cep herkülü naim süleymanoğlu

unutulmaz gururumuz halter şampiyonu naim süleymanoğlu'nun hayatını konu alan, sporcu olmanın, alanında parlamanın ne kadar önemli olduğunu vurgulayan senaristliğini barış pirhasan'ın yaptığı yönetmenliğini özer feyzioğlu'nun yaptığı sinema filmi.

filmde vurucu noktalarda cem adrian'ın sesinden dokunan parçalar da işitmeniz mümkün.

ben de çıktığında sinemada izlemiştim. gayet güzel bir filmdi. bolca ağlamıştım. ilerde kaçıncı olduğuna bakmadan tekrar izleyebileceğim ve müzikleri çok güzel oturmuş filmdir.

artık kullanmam dediğim netflix hesabımı tekrar aktif etmeme sebep olan filmdi.
değer miydi? bence değmedi bu kadar sığ bir film beklemiyordum açıkçası ama işte sorarsalar ortamlarda izledik deriz.

küçük kızım(10) o kadar etkilendi ki günlerce internette naim süleymanoğlu videoları izledi, hakkında yazılanları okudu.
son olarak şu tespiti yaptı: başarılı olmak için çok bedel ödemiş ama mutsuz ölmüş. çünkü başarısız olunca insanlar onunla ilgilenmemiş.
küçük bir kızın kalbine küçük bir dev adam yerleşti anlayacağınız.

ailece izlenebilecek , milli gururlarımızdan biri olan naim süleymanoğlu'nu anlatan güzel bir film
çok fazla filmkolik olmadığım için yeni izleme fırsatı buldum filmin çıkmasının üzerinden üç yıl geçmiş ama izlemeyen çaylak veyahut yazar arkadaşlar pişman olmazsınız izleyin.

bir arkadaşımın önerisi ile izlediğim ve zaten duygusal bir dönemimde olduğum için gizleye gizleye ağladığım bir film oldu.
adam ota basıp ezse ağlayacak durumdayım zaten.

film sadece, bir haltercinin spordaki gelişimi değil, aynı zamanda bulgaristan'da yaşayan türklerin nasıl asimile edildiğini, kimliklerinin elinden alındığını da anlatıyor ki zaten filmin ana amacı bu.
daha doğrusu naim süleymanoğlu'nun tüm bu kimliksizleştirme politikalarına karşı sağlığını hiçe sayarak verdiği mücadeleler.
çok öyle vatan millet sakarya diye ağlayan, ülkeyi konu alan filmlerde çok fazla duygulanma anları yaşayan biri değilim fakat, bu fedakarlık öyküsü beni biraz haddinden fazla etkilemiş olabilir.

şimdi spoiler ile paylaşacağım. heyecanı kaçmasın.






çocukluğumda bolca ismini duyardım, başarılı olduğunu da bilirdim de, böyle bir hikayesi olduğunu bilmiyordum. mekanı cennet olsun.

biyografik filmleri izlemeyi çok seven biri olarak bizim ülkede çekilmiş filmleri genelde başarısız bulurum. çünkü biyografik filmlerde amaç, sadece karakteri anlatmaktan çok, onu o hale getiren olayları ve dönemi iyi analiz etmekten geçiyor. bizde genelde "ne şiş yansın ne kebap" yaklaşımı olduğundan yüzeysellikten öteye geçemiyor. fakat bu film için durum biraz farklı. çünkü hayatındaki zorlukların hepsi bulgaristan temelli oldığundan cesurca perdeye aktarılmış. bunun yanında erdal eren'in yaşının büyütülmesinin de aktarılması gayet hoş.

öncelikle filmden önce naim'i anlayalım biraz. kendisi sadece basit bir sporcu değildir. bir toplumun umududur. kendi başarısından önce halkının özgürlüğü için mücadele etmiştir. sesini duyurmak için tam iyileşmeden yaptığı mücadele de zafen erken ölmesinin en önemli nedenidir.

filmde de naim'in bu karakteri fazlasıyla perdeye aktarılmış. tarihsel olarak olaylar da tamamen doğru. film boyunca naim'in ve bulgaristandaki türklerin yaşadıklarını izlerken sakin kalmak, duygulanmamak mümkün değil. fakat özellikle finale doğru olan sahneler maalesef sinematografiden çok uzak. propaganda için amatörce çekilmiş gibi. müthiş bir başarının, akıcı bir hikayenin böyle sonlandırılması dışında filmi beğendiğimi söyleyebilirim.

an itibariyle fox'ta ikinci kez yayınlanan film.

ilkini başından yakalamayı başardım. izlemeyenler mutlaka izlesin. kendi adıma da böyle bir insanı yalnızca ismen tanıdığım için utanç duydum. neyse geç olsun, güç olmasın. filmde de olsa öğrendim bir şeyler. ağlatan bir filmdi.

unutmadan; şu şarkı artık çok daha anlamlı...

izlerken ağlamıştım. çok duygulandırıcı. nadiren başarılı bulduğum türk filmlerinden ve herkesin izlemesi gerektiğini düşünüyorum.
biyografik filmler çoğu zaman ilgimi çekiyor. ve bu kadar mücadele içinde geçmiş en son başarıya ulaşmış ilham ve gurur verici birinin hayatını bu kadar etkileyici bir şekilde yapmaları hoşuma gitti.