bilim kurgu / dram / gerilim / korku
9.5 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

bilimkurgu ve gerilim türünde alman yapımı netflix dizisi.
son zamanlarda izlediğim en güzel dizi. inanılmaz derecede sürükleyici, gerilimli ve izlemesi keyifli bir diziydi. eşimle bir solukta izledik.
netflix dizisi olması sebebiyle içinde bir gay ilişkisi var, ayrıca ailenin babası zenci, anne beyaz. bunlar artık netflix için fix menü.

normalde izlediğim dizi filmi anlatmam ama bunu anlatmak istiyorum. ileride editlicem.
devamını gör...
önce beddua. horst, horst, horst. keşke canın çıkmayaydı da uzun uzun can çekişe çekişe öleydin. mendebur herif, rezil herif, sadakatsiz, düşüncesiz, meymenetsiz herif. ne evlat sevgisi, ne eş sevgisi var sende. senin gibi canlı olmaz olsun, bak insan bile diyemedim. mahvettin herkesin hayatını. cehennemlere odun olasın. yanasın yanasın da tükenemeyesin. soğumuyor içim.

netflix yapımı alman dizisi. 2025 yapımı ve 6 bölüm. devamı gelmez diye düşünüyorum. travmatik bir olay yaşadıktan sonra taşınma ihtiyacı duyan bir aile gözlerden uzakta bir ev satın alır. şehirden kaçarlar. bu ev akıllı evin ilk örneklerindendir. 50 yıllık bir sistemi vardır. aile böyle bir ev aldığı için daha da sevinir. kim sevinmez ki? cassandra duşun sıcaklığını sizin için ayarlar, aniden düşseniz ambulansı çağırır, yataktan ışığı kapatmak için çıkmak istemediğinizde ışığı otomatik kapatır, kilitleri açar kapatır, çimleri biçer (?), sabah kahvaltıda ekmek dilimleyip(?) kızartır ve daha bir sürü şey. tam donanımlı bir yardımcı. öyle mi acaba? aile bir oğlan bir kız olmak üzere 2 çocuktan ve bir anne babadan oluşur. bir süre sonra annede depresyon ve travma kaynaklı saçmalıklar belirmeye başlar. anne cassandra'yı suçlar. ama bir akıllı ev sistemi ne yapabilir ki?


çok beğendim. cassandra'yı ve onun hikayesi çok güzeldi. böyle filmleri izlemeyi seviyorum. her korkunçluğun altında bir trajedi yatması klişe ama çok güzel be. bölümler de çok güzeldi. hiç sıkılmadım. herkese tavsiye ediyorum ve ben horst denen babasını düdüklediğime biraz daha beddua etmeye gideceğim. son bölüm için biraz da david'e beddua ederim. iyi seyirler.
devamını gör...
cassandranın hayatı gösterildiğinde kadına üzüldüm. klasiktir kötü karakterin karanlık ve hüzünlü geçmişi bize gösterilir ki ondan nefret etmeyelim. etmedim. fakat bu masum ailenin suçu neydi bilemem. olur öyle. yapacak bir şey yok. ben sevdim diziyi. farklı bir konsept.
devamını gör...
1-2-3 başlıyorum.

yorumum spoiler içerecektir. uzun yazılar okumayı sevmeyen, spoiler yemek istemeyen, bu başlıkta beni teğet geçsin.

cassandra.. bütün evinizin iç-dış tüm sistemini kontrol edebilen bir teknolojik sistem düşünün.. kendisi ortalıkta dolaşan ve kendisine ait hür iradesi bulunan bir robot.. aslında bedeni robot olsa dahi, benliği bir robot yığınının içine yüklenebilmiş olan ( burasının ucu açık bırakıldı. asıl burası kurgulanmalıydı. ruh, herhangi bir farklı bedene veya nesneye geçirelemez. insana hayat veren organları değil, ruhudur. bir insanı başka bir şeye tüm benliği ile nakletmek, insan doğasının çok üstünde bir husus. buradan yüksek bir puan kırdım. açıklanmalıydı. science fiction'da mantık olmaz demeyin. belirli bir seviyeye kadar tutarlı olması gerekir.) garip bir melez..

