cennetteki hazır huriler

ehli müslim erkekleri beklemektedir. bunu bilen mümin erkekler çoşar, iman olarak.

gelenekçi ataerkil sapkınların, olayı tabii olarak "karıya/kıza" indirgeme durumudur. nasıl bir ruh hastalığınız var?

ayrıca, gelenekçi sapkınların karşı cenahından bakarsanız. o müslim erkekler; yaşadıkları ülkede, genelevlerde yasal olarak satılan kadınlarla ilgilenmemişlerdir.

hedonizm'in zirvesini yaşayanları ilgilendirmeyen imandır.

hurilerden bahseden din hocamıza 'e bize bir şey yok mu?' diyen kız arkadaşımıza 'size de nuriler var.' diyen din hocamızı aklıma getirdi. hoş ne nuri'nin ne de hurinin olmadığını düşünüyorum. muhtemeldir ki gece uykusu kaçan din pazarlayıcılarından biri aklıyla değil başka bir yeriyle düşünüp bunu da bir şekilde yaymıştır. kuran'ın hepsini olmasa da bir kısmını okumuş biri olarak huri ile ilgili bir ayete denk gelmediğimi söyleyebilirim. yok varsa da tanrıya olan güvenim bir kez daha sarsılır sanırım.

(bkz: knorr) dan hazır huriler

hazırlanışı : 4 su bardağı suyu...

millet daha sevdiğine açılamıyor dolaysız huri verseler zaten ters döner hahaha.

varlıklarına, anam-babamın varlığından daha fazla inandığım hurilerdir. çünkü allah söylüyor.

islam dininde huriler iffetlidir. şimdi, biz müslümanlar, evlenmeden cinsel münasebete zina deriz, deriz ki bu ahlaksızlık. katılmazsınız, yok öyle değiil diye kıyametleri koparırsınız ya, islam inancında, "iffetli" olduğu belirtilen hurilere, "iffetli" olduklarının belirtilmesine aldırmaksızın ahlaksızlık dersiniz. yani genelde arkadaşlarım benim kafamın güzel olduğunu söyler, ama inanın, benim kafam sizinki kadar güzel olamaz.

ayrıca, "müslümanların huriler için müslüman oldukları" inancı da bir şehir efsanesidir. birbirimizi kandırmayalım. hatta, eski müslümanların, namaz kılmamak için dinden çıktıkları bile bu efsaneden çok daha doğrudur. zamanında bir tengrici neden islam dininden çıktım diye bir blog yazısı yazmış, eğer allah namazı emretmese müslüman olarak kalırdım demişti, o geldi aklıma. yazının linkini bulsam editlerim burayı.

bence siz o meseleye fazla güvenmeyin buradayken işinizi görün derim ben.

kafalar karışmadan hemen şuraya bırakayım ;

"ırmaklarından şaraplar akacak" diyorsun,
cennet-i ala meyhane midir?
"her mümin'e iki huri vereceğim" diyorsun,
cennet-i ala kerhane midir?

hep derim, andırapoz ile monopoli olmuş bireylerin, yani cinsel istekleri zayıflamış bireylerin dini inançlarının da zayıflaması gerekir.

çünkü hiç değilse o yaşlarda sorgulaması gerekir insanın. bu işte bir tuhaflık var diyebilmesi için fırsatlar gelmiştir zira.

azalan cinsellik - artan düşünsellik.
böyle olması gerekmiyor mu?

çoğu müslümanın motivasyon kaynağı.

cennet gibi akıl sır ermeyecek bir zevk yerinde seks çok da önemli değildir bence.

seks, dünya için zevk veren eylem.

kimse cennetteki hurileri ya da cenneti düşünerek imana gelmez, ya da ibadet etmez. cennet ve cehennem işin sonucu. gayemiz allah rızası.

okula giden bir çocuk 100 alayım 90 alayım diye okula gitmez, amaç bir şeyler öğrenmek.*

imana gelenleri bekleyen göğüsleri yeni tomurcuklanmış bakirelerdir, cehennemdekiler ise bakire değil, göğüsleri sarkık ve vajinalarında kızgın jiletler saklı.

