cenap şahabettin

servet-i fünün dergisinin en önemli şairlerinden olup şiirimize sembolizmin güzel esintileri kazandırmış bir sanatçı olup ayrıca ayrıca düzyazılarıyla da sevilmiştir. sanatçı döneminin siyasi tartışmalarından uzak kalmış bunda doktor olmasının da payı vardır.

doktordur. paris'te çok zaman geçirmiş ve dönemin sanatçılarından çok ilham almıştır.

gelenekçi yazarlar durmadan hakaret etmiştir ona ve onun gibi yenilikçilere.

zirvelerde kartallar da bulunur yılanlar da. birisi oraya süzülerek diğeri sürünerek gelmiştir. sözünün sahibidir.

‘niçin mi fikir değiştiriyorum? çünkü ben fikirlerimin sahibiyim;kölesi değil’.

üzülmeyin efendiler, bilakis sevinin. çünkü yunanlılar bizim lehimize çalışıyor. memleketi milliyetçi denilen haydutlardan, serserilerden temizliyorlar diyerek milli mücadelede safını belli etmiş akabinde edebiyat çevresinden çok büyük tepkiler alınca son yıllarında r yaparak inkılapları savunur gibi yapmış ama yememiştir

aslında adının tarihe karışması gereken bir şairdir. bu ukdeyi görünce altını doldurup doldurmamada kararsız kaldım ama şimdiki neslin bu ülkenin bu hale gelmesi için geçmişte kimlerle/nelerle uğraşıldığını bilmesi de gerekiyor.

evet, kendisi dediğim gibi yazar, şair ve aynı zamanda doktordur da.

milli mücadele zamanında bugünkü istanbul üniversitesi'nde yapılan bir konferansta söylediği "üzülmeyin efendiler, tersine mutlu olun. çünkü yunanlar bizim lehimize çalışıyor. memleketi milliyetçi denilen haydutlardan, serserilerden temizliyorlar" sözleriyle tepki toplamış ve türkçüler’le giriştiği tartışmalar, kadın hakları aleyhindeki yazıları ve muhafazakar kimliğiyle o dönemin cumhuriyetçileri tarafından protesto edilmiştir. falih rıfkı atay ve yakup kadri karaosmanoğlu gibi dönemin önde gelen isimleri de şaire karşı tavırlılardı.

ve 1934 yılında meczup bir halde "beyin" kanaması sebebiyle ölmüştür.

(bkz: elhan-ı şita)

1870 yılında makedonya'da dünyaya gelmiş, servet-i fünun akımının önde gelen temsilcilerinden olmakla beraber, türk edebiyatı'nın büyük isimlerinden biridir, cenap şahabettin.

yazarlığın yanı sıra, hekimdir de ayrıca. cilt hastalıkları doktoru olarak görev yapmıştır. çok kez yurt dışında da çalışmış, yaşamıştır. müfettişlik görevinde de bulunmuştur. 1914 yılında emekli olan şahabettin emekliye ayrılmak zorunda kalışının ardından kendini tekrardan edebiyata vermiş, edebiyatta bir öncü kabul edilmiştir.

yenilikçi bir edebiyatçıdır kendisi. ilk şiiri yayınlandığında henüz 15 yaşındaydı, tıp eğitimi alırken 18 şiirden oluşan ilk kitabının adı ise tâmât idi.

paris'te okuduğu şairler arasında; paul verlain'dan da etkilenmeye başlamış, şiirinde önemli bir yol olmuştur.

sone şiir biçimini türk edebiyatında ilk kez kullanan kişidir de cenap şahabettin.
hece ölçüsüne uzak durmuş, aruzu tercih etmiştir.
şiirde bir amaç gütmektense, salt güzelliğin peşinde olan şahabettin daha çok sembolist şiirler kaleme almıştır.

1908 yılından itibaren düzyazıya ağırlık veren şairin makaleleri çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmaya devam etmiştir.

dahhâk-i mazlûm mahlası ile siyasi içerikli mizahi yazılar da kaleme almıştır.

cenap şahabettin geçirdiği beyin kanaması sonucu 1934 yılında hayatını kaybetmiş, kızının yanına defnedilmiştir.
eserleri



cenap şahabettin



isimlendirmiyorum ukdesi.