici acı anında inancın (şaman beni iyileştiriyor inancı) olumlu etkisinin olduğu reddedilemez. inancın durağan doğası her daim olumsuz bir şekilde yorumlansa da konuya keşifsel (heuristic) olarak bakınca "abi işe yarıyorsa tamam" görüşü de göz önüne alınabilir. yani muhtemelen kadın doğumcu varken kimsenin tercihi fallus dansıyla kendinden geçen bir garip insan olmaz ama yine de ilginç konu.
not: fallus dansı da iyi fikirmiş ha, bir onu denemediğim kaldı.
not-2: kararlı bir maskülinite ile yeni bir iş kurmaya karar verdim. işletmemizin sunduğu bağlama büyüsü seçenekleri aşağıdadır:
1) flört etme garantili paket: 100 lira
2) sevgili gibi yaşayalım ama evlenmeyelim paketi: 350 lira
3) evlenelim ama sevgili gibi yaşamayalım paketi : 250 lira
4) kara sevda: 750 lira
5) çok aşık olsun ama rasyonel de kalsın paketi: 1000 lira
6) çok aşık olsun rasyonel de olsun üstüne yetmesin mr bombastik gibin fantastik ve romantik de olsun paketi: 2000 lira
büyülerimiz garantilidir.
1) büyücünün kendi yöntemlerinin etkisine inanması gerekir
2) tedavi ettiği hastanın ya da işkence ettiği kurbanın da büyücünün gücüne inanması gerekir
3) büyünün işe yaradığına dair kamuoyunun güveni ve istekleri baskın olmalıdır
büyüye maruz kaldığına inanan birey törelere göre ölüme mahkum olduğuna inandığı anda ailesi dahil olmak üzere topluluk kendisini günah keçisi olarak ilan eder ve kişiyi yalnızlığa sürükler. sosyal ve görev etkinliklerinden uzaklaşan büyülenen kişi büyük bir dehşet içinde toplumsal kişiliğini takiben sempatik sinirlerin korkuya sürekli maruz kalması ile fiziksel bütünlüğünü de kaybetmeye başlar.
örnek-1-kara büyü: 1956'da avustralyalı bir yerli büyülendiğini düşünerek gittikçe kötüleşir ve ölmek üzereyken hastaneye yatırılır. solunum makinesi ve sondayla beslenen yerli bu sefer de "beyaz adamın büyüsünün daha güçlü olduğuna" inanır ve yavaş yavaş iyileşir.
örnek-2-sağaltıcı büyü: orta amerika. zor doğum. muu: hem fiziksel rahim hem de hastalık içeren ruh, doğrudan çeviride "iç karanlık su özü". muu'nun karanlık yolu: vajina. neleganlar/nusupane: ereksiyon halindeki penis biçimli heykelcikler.
şaman arkadaşımız, bir takım şarkılar, fallik danslar yaparak hastayı iyileştiriyor. tabi şimdi antroplojik gözlemlerde tam tıbbi sorunları bilmek mümkün değil. yine de dehşet verici acı anında inancın (şaman beni iyileştiriyor inancı) olumlu etkisinin olduğu reddedilemez. inancın durağan doğası her daim olumsuz bir şekilde yorumlansa da konuya keşifsel (heuristic) olarak bakınca "abi işe yarıyorsa tamam" görüşü de göz önüne alınabilir. yani muhtemelen kadın doğumcu varken kimsenin tercihi fallus dansıyla kendinden geçen bir garip insan olmaz ama yine de ilginç konu.
not: fallus dansı da iyi fikirmiş ha, bir onu denemediğim kaldı.
not-2: kararlı bir maskülinite ile yeni bir iş kurmaya karar verdim. işletmemizin sunduğu bağlama büyüsü seçenekleri aşağıdadır:
1) flört etme garantili paket: 100 lira
2) sevgili gibi yaşayalım ama evlenmeyelim paketi: 350 lira
3) evlenelim ama sevgili gibi yaşamayalım paketi : 250 lira
4) kara sevda: 750 lira
5) çok aşık olsun ama rasyonel de kalsın paketi: 1000 lira
6) çok aşık olsun rasyonel de olsun üstüne yetmesin mr bombastik gibin fantastik ve romantik de olsun paketi: 2000 lira
büyülerimiz garantilidir.
devamını gör...