öyle bir şey varsa bile, umarım bu çoluk çocuğa tecavüz edip bunu dinin arkasına saklayanlar ödüllendirilmez.

zebanilerin okları girsin gözlerine.
t yerine z yazmışım pardon.

jigolo yoksa adalet nerde dir ?

gene sapla saman birbirine karışmış.
#991542 arapça da (şarap) her türlü içecek demektir. senin bildiğin şarabın adı da (hamr) demek ki şarap nehirleri yok.
huri meselesine gelince:

78-nebe suresi-33. ayetteki arapça “kevaıbe etraben” ifadesine birçok türkçe mealde “göğüsleri yeni tomurcuklanmış yaşıt kızlar” anlamı verilmiştir, hatta bazıları “dilberler” diye bile çeviriye ilave yapmıştır. burada “etraben” ifadesi “uyumlu, denk” anlamına gelmektedir; “kevaıbe” kelimesi ise “göğüsleri yeni tomurcuklanmış (dilber) kızlar” olarak çevrilmiştir. oysa ayette ne “dilber” vardır, ne “göğüs” vardır, ne de “tomurcuklanma” vardır. öncelikle şunu belirtelim arapça’da “kevaıbe” kelimesinin de “etrab” kelimesinin de dişili erkeği aynıdır; yani bu kelimeler dişilik ifade etmemektedir. bu kelimenin anlamlarından olan “yuvarlakımsı” anlamlarının bu kelimeye verilmesi uygundur; buna göre bir önceki ayette (32. ayet) belirtilen üzüm bağlarına gönderme yapılıp; yuvarlakımsı (kevaib) ve birbirine denk (etraben) olarak üzümler anlatılmaktadır.

sonuç
sonuçta kuran’da, ahirette cinsel bir yaşamın olduğu veya olmadığına dair açık bir ifade olmadığı gibi, “hurilerin” erkeklerin cinsel partnerleri olduğuna dair bir ifade de yoktur. “en çok salavat getirene ahirette en çok huri verilecektir” gibi, metinlerinden uydurma olduğu rahatlıkla anlaşılabilecek hadislere bu yazıda yer verilmedi, merak edenler, kuran’da olmayan huri algısının nasıl oluştuğunu, uydurma olduğunu düşündüğümüz bu hadisleri okuyarak öğrenebilirler.
ahirette insanların canının istediği birçok nimet olacağı kuran’da belirtildiğine göre (41-fussilet-31, 43-zuhruf-71, 76-insan suresi-20) ahirette cinsellik beklentisi kanaatimce normal bir beklentidir. fakat bilemediğimiz konuda “bilmiyoruz” demeyi bilmeli ve cennetteki nimetlerin gerçek vasıflarını kimsenin bilmediğini söyleyen 32-secde-17. ayeti bu tip konular gündeme geldiğinde hatırlamalıyız. ayrıca 9-tevbe suresi-72. ayette dendiği gibi allah’ın rızasının tüm cennet nimetlerinin üstünde olduğunu da hep aklımızda tutmalıyız.
(bkz: https://www.canertaslaman.c...).

huriler ahiretteki eşlerimizdir. islam poligamik 1 din, insan zaten ozunde poligamik 1 primattir, atalarimiz hep cok esliydi.

....
bizim temel çok hızlı müslümanmış. öyle böyle değil hani neredeyse camide yatacak seviyede dindar. hocanın dizinin dibinden ayrılmaz, her konuyu sorar ona uygun davranmaya gayret edermiş. e tabii eşi fadime de kendisi gibi: mazbut muhafazakar.. beş üstüne beş koyan cinsten. temelin en sevdiği bahiste cennet tabii. her fırsat ve vakitte, hocaya cenneti sorup ağzı açık dinleyip mest olma vaziyetlerinde.. her dem bakir huriler, şaraplar, hurmalar, tomurcuk memeler, el ense yatıp zevkü safa sürmenin anlatılmasına kim doyar.. özellikle de huriler..tomurcuklar...
ama içten içe de fadimeye üzülüyormuş doğrusu. biliyor ki, kadın bu dünyada gün yüzü görmemiş, çaylığa hayvanlara çoluğa çocuğa hep o koşan, ömrü cefayla geçmiş, üstelik namazlarını da aksatmayan günahsız bir kul. beş dakika dinlenme fırsatı bulsa, ancak ona şükredip dua eder bir fani. e fadime huriyi ne yapsın.. içten içe kendini üzen bu durumu imama açıp sormuş: "yav peki bu garibin yüzünü nasıl güldürecek rabbim" demiş. imamın 'hiç olur mu yahu, onun için nuriler olacak selvi boylu, geniş omuzlu, kaslı, aslan gibi leventler, her işini görüp, 24 saat omuzlarında taşıyacaklar onu gideceği yere..' cevabı, hiç hoşuna gitmemiş temelin. canı çok ama çok sıkılmış, kahveye de uğramadan eve gelmiş.. bakmış fadime yine kapanmış secdede... basmış tekmeyi "kaalkk.." demiş "seni o ross pi se niii.. ha pen pilmeyrum mi niyetuni.."
....
kısaca: huri cennet dindarlığında, niyet şaşmaz arkadaşlar.. biz de pileyruz.

ahirette yalnız takılamıyor muyuz?
mecbur muyuz yani?
isteğe bağlı olmasını talep ediyorum, iyi günler.