öne çıkanlar | diğer yorumlar

bir gürsel korat kitabıdır.

açıkçası gürsel korat keyifle okuduğum bir yazar değil. dönüp ara ara okusam da her seferinde aynı aldatılmışlık duygusuna kapılıyorum. yazarın anlattıkları bana ne gerçekçi geliyor ne de pırıl pırıl bir hayal gücünün ürünü gibi. sanki yazmak için yaşanmış sıradan olaylar gibi bütün hikayeleri.

yazarın bu ilk öykü kitabındaki metinler daha sonraki öykülerinde de sıkça uğrayacağı kapadokya coğrafyasında geçiyor. iki öyküde kayseri'de geziniyoruz. sadece bir kez, ki kitapta benim en hoşuma giden yer burası oldu, benim de memleketim olan vona'ya uğruyor öykü. yason burnunda dolanıyor.

kitaptaki öykülerin kahramanları birbirlerine çok benziyor aslında. hepsi yaşadığı coğrafyanın antik zamanlarını hatırlayarak yaşıyor içinde bulundukları zamanı. hep bir geçmişe dönüp hatırlama hevesi var.

yarım kalmış aşklar, unutulmayan arkadaşlar, aile fertleri ile bitmemiş hesaplar, tarihin
gölgesinde yaşayan insanların kendi zamanlarının içinde var olma çabaları.

çok beğenerek okuduğum bir kitap olmadı. sanırım gürsel korat'ın edebiyatı ile benim edebi zevkim ortak bir paydada buluşamıyor. yine de bir iki kitabını daha okuyacağım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"çizgili sarı defter" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim