1.
bu yazıyı daha kolay anlamak için önceden bilinmesi gereken bilgiler:
- ses, hava moleküllerinin ileri-geri hareket etmesi sonucu oluşan bir dalgalar bütünüdür. rüzgar gibi bir hava akımı değildir.
- mıknatısın dışında hareket ettirilen bakır bir yayın (bobin) hareket hızına göre iki ucu arasında bir gerilim farkı (voltaj değeri) oluşacaktır. (solenoidlerin çalışma prensipleri hakkında da araştırma yapabilirsiniz.)
titreşen bu hava molekülleri mikrofon üzerinde o yırtılabilen, ince, bastırınca içine göçebilen plastik kısma yani diyaframa çarpar ve ses dalgaları sonucu oluşan basınç farklılıkları diyafram üzerinde bir hareket oluşturur. (yüksek basınç ile diyafram ittirilir ve düşük basınç ile
çekilir.)
bu hareket sonucunda bu diyaframın ucuna bağlı olan bir silindire sarılmış bakır yay (bobin) ileri-geri hareket edecektir.
bir mıknatıs, bobinin içinden geçecek ama bobinle birlikte hareket etmeyecek şekilde yerleştirilir.
mıknatısın etrafında bu mekanik hareketi yapan telde de elektrik akımı oluşur. (bkz. solenoid)
oluşan bu zayıf elektrik akımının frekans (1 saniyedeki ileri-geri gitme sayısı) ve genlik bilgileri (her bir ileri-geri gitmenin büyüklüğü) bir yükseltici (amplifier) tarafından yükseltilerek hoparlörlere iletilir.
bu voltaj değerlerinin mikrofon ile aynı yapıya sahip olan hoparlördeki bobine aktarılması sonucunda,
hoparlörün diyaframına bağlı olan bobin üzerindeki elektrik akımı ile mıknatısın manyetik etkisi bobinin ileri geri hareket ettirilmesine sebep olur.
diyafram tarafından da bu hareket hava moleküllerine aktarılarak duyabileceğim ses dalgalarına dönüştürülür.
yani mikrofonda mekanik hareket elektriksel bilgiye dönüştürülür ve hoparlörde ise elektriksel bilgi mekanik harekete. ancak ikisi de yapısal olarak aynıdır. yalnızca kullanım şekilleri farklıdır. birisinde diyaframa gelen mekanik bilgi okunur, diğerinde okunan elektriksel bilgi diyaframa aktarılır. bu elektriksel bilgi aynı zamanda bir plakta, bantta ya da bilgisayar ortamında saklanabilir. plakların üzerindeki oyuklar okuyucu iğneyi ileri geri hareket ettirirler ve bu iğnenin etrafındaki bobine elektriksel bilgiyi iletirler.
- ses, hava moleküllerinin ileri-geri hareket etmesi sonucu oluşan bir dalgalar bütünüdür. rüzgar gibi bir hava akımı değildir.
- mıknatısın dışında hareket ettirilen bakır bir yayın (bobin) hareket hızına göre iki ucu arasında bir gerilim farkı (voltaj değeri) oluşacaktır. (solenoidlerin çalışma prensipleri hakkında da araştırma yapabilirsiniz.)
titreşen bu hava molekülleri mikrofon üzerinde o yırtılabilen, ince, bastırınca içine göçebilen plastik kısma yani diyaframa çarpar ve ses dalgaları sonucu oluşan basınç farklılıkları diyafram üzerinde bir hareket oluşturur. (yüksek basınç ile diyafram ittirilir ve düşük basınç ile
çekilir.)
bu hareket sonucunda bu diyaframın ucuna bağlı olan bir silindire sarılmış bakır yay (bobin) ileri-geri hareket edecektir.
bir mıknatıs, bobinin içinden geçecek ama bobinle birlikte hareket etmeyecek şekilde yerleştirilir.
mıknatısın etrafında bu mekanik hareketi yapan telde de elektrik akımı oluşur. (bkz. solenoid)
oluşan bu zayıf elektrik akımının frekans (1 saniyedeki ileri-geri gitme sayısı) ve genlik bilgileri (her bir ileri-geri gitmenin büyüklüğü) bir yükseltici (amplifier) tarafından yükseltilerek hoparlörlere iletilir.
bu voltaj değerlerinin mikrofon ile aynı yapıya sahip olan hoparlördeki bobine aktarılması sonucunda,
hoparlörün diyaframına bağlı olan bobin üzerindeki elektrik akımı ile mıknatısın manyetik etkisi bobinin ileri geri hareket ettirilmesine sebep olur.
diyafram tarafından da bu hareket hava moleküllerine aktarılarak duyabileceğim ses dalgalarına dönüştürülür.
yani mikrofonda mekanik hareket elektriksel bilgiye dönüştürülür ve hoparlörde ise elektriksel bilgi mekanik harekete. ancak ikisi de yapısal olarak aynıdır. yalnızca kullanım şekilleri farklıdır. birisinde diyaframa gelen mekanik bilgi okunur, diğerinde okunan elektriksel bilgi diyaframa aktarılır. bu elektriksel bilgi aynı zamanda bir plakta, bantta ya da bilgisayar ortamında saklanabilir. plakların üzerindeki oyuklar okuyucu iğneyi ileri geri hareket ettirirler ve bu iğnenin etrafındaki bobine elektriksel bilgiyi iletirler.
devamını gör...
2.
anlıyorum. tabii. öyledir.
devamını gör...
3.
bir şeylerin titreşmesidir.
devamını gör...
4.
klasik mikrofon ve hoparlörler aynı prensiple çalışırlar: bir membranı titreştirmek. ikisi de bir mıknatıs içine konulmuş bir bobin ve bobine yapıştırılmış hafif malzemeden (kağıt gibi) bir koniden oluşur. mikrofonda koniye çarpan ses dalgaları bobinin mıknatıs içinde ileri geri titreşmesine neden olur. bu da bir elektrik akımı yaratır. hoparlörde de bobine uygulanan elektrik akımı bobinin titremesine yol açar. tabi her ikisinde de bobin titremez. bobin sabit olduğu için titreşimi önündeki membrana aktarır ya da alır.
buradan ulaştığımız sonuç: bir mikrofonu hoparlör ve bir hoparlörü de bir mikrofon olarak kullanabiliriz. (şaka diye almayın doğru bir bilgidir. sadece hoparlöre çok kuvvetli bağırmamız, mikrofona da düşük güçlü bir akım vermemiz gerekir.
buradan ulaştığımız sonuç: bir mikrofonu hoparlör ve bir hoparlörü de bir mikrofon olarak kullanabiliriz. (şaka diye almayın doğru bir bilgidir. sadece hoparlöre çok kuvvetli bağırmamız, mikrofona da düşük güçlü bir akım vermemiz gerekir.
devamını gör...
5.
6.
çalışma prensiplerini iyi bilirim ama bayadır kafamda şu soru var, neden hep daire? gerçi oval olanlarda var ama mesela neden üçgen yada kare hoparlör yok? hoparlörün nüvesi mecburen yuvarlak dairesel oluyor evet, o bobin dairesel sarılmak zorunda ama çıkışı yani titreyen yüzey üçgen olamaz mı mesela? neden ille de daire?
devamını gör...