2.
tarihini tam olarak bilemediğimiz kadar eskiye giden kadim uygarlıkların kendi öğreti sistemleri içinde var olan olguyu 17. yüzyılda ortaya çıkan antropolojinin sınırları içinde açıklamaya çalıştığında tökezleyen strauss'un bu presipten ne anladığını aktaran başlık
bu tip çok kolay manipüle edilmeye meyyel subjektif konulara olabildiğince ayakları yere basar şekilde yaklaşan ağacabayı dinlemek isteyebilirsiniz.
ha ezoterizm, thule örgütü, madam blavatski gibi batıya ait adreslere de bakabilirsiniz. kabala hadi "aşağılık cahil ortadoğu"ya ait olduğu için saymıyorum bile. ne de olsa her şeyi bilim bilir. bilim bilmiyorsa o şey saçmalıktır öyle değil mi.
zzırrrvaa!
bu tip çok kolay manipüle edilmeye meyyel subjektif konulara olabildiğince ayakları yere basar şekilde yaklaşan ağacabayı dinlemek isteyebilirsiniz.
ha ezoterizm, thule örgütü, madam blavatski gibi batıya ait adreslere de bakabilirsiniz. kabala hadi "aşağılık cahil ortadoğu"ya ait olduğu için saymıyorum bile. ne de olsa her şeyi bilim bilir. bilim bilmiyorsa o şey saçmalıktır öyle değil mi.
zzırrrvaa!
devamını gör...
3.
benim söyleyeceğim daha çok büyünün çalışmama prensibiyle ilgili olucak.
çoğu insan bilmez (ebeler hariç) bazı yörelerde de bu yoktur. şöyleki yeni doğan bebeklerin kulağına ismini üfleyen kişi ya da bebeğin doğumuna yardımcı olan kişi ( genelde ebeler ) bebeklerin kulağına kullanıcağı isimlerden farklı bir isim daha söylerler buna 3. isim derler. ve ismi veren kişi hariç bu ismi kimse bilmez başka birine söylenmez. bu isim bebeğin yazılı olmayan ancak ezan ile kulağına üflendiği için aslında bebeğim sahip olduğu bir isimdir. amacı ilerde yapılmasını düşünülen büyülerden kişiyi korumaktır. çünkü birine büyü yapıcaksanız onun isim ve soyismini doğru bir şekilde dile getirip eksiksiz bir şekilde bilmeniz gerekir. bu 3. isim ise sadece veren kişi tarafından bilineceği için kişiye büyünün geçmesini engeller.
çoğu insan bilmez (ebeler hariç) bazı yörelerde de bu yoktur. şöyleki yeni doğan bebeklerin kulağına ismini üfleyen kişi ya da bebeğin doğumuna yardımcı olan kişi ( genelde ebeler ) bebeklerin kulağına kullanıcağı isimlerden farklı bir isim daha söylerler buna 3. isim derler. ve ismi veren kişi hariç bu ismi kimse bilmez başka birine söylenmez. bu isim bebeğin yazılı olmayan ancak ezan ile kulağına üflendiği için aslında bebeğim sahip olduğu bir isimdir. amacı ilerde yapılmasını düşünülen büyülerden kişiyi korumaktır. çünkü birine büyü yapıcaksanız onun isim ve soyismini doğru bir şekilde dile getirip eksiksiz bir şekilde bilmeniz gerekir. bu 3. isim ise sadece veren kişi tarafından bilineceği için kişiye büyünün geçmesini engeller.
devamını gör...