coronavirüs'e yakalanmamış sözlük yazarları
başlık "morganick" tarafından 28.11.2020 13:16 tarihinde açılmıştır.
41.
ekim ayında yakalandım. tat ve koku kaybı, çok ciddi vücut ağrıları, öksürük, nefes darlığı vb. birçok sıkıntıyla geçen bir on gün. yine de hafif atlattığımı düşünüyorum. tek tesellim kimseye bulaştırmamam oldu. halen bıraktığı bazı sıkıntıları yaşıyorum. çabuk yorgunluk hissi, nefes darlığı, göz kararmaları gibi. tüm sözlükçü arkadaşlarıma sağlıklı günler dilerim.
devamını gör...
42.
maalesef ki dahil olduğum gruptur. şu ana kadar girilen tanımlar arasında bilgilendirme yapmış sadece bir yazar olduğunu görünce detaylı bir şekilde kendi yaşadığım süreci anlatayım dedim. evde 4 kişiyiz ve sadece 1 kişi* işe gidip geliyor. ablamın önce şiddetli halsizlik, baş ağrısı ve mide bulantısı şikayetleri oldu ve devamlı arttı. ardına annemde de aynı şikayetler oluştuğu gibi bel ağrısı da yaşamaya başladı. "acaba korona mı olduk?" diye düşünürken bende de şiddetli eklem ağrıları başlayınca hastanenin acil bölümüne gittik. doktor kişisi şikayetlerimizi dinledi ve kesinlikle hasta olmadığımızı düşündüğünü, mevsimsel soğuk algınlığı olduğunu düşündüğünü söyledi. ablam da insanlarla çok fazla muhatap olmak zorunda olduğu bir mesleği olduğunu söyleyerek bu kişileri riske atmamak için test vermek konusunda ısrar etti. doktor kişisi epeyce söylenerek test vermemizi kabul etti. sabah 9 gibi verdiğimiz test, gece 12 gibi açıklandı ve bingo, pozitifiz. babam hariç tabi. 4 kişilik evde 3 kişi pozitif 1 kişi negatif çıktı. biz hemen evde tuvalet ve banyoyu ayırdık. odaları ayırdık. babamla hiçbirimiz bir araya gelmedik. yemekleri ayrı yedik. evin içinde her daim maskeyle gezdik ve süreç sonunda gerçekten de babam hiçbir belirti göstermedi yani hasta olmadı. "maske ve mesafe ne kadar koruyucu?" diye soran kişiler varsa bizim ev ona örnek olsun.
hastalık sırasında yapılması gerekenleri kendi adıma şöyle sıralayabilirim:
-mutlaka çok su için. şişe ile yanınıza alın ve devamlı bitirip doldurun.
-kesinlikle yediğinize, içtiğinize dikkat edin. biz devamlı meyve, pekmez, bal, ev yemeği yedik. "çok yiyip de kilo almayım" gibi bir düşünceye sahip olmayın çünkü bu hastalığın şakası yok. ben normal zamanda yediğimden çok daha fazla yememe rağmen 4 kiloya yakın kilo verdim.
-eğer evinizde pozitif kişi varsa sizden olabildiğince izole yaşasın. tuvaleti ayırabiliyorsanız ne güzel ama ayırma şansınız yoksa tuvaletten her çıkışta mutlaka dezenfekte etmelisiniz. yemekleri bir arada yememelisiniz. aynı oda içerisinde durmamalısınız eğer mecbursanız maskeli ve uzak durmalısınız.
-odaları sık sık havalandırmalısınız ve mümkünse perdeler açık olmalı. evden çıkılmadığı için güneşten mahrum kalan bedenimize en azından bu şekilde güneş temas etmeli.
-rica ediyorum, devlet tarafından size verilen ilaçları tarif edildiği gibi kullanın. yine söylüyorum bu işin şakası yok. "kaynımın komşusu ilaçların kısır bıraktığını söylemiş", "görümcemin torunu hemşire. o haber yolladı, bu ilaçlar kalp krizi geçirtiyormuş" gibi söylemlere kulak asmayın. bakın ben alerjik astım hastasıyım yani bu hastalık için risk grubundayım. eğer solunum sıkıntısı yaşamadan bu hastalığı atlattıysam bunun öncül sebebi teşhisin çabuk konulması ve akabinde ilaçları hemen içmemdir. ilaçlar virüsün ciğerlerinize inmesini engellemek için alacağınız en büyük tedbirdir. mesela eve gelen doktor kişisi, ablamın bizden daha önce virüsle temas edip ilaçları kullanmadığından ciğerlerine inmiş olabileceğini söyledi.