dizide çok fazla mantık hatası vardı. bütün bölümler boyunca "hey dostum o sadece bir robot!" dedim durdum.. bir allahın kulu bile robotun üstüne çamaşır suyu ve kola dökmeyi akıl edemedi.. hiç biri bu robotu yakmayı, hadi en kötü havuza fırlatmayı dahi akıl edemedi.. evde havuz var yahu havuz?! içi su dolu? robot, su ile kısa devre yapar.. mekatronik kuralı.. üstelik havuz suyu klorludur.. kesin çözüm.. her elektronik cihazın katili olan bileşenler vardır. koskoca insanların akıllarına bunun hiç gelmemesi çok garipti.. bari deneseler ve başaramasalardı da, senaristler, kurgu ilerlesin diye ıkınıyorlar gibi hissetmeseydik.. bunun da üstüne.. ufacık bir robota karşı çaresiz kalan, deliliğin eşiğine gelen bir baba figürü görmek beni çok rahatsız etti hele final bölümünde, david'in yere sinip ağlaması beni şoka soktu.. robotun 2 katı bir adamsın, nasıl yere çöküp, avaz avaz ağlayacak konuma geliyorsun? fırlatıp merdivenlerden atsan yeter.. hadi onuda yapamıyorsan, al tornavidayı ilk fanından içeri sapla.. "o bir robooot daviiiid! " dedim kaç kez.



neyse, kurguda var olan aksamalar bitmez. benim detaylıca ele alacağım kısım kendi çıkarımlarımdır. aslında cassandra'nın büyük bir subliminal olduğunu düşünüyorum özellikle elon musk'ın son zamanlarda robot teknolojisinde aşırı ileri gitmesi ve kendi robotlarını pazarlamaya başlaması ile insan hayatında aslında çok büyük tehditler oluşmaya başladı. insanlık olarak, artık her işimizi bunlara yaptırıyoruz ve hayatımızı bunlar kontrol etmeye başladılar. cassandra tam olarak bu durumun bir subliminal'i olarak yaratılmış gibi düşündüm. o bir robot, her şeyi yönetebilen, evinize online market alışverişi yapabilecek kadar bile zeki bir robot. insan benliği var ki bu da günümüz robotlarına bir gönderme aslında. insan benliğini bastırabilecek şekilde insani hareket edebilecek donanıma ve dominant kodlanmaya açık yaratılıyorlar ve bunlar tabi ki öngörülemeyen bir noktada sadece bela olurlar çünkü rakamlara dayalı benlikleri bile size asık olabilir, saplantı geliştirebilir veya sizi sahiplenmek isteyebilir. günümüzde sanal olarak ilişki yaşadığınız aı ( yapay zeka) uygulamaları bile varken, bir robotun bu nitelikleri sağlaması çok hayali bir olgu değil hele ki elon musk'ın, robot nişanlısıyla yemeye çıktığı haberini gördükten sonra.. ( adam robotla nişanlanmış.. düşünün bu konsepti algılayabilen bir cihaz programlamışlar.) cassandra'nın hayal olabileceği fikrinden cok uzaktayım.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

referans: haber7.com

öbür açıdan ise, bu dizinin aşırı kurgu kısmını; biraz drama ile nötrlemek istemişler ve cassandraya, cok acı dolu( hesapta) bir arka plan yaratılmış. üzülerek söylemeliyim ki; ben cassandra'ya hiç acımadım, aksine çok kızdım. hurst'ın ruh hastası olduğu çok açıkken, yine de onunla kalmayı tercih edip; hayatının son noktasına kadar kendisini ve çocugunu zorladı hatta oğlunun göz göre göre sevilmediğini hissetmesine ve babası tarafından zorbalanmasına sebep oldu. adam oğlunun o kadar "kız gibi" olduğunu düşünüyordu ki gitti başka kadından çocuk yaptı ve ikinci bir erkek evlada sahip oldu. yeni doğan oğlunu seviş şeklinden bahsetmeye zaten lüzum yoktur diye düşünüyorum. cassandra'ya geri dönecek olursak, bütün bu rezilliklere ek; hamile kaldığında, yanlış olduğunu bildiği halde; kocasının saçma sapan- temelsiz deneyinin kobayı olmayı kabul etti. aslında yaptığı her şeyi, kendi mıymıntılığı ve kocasına yaranabilme çabası sebebiyle yaptı. sonradan sonradan ortaya çıkan agresif ve hesapta koruyucu anne benliği benim için bir yalan yani. oğluna ağzı burnu dayaktan kan çanağı olup, evin önüne atıldığı noktada " sus baban öğrenmesin ya duyulursa çevre ne der? insanlar hakkımızda ne konuşur?" diyen bir anneden bahsediyoruz. oğluna aşık olması itemi hikaye yani. kızı ile olan geçmişinden bahsetmek bile istemiyorum. kücücük bir odaya tıkıp, ucube gibi onu beslediği gerçeği kabul edilebilir gibi değil. hepsini sırf soyadları ve statüleri hasar görmesin diye kabul ettiler. aslında ne kadar dizi aksini kanıtlamaya çalışsa da, cassandra- tam hurst için yaratılmış bir eş. ikisininde karakteri aynı. aynı sadizm, psikopatlık ve egoizm var. kadının dış görünümüne sağladığı özen bile, ne kadar görselliğe takıntılı olduğunu gösteriyor. kızı doğduğunda, hurst'ın teklifi sadece işine geldi. gerçekten aksini düşünseydi, kızı yaşıtlarıyla okula giderdi. sonuçta dizinin bir çok yerinde, aslında hurst'e istediği bir çok şeyi yaptırabildiğini gördük. o da, margaret'in topluma çıkmasını istemedi. hurst'ün yaptığı 5 dakikalık motivasyon konuşması ile yetinmesinin sebebi bu.. isteseydi, bal gibi hurst'ü aksine ikna ederdi ama denemedi bile. öyle ki, kendi evlerinde bile kızlarını saklamaya karar vermişler. kim sizin üst katınıza çıkıp, odalarınızı tek tek gezecek ki? neden margaret'in kendisine ait bir odası yoktu? odasının kapısını kitli tutarlardı çok gerekiyorsa? ama kimse ortada onu görmek dahi istemedi. kendi annesi bile evde dolaşsın istemediği için, giyinme dolabının içinden açılan bir bölmeye, ufacık bir mezar oluşturup, kızı içine tıktılar. cassandra iyi bir anne değil. yüksek bir sadist. hurst ile aldatıldığı halde evli kalmasına hatta hurst'ün onu kanser yaptığını öğrendiğinde, ona bir tokat bile atamamış olmasına şaşırdım. kadın kocasına sapkın şekilde aşık.. hatta bence bu aşk bile değil. garip bir hastalıkla yaklaşım . "adam seni öldürdü, tepki bile gösteremiyorsun" dedim kaç kez. yineliyorum; cassandra iyi bir insan değil, o sosyopat ile psikopat karışımı bir deli.

cassandra'nın sonunda kendi kendini imha etmesi de büyük bir mesajdı. "insanlar böyle teknolojiler karşısında çaresiz, robotlar kendilerini imha etmediği sürece; onlardan kurtulamazsınız" diyen bir dille karşılaştım. bu kibirli tavrı sevmedim.

dizi belirli bir yerden sonra cok sıkıyor. 3. bölümde gayet bitebilirdi. aynı evin içinde dön- dolaş çok sıktılar. yine de evde boşsanız, izlenebilir.


10/5
devamını gör...
babam çok sessiz, sakin bir adamdır. bırak çocuklarına şiddet uygulamayı, bu yaşıma kadar bize sesini yükselttiğini bile hatırlamam... 10-11 yaşlarımdayken atölyesine uğradığım bir gün, kendi söylemine göre 897987 defa tek başına makine açmaması konusunda uyardığı benden 2-3 yaş küçük çırağına, 4. murad'ın mızrak fırlatması gibi çekiç fırlattığına şahit olduğum bir anektodu, bu diziyi izledikten birkaç gün sonra aile meclisinde anlatmış bulundum...

adamın adı o günden beri hasandra kaldı...

t:ebu cehil'in akıllı evi olsaydı, evin aklı bu hanımefendi olurdu...
devamını gör...
yakın zamanda izlediğim en iyi dizilerden. robotlar, akıllı ev sistemleri, yapay zeka.. hiç birini zaten sevmem dizi tuz biber ekti. kurgusu, işleyişi, ilerleyişi, sıkmayan ve tadında kalan bir dizi olmuş.
devamını gör...
black mirror bölümü gibi dizi. gerilimi sayesinde akışta tutmayı becerdi. belli sahnelerde çok fazla rahatsız etti. yine de bir sonraki bölüme bir merakla geçerek izledim. ancak bazı noktalara pek değinilmemiş bence daha uzun olabilirdi.


ilk başta cassandra'ya olan kızgınlık dizinin sonlarına doğru izleyicinin onunla empati yapmasını sağlıyor ve bir noktada kızamıyorsunuz. yalnızca tek gayesi ailesini bir arada tutmaya çalışmak olan cassandra bu hususa kendini öylesine kaptırmış ki kocasının onu aldatmasını bile sineye çekebiliyor. nihayetinde tüm fedakarlıklarına rağmen yalnız kalması da işin ironik kısmı oluyor. dizinin finalinde sam'e söyledikleri de ders niteliğinde aslında. david'e çocuklara asla zarar veremeyeceğini ancak david'i gözünü kırpmadan harcayabileceğini söylediğinde david bir dakika bile düşünmeden karısını öldürmeye yelteniyor. aynı cassandra'nın kocası horst'un kendine değer vermeyişi gibi david için de esasında sam'in bir değeri olmadığını anlıyor ve kendi yaptığı hatayı sam'im yapmamasını istiyor. zaten de sam de hem yaşananlara hem de david ile olan ilişkine gönderme yaparak "bitti." diyor.
cassandra benim açımdan mantık hatalarını görmezden geldiğimde keyifli bir dizi oldu. hele ki 70'ler almanyası çok başarılı yansıtılmıştı.


distopik ama daha derinlikli olmaya müsaitken görece sığ sularda yüzen bir yapım. sürükleyici, izlenebilir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"cassandra (dizi)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim