#ödüllü filmler
yönetmen koltuğunda zeki demirkubuz'un yer aldığı 1994 yapımı yerli dram filmidir. hikaye, tülay adındaki bir kadının, evin hizmetçisi ve kapıcının oğlunu kendi yatağında sevişirken bulmasıyla başlar. tülay'ın yaşadığı zor zamanların üstüne bir de bu durum eklenince olaylar iyice çıkmaz bir hal alır.
yönetmen
zeki demirkubuz
oyuncular
serap aksoy
zuhal gencer
fikret kuşkan
feridun koç
ajlan aktuğ
ülkü duru
selçuk yöntem
zeki demirkubuz
oyuncular
serap aksoy
zuhal gencer
fikret kuşkan
feridun koç
ajlan aktuğ
ülkü duru
selçuk yöntem
*uluslararası istanbul film festivali (1994) - jüri özel ödülü
*siyad (1995) - en iyi film, en iyi yönetmen [zeki demirkubuz], en iyi erkek oyuncu [fikret kuşkan], en iyi yardımcı erkek oyuncu [selçuk yöntem]
filmin toplam 9 ödülü bulunmkatadır.
*siyad (1995) - en iyi film, en iyi yönetmen [zeki demirkubuz], en iyi erkek oyuncu [fikret kuşkan], en iyi yardımcı erkek oyuncu [selçuk yöntem]
filmin toplam 9 ödülü bulunmkatadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "örnek vatandaş" tarafından 24.12.2020 14:35 tarihinde açılmıştır.
1.
zeki demirkubuz'un 1994 yapımı filmi.
yönetmen, bir film çalışması için ataköy'den geçerken gözüne turkuaz sitesi isimli bir bina ilişir. geniş, yüksek ve gri rengiyle sovyet binaları havasındaki bu bina, yönetmene film için ilham kaynağı olmuştur. senaryo, bu bina blokları içindeki insanların yaşamını konu edinir.
yönetmen, bir film çalışması için ataköy'den geçerken gözüne turkuaz sitesi isimli bir bina ilişir. geniş, yüksek ve gri rengiyle sovyet binaları havasındaki bu bina, yönetmene film için ilham kaynağı olmuştur. senaryo, bu bina blokları içindeki insanların yaşamını konu edinir.
devamını gör...
2.
zeki demirkubuz'un ilk izlediğim filmidir.
sınıf farkını görmek mümkün.
ancak olaylar kopuk. kimsenin hikayesini tam olarak anlayamadım. diyaloglar beni çok sarmadı.
beğenmedim yani.
sınıf farkını görmek mümkün.
ancak olaylar kopuk. kimsenin hikayesini tam olarak anlayamadım. diyaloglar beni çok sarmadı.
beğenmedim yani.
devamını gör...
3.
filmi "arayış" kelimesi ile özetleyebiliriz. senelerdir sürdürdüğü düzenden, içinde olduğu ve olmak zorunda olduğunu düşündüğü hayatının işleyişinden sıkılan bir kadının arayış hikayesi. karakterler üzerinden toplumun sosyal yapısına yapılan güçlü bir eleştiri, anlamak isteyene kuvvetli bir tokat. modern insan yaşamı, kalıpları aşamayan ilişkiler. oldukça bunaltıcı bir atmosfer.
öte yandan film hakkında araştırma yaptığımda ufak tefek biyografik özellikler taşıdığını, zeki demirkubuz'un hastane ve cezaevinde c blokta kalmış olduğunu öğrendim. filme kendi sıkışmışlığından ve kendi hislerinden çokça şey kattığını düşündüğüm için izlerken oldukça garip hissettim.
diğer yandan bakarsak zeki demirkubuz'un henüz ilk filmi olduğu için bu tecrübesizlik filmde kendini çokça hissettiriyor. kopuk sahne geçişleri biraz rahatsızlık verse de temelinde dayandıkları diğer sahneleri siz kendi aklınızda birleştirebiliyorsunuz.
ben yönetmenlerin filmlerini kronolojik sırasına göre izlemeyi, yönetmenin gelişimini görmeyi sevdiğim için izledim ve çoğu kişinin aksine pişman olmadım tam tersine birçok düşüncemi geliştirmekte yardımcı oldu. izleyecek olanlara iyi seyirler.
öte yandan film hakkında araştırma yaptığımda ufak tefek biyografik özellikler taşıdığını, zeki demirkubuz'un hastane ve cezaevinde c blokta kalmış olduğunu öğrendim. filme kendi sıkışmışlığından ve kendi hislerinden çokça şey kattığını düşündüğüm için izlerken oldukça garip hissettim.
diğer yandan bakarsak zeki demirkubuz'un henüz ilk filmi olduğu için bu tecrübesizlik filmde kendini çokça hissettiriyor. kopuk sahne geçişleri biraz rahatsızlık verse de temelinde dayandıkları diğer sahneleri siz kendi aklınızda birleştirebiliyorsunuz.
ben yönetmenlerin filmlerini kronolojik sırasına göre izlemeyi, yönetmenin gelişimini görmeyi sevdiğim için izledim ve çoğu kişinin aksine pişman olmadım tam tersine birçok düşüncemi geliştirmekte yardımcı oldu. izleyecek olanlara iyi seyirler.
devamını gör...
4.
kieslowski havası aldım filmden o bloklar arası boşluk falan sovyet mimarisindeki avlular gibiydi. bu filmden üç yıl sonra masumiyet'i çekmiş bence muazzam bir ilerleyiş. filmde sık sık apartman kapısındaki "yabancılar giremez" tabelasını görmemiz, başrolün sınıf atlamış ama bunalan hali, insanların hayatlarına sıkışıp kalması güzel aktarılmış, başarılı bir ilk film olduğunu düşünüyorum.ilk filminin yıllar sonra çektiği bulantı'dan çok daha iyi olması üzücü gerçi. fikret kuşkan'ın gençken cillop gibi olmasına serap akzoy ve zuhal gencer'in güzelliğine değinmemişim.
devamını gör...