''akasya durağı osmanlı özel'' adında bir bölüm çekilseydi düşünülebilecek senaryolardan biriydi muhtemelen. faytoncular bir ocakta toplanmış, parşömen gelen mektuplarla beraber insanları faytonlarla gideceği yere aktarıyor ve onun haricinde hepsinin özel hayatları karşımıza çıkıyor. zampara sinan kâh eşi gülbin'i* gizli gizli cariyelerle aldatıp yakalanıyor, kâh rejimdeyken* kadim dostlarıyla bir mekana gidip yediği etten zehirlenip sanatoryuma kaldırılır. trakyalı usman aga kızı dilek'i sürekli dilek'le aynı medresedeki afrikalı sempatik bir öğrenciyle yakalar ve o afrikalı öğrenciyle sürekli münakaşa hâlindedir. ya da 786 bölüm boyunca eşi safiye'yi sürekli çin işkencesiyle öldüreceğini* söyler ama yapmaz.

peygamberler şehri urfa'dan gelmiş genç türkücü seyit dârülelhân'daki müzik sanatçılarını cebinden çıkarırken ek gelir için faytonculuk yapmaktadır ve dizinin önemli karakterlerinden biri olmuştur kısa zamanda. ''agam cereyan eder mi öyle şey?''* ve ''biz bir hanedanız!''* repliklerinden kalan zamanlarda normal konuşmasıyla ünlüdür. ali kemal faytonların bakımını üstlenmiştir ama olabildiğince kaytarıp duraktaki, veya faytoncular topluluğundaki gizli konuşmaları ifşa edip sırları bozmak, tabir-i caizse ispiyonculuk üzerine bir ek kariyer de edinmiştir. favori repliği ''uyyyy nuri sultanummm''* olmaktadır.

tabii burada sinan zamparasının doyumsuz, gıcık, para düşkünü ama bir yandan da içten içe damadını seven kayganası ıv.şaziment'i de unutmamak lazım. petrol zengini olmalarıyla ün salmış arap şeyhleri ile zevk-i sefa sürerken, vaatlerin hepsine inanıp karun'un kadın versiyonu olma hedefindeyken kandırılıp depresyona girer ve bu olay (bkz: gökhan gönül)'ün sakatlanması misali kısa periyotlarla tekrarlanır. ama şaziment'in gözü doymaz tabii ki.

bir de faytoncular topluluğundaki karakterler sürekli kaçırılır ve kurtarılmak için topluluktaki diğer zatlardan yardım isterler. delinin biri bu sempatik karakterlerden herhangi birini gözüne kestirip giyotine kadar götürür. tabii o dönemler mafyacılık faaliyetleri çok yaygın olmadığı için karakterler ganimet bulup kısa yoldan zenginleşmek umuduyla bir yerlere götürülürken idam tahtasına kadar sürüklenmektedir. artık birkaç dakikalık yaşamları kalmıştır bu faytoncu muzip karakterlerin ve üzgün bir şekilde kurtarılmayı beklerken her ihtimale kadıköy* dua edip allah'a yöneliyorlar.

yanlarında güvercin varsa, ki hep olur, güvercini yanlarına çağırıp şifreli sözcüklerle kurtarılmak istediklerini söylerler. sonra güvercin de faytoncular topluluğuna, yani durağa gider ve karakterimizin sıkıntıda olduğunu söyler. topluluk üyeleri faytonları alıp başlar olay yerine gitmeye. giderken yanlarında öldürücü ve keskin aletler bulundururlar ki mağdur arkadaşlarını kurtarabilsinler. olay yerine aksiyonla dolu bir yolculuk sonunda giderler ve faytoncu arkadaşlarıyla göz göze gelirler. çaktırmadan celladın arkasına geçerler ve cellat kılıcı tam faytoncuya saplayacakken celladın arkasından bir cisimle vururlar. cellat bayılır ve mağdur faytoncu kurtarılır. sonra ailecek poz verilir ve ''biz bir topluluğuz!!!'' sözü söylenerek bölüm biter. akabinde dizinin her bölümünde başlangıç ve bitiş müziği olan bir müzik çalar.

''fayton lazımdır ağabey?''

yolla, bir fayton yolla
gönlüm sefa sürsün* nezih yollarda
herkes bir fayton* bekler
akasya yollar rengi belli olmayan* melekler

faytoncu galeyana gel* biraz, acelesi var zât-ı şahanemin
yolda misafir olmak istemem, refah gözlerim*
faytoncu solla biraz, acelesi var zât-ı kıymetlimin
vakitte ziyandan hiç mutmain değilim*, hizmet gözlerim*

yolla, bir fayton yolla
yetiştir beni, faytoncu bey sürâtle*
her zât bir fayton gözler*
akasya yollar rengi belli belirsiz* melekler

''buyurun, faytoncular topluluğu*! hemhâl olundu efendim, derhal göndermekteyim.''

''bir miktar sürat artışı uygun mudur faytoncu efendi!

''estağfurullah hanımefendi, bir rakibim mevcut, o da osmanlı tayyare bölükleri*

''faytonculuk meşakkatli zanaat da, çeşit çeşit beşer ile muhatap olayusun!''

''teşrif et anacığım, kiminin sikkesi, kiminin hayır duası!''*

faytoncu galeyana gel* biraz, acelesi var zât-ı şahanemin
yolda misafir olmak istemem, refah gözlerim*
üstü kalsın faytoncu bey, neredeyse varmış bulunuyoruz
lütfen sağda terk-i diyar eyleyeyim*, trafik müsait

yolla, bir fayton yolla
yetiştir beni, faytoncu bey sürâtle*
her zât bir fayton gözler*
akasya yollar rengi belli belirsiz* melekler

yolla, bir fayton yolla
yetiştir beni, faytoncu bey sürâtle*
her zât bir fayton gözler*
akasya yollar rengi belli belirsiz* melekler

yolla, bir fayton yolla
yetiştir beni, faytoncu bey sürâtle*
her zât bir fayton gözler*
akasya yollar rengi belli belirsiz* melekler

yolla, bir fayton yolla
yolla, mahsur olduk yollarda
solla, faytoncu solla
solla, mahsur olduk yollarda

müzik biter ve hikâye de her bölümde olduğu gibi mutlu mesut sonlanır. daha önce ülkedeki dizi kıtlığı nedeniyle akasya durağı'nı özlediğimi anlattığım bir yazım vardı ve bu sefer de osmanlı işi akasya durağı'nı kurgulamış bulunmaktayım. iki yazı arasında dikkat çekici benzerlikler olacaktır, olmalıdır da.* fakat merak buyurmayın, üçüncü kez böyle bir girişimde bulunmayacağım, iyi akşamüstleri*
devamını gör...
bu ülkede cellat bitmez bi öğrenemediniz gitti arkadas.hic girmeyin o islere.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"celladı arkadan vurmak suretiyle idam edilen zâtı kurtarmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim