cine5 şifresi

bir neslin kırmak için çok uğraştığı, şişenin dibiyle bakıldığında düzeliyomuşş efsanesinin döndüğü unutulmaz görüntüler. şöyle bir şeydi işte, liseliler bilmez:

gozleri kısıp, göz kapaklarını senkronize oynatinca şifre çözülüyor. kör olduk kör. miyop olduk, astigmat olduk. maçların ilk 3 dakikasını gösterirdi. özendirici olsun diye. özendirirdi.

0000 diye biliyorum ben. hep öyle açılıyordu.

tutankamon vardı he bi de cedric. vay anasını gözümde canlandı koskoca mazi..

daimi üyesi olduğum için kırmakla uğraşmadığım şifre.
(bkz: parayı veren düdüğü çalar)

sırf kırmak için bilgisayara televizyon kartı almıştım.görüntüyü bilgisayara aktarıp şimdi adını bile hatırlamadığım birkaç program yardımı ile kırıp izliyorduk. ne güzel filmler olurdu *.

bilindiği üzere kırılamayacak şifre yoktur. kırılamayacak şifre sadece o an için vardır. ancak uzun vadede kırılması imkan dahilinde olmayan şifreleme sistemleri vardır. mümkün değildi.

t. eskiden kırılarak bilgisayarlarda ücretsiz izlenilen bir kanalın şifresi

başlık beni güldürdü. ne yıllardı allahım

kırılması için çok ilginç bir yönteme şahit olduğum şifredir.

lise yıllarındaki iki yakın arkadaşımla bir gece arkadaşlarımın birinin evinde kaldık. fasfakir dönemlerimiz olduğu için yapacak fazla etkinlikte yoktu bizim için. önce bir site bebesi olan benim kız arkadaşımın evinin önüne gidip biraz dolandık, sonra aynı sitede oturan alt sınıflardan çok güzel bir kız olan kızın evinin önünde dolandık, ki bu kıza platonik bir aşk besliyordu arkadaşlarımdan biri. çapkınlık turumuz bitince de eve döndük.

fasulyesine poker oynayıp geceyi çay içerek sürdürdük zira arkadaşlarım muhafazakar insanlardı, ben de o zamanlar bir futbol takımında oynadığım için yeşilaycı bir kafaya sahiptim.

poker oynarken arkadaşlarımdan biri cine 5 şifresinin televizyona kırk beş derecelik açıyla bakıldığında çözüldüğünü iddia etti. güldük. ya da sadece üçümüz güldük.

salonda televizyon karşısında uyumaya karar verip herkes bir kanepeye uzandığında gece olması gerektiği gibi bitmek üzere idi. ben erkenden uyudum. şifre şakası yapan arkadaşım da uyumuş. ama bu şakaya gülmeyen arkadaş uyanık kalıp cine 5 açmaya karar vermiş.

gecenin bir vakti uyandığımda televizyonda şifreli bir film vardı. görüntülerden erotik bir film olduğunu anlamak mümkündü ancak tahrik edici bir netlikte değildi. televizyondan gözlerimi ayırıp arka çaprazımda kalan kanepeye baktığımda şakaya gülmeyen arkadaşımın kanepeye maymun çarli gibi tünemiş ve kafasını kendi ölçümlerine göre kırk beş derece olduğunu hesapladığı bir açıya getirmiş filmi izlediğini gördüm.

rüya olduğunu sansam da önce, sonra arkadaşım şifreyi çözdüğünü iddia edip banyoya doğru gidince çok saçma bir gecenin sonuna doğru yolculuk yaptığımızı anladım.

daha sonra uçak mühendisi olan arkadaşım insan zekasına olan inancımı gizemli bir şifre aracılığıyla bitirdi.

hahaha ne günleri ne manyak efsaneler dönerdi bea.