-biliyorum zor ama lütfen psikolojik olarak kendinizi yıpratmayın. zaten her şey olacağına varıyor. siz elinizden geleni yapın ve kenara çekilin. "ya şöyle olursa?", "şimdi ölürsem kimse cenazeme de gelemez." gibi saçma saçma düşüncelere kapılıp zaten zor durumda olan bedeninizi düşünceleriniz ile iyice zorlamaya gerek yok.
ayrıca şundan da bahsetmezsem olmaz. ilk muayeneye gittiğimizde doktor kişisinin olumsuz tavrını nasıl yazdıysam 10 gün boyunca bizimle ilgilenen sağlık ekiplerini de yazmam gerekir. sonuçlarımızın çıktığı gecenin ardından sabah erkenden filyasyon ekibi evimize geldi. bize tek tek ne yapmamız gerektiğini, nelerden kaçınmamız gerektiğini anlattı. ihtiyaç duyduğumuzda ulaşmamız için bir numara bıraktılar. aile hekimimiz her gün durumumuzu kontrol etmek için aradı. ilçe sağlık ve il sağlık ekiplerinden gün aşırı "nasıl olduğumuza" dair telefonlar aldık. bir ara öksürüklerimiz ve ateşimiz epeyce yükseldi. bize verilen numaraya bunu haber verdikten yaklaşık 2 saat sonra evimize doktor ekibi geldi. durumumuza baktı ve hastaneye yatışın gerekli olmadığını, ilaçları kullanmamızı ve bu şekilde atlatacağımızı söylediler. zaten düşününce yapabilecekleri başka bir alternatifleri de yok. oturup hastalığın etkisinin geçmesini bekleyeceksin.
şimdilik aklıma gelenler bunlar. merak ettiklerinizi, danışmak istediklerinizi sormak için ya da süreç hakkında başka bilgiler almak için bir mesaj turuncusu kadar uzağınızdayım. elimden geldiğince destek olmak isterim. hepinize bol şifalı günler.
hastalık sırasında yapılması gerekenleri kendi adıma şöyle sıralayabilirim:
-mutlaka çok su için. şişe ile yanınıza alın ve devamlı bitirip doldurun.
-kesinlikle yediğinize, içtiğinize dikkat edin. biz devamlı meyve, pekmez, bal, ev yemeği yedik. "çok yiyip de kilo almayım" gibi bir düşünceye sahip olmayın çünkü bu hastalığın şakası yok. ben normal zamanda yediğimden çok daha fazla yememe rağmen 4 kiloya yakın kilo verdim.
-eğer evinizde pozitif kişi varsa sizden olabildiğince izole yaşasın. tuvaleti ayırabiliyorsanız ne güzel ama ayırma şansınız yoksa tuvaletten her çıkışta mutlaka dezenfekte etmelisiniz. yemekleri bir arada yememelisiniz. aynı oda içerisinde durmamalısınız eğer mecbursanız maskeli ve uzak durmalısınız.
-odaları sık sık havalandırmalısınız ve mümkünse perdeler açık olmalı. evden çıkılmadığı için güneşten mahrum kalan bedenimize en azından bu şekilde güneş temas etmeli.
-rica ediyorum, devlet tarafından size verilen ilaçları tarif edildiği gibi kullanın. yine söylüyorum bu işin şakası yok. "kaynımın komşusu ilaçların kısır bıraktığını söylemiş", "görümcemin torunu hemşire. o haber yolladı, bu ilaçlar kalp krizi geçirtiyormuş" gibi söylemlere kulak asmayın. bakın ben alerjik astım hastasıyım yani bu hastalık için risk grubundayım. eğer solunum sıkıntısı yaşamadan bu hastalığı atlattıysam bunun öncül sebebi teşhisin çabuk konulması ve akabinde ilaçları hemen içmemdir. ilaçlar virüsün ciğerlerinize inmesini engellemek için alacağınız en büyük tedbirdir. mesela eve gelen doktor kişisi, ablamın bizden daha önce virüsle temas edip ilaçları kullanmadığından ciğerlerine inmiş olabileceğini söyledi.
-biliyorum zor ama lütfen psikolojik olarak kendinizi yıpratmayın. zaten her şey olacağına varıyor. siz elinizden geleni yapın ve kenara çekilin. "ya şöyle olursa?", "şimdi ölürsem kimse cenazeme de gelemez." gibi saçma saçma düşüncelere kapılıp zaten zor durumda olan bedeninizi düşünceleriniz ile iyice zorlamaya gerek yok.
ayrıca şundan da bahsetmezsem olmaz. ilk muayeneye gittiğimizde doktor kişisinin olumsuz tavrını nasıl yazdıysam 10 gün boyunca bizimle ilgilenen sağlık ekiplerini de yazmam gerekir. sonuçlarımızın çıktığı gecenin ardından sabah erkenden filyasyon ekibi evimize geldi. bize tek tek ne yapmamız gerektiğini, nelerden kaçınmamız gerektiğini anlattı. ihtiyaç duyduğumuzda ulaşmamız için bir numara bıraktılar. aile hekimimiz her gün durumumuzu kontrol etmek için aradı. ilçe sağlık ve il sağlık ekiplerinden gün aşırı "nasıl olduğumuza" dair telefonlar aldık. bir ara öksürüklerimiz ve ateşimiz epeyce yükseldi. bize verilen numaraya bunu haber verdikten yaklaşık 2 saat sonra evimize doktor ekibi geldi. durumumuza baktı ve hastaneye yatışın gerekli olmadığını, ilaçları kullanmamızı ve bu şekilde atlatacağımızı söylediler. zaten düşününce yapabilecekleri başka bir alternatifleri de yok. oturup hastalığın etkisinin geçmesini bekleyeceksin.
şimdilik aklıma gelenler bunlar. merak ettiklerinizi, danışmak istediklerinizi sormak için ya da süreç hakkında başka bilgiler almak için bir mesaj turuncusu kadar uzağınızdayım. elimden geldiğince destek olmak isterim. hepinize bol şifalı günler.
devamını gör...
43.
yalnızca maske ve kolonya hariç bir önlem almadan buraya kadar geldim. he bide vitamin hapları vs.
devamını gör...
44.
anam babam yakalandı bende şu an için yok.
test yaptırdım negatif.
maşallah diyin.
hihihi.
test yaptırdım negatif.
maşallah diyin.
hihihi.
devamını gör...
45.
neredeyse tüm çevrem yakalandı, bugünde yakalanmadım diyerek geçiriyorum her günü malesef ki :(
tabi ki ailem için endişeleniyorum ilk basta ( annemin kronik rahatsızlıgı var)
kendi saglıgıma güvendiğimden bir şekil atlatırız heralde diyorum.
maskemi(2kat) ve kolonyamı yanımdan eksik etmiyorum.
son 8 ayda 3 kere arkadas cevrem ile yüz yüze görüştüm oda mesefeli ve maskeli.
işin ilginç yanı yurtdısında bulunduğum 6 ay boyunca (nisan-eylül) normal hayatıma devam ettim maskenin m si yoktu hayatımda ve 1’i ailemin yanına dönerken olmak üzere 2 defa test oldum sonuc negatifif.
konum:bursa
tabi son 1 aydır çalısmamanın da etkisi vardır bu durumda diye düşünüyorum.
yakalananlara da çok ama çok geçmişler olsun sevgili sözlük...
tabi ki ailem için endişeleniyorum ilk basta ( annemin kronik rahatsızlıgı var)
kendi saglıgıma güvendiğimden bir şekil atlatırız heralde diyorum.
maskemi(2kat) ve kolonyamı yanımdan eksik etmiyorum.
son 8 ayda 3 kere arkadas cevrem ile yüz yüze görüştüm oda mesefeli ve maskeli.
işin ilginç yanı yurtdısında bulunduğum 6 ay boyunca (nisan-eylül) normal hayatıma devam ettim maskenin m si yoktu hayatımda ve 1’i ailemin yanına dönerken olmak üzere 2 defa test oldum sonuc negatifif.
konum:bursa
tabi son 1 aydır çalısmamanın da etkisi vardır bu durumda diye düşünüyorum.
yakalananlara da çok ama çok geçmişler olsun sevgili sözlük...
devamını gör...
46.
günde yirmi sekiz adet mandalina tükettiğimden ötürü dahil olduğum grup. bir de her yemeğimin içine bir tam soğan doğrarım. covid karşıma çıksa parçalar atarım, öyle bir bünye.
devamını gör...
47.
f.husband: virüse karşı elimizde büyük bir koz var.
tr: ?
f.husband yakalanmamak.
tr: ?
f.husband yakalanmamak.
devamını gör...
48.
sağlık sisteminin rezil olduğu, hastanelerinin fiziki yapılarının abartmıyorum 70'ler türkiye'sine benzediği bu yaban ellerde ödüm kopuyor. dün tam bir ay sonra gittiğim markete n95 maske üzeri cerrahi takarak girdim. eldivendi, aldıklarını çamaşır suyu ile yıkamaktı bunları saymıyorum bile. evden çalışıyorum. allahtan hava soğuk da dışarı çıkamıyorum. ama meret nedir hala bilinmediği için korkuyorum da korkuyorum
devamını gör...
49.
nazar boncuğu
devamını gör...
50.
bu gün itibariyle içinden çıktığım grup. malesef evet.
devamını gör...
51.
maşallah deyin.
devamını gör...
52.
hâlâ yakalanmadım fakat çemberin daraldığını hissediyorum. bu konudaki sırrım en az insanla muhatap olmak.
devamını gör...
53.
otomotiv sektörüne toptan satış yapıyorum.
toplamda günde minimum 30 kişiyle aynı ortamda bulunuyorum ve çoğu maskesiz oluyor.
günde 3 maske değiştiriyorum, kolonya en yakın arkadaşım.
elimden geleni yapıyorum ama ümidim yok, muhtemelen yakında hasta olurum.
hasta olunca editlerim.
toplamda günde minimum 30 kişiyle aynı ortamda bulunuyorum ve çoğu maskesiz oluyor.
günde 3 maske değiştiriyorum, kolonya en yakın arkadaşım.
elimden geleni yapıyorum ama ümidim yok, muhtemelen yakında hasta olurum.
hasta olunca editlerim.
devamını gör...
54.
selammm benden bahsediyor. umarım bulaşmadan da atlatırız krallar
devamını gör...
55.
o yazarlardan biri benim.
devamını gör...
56.
bende sizdenim.
devamını gör...
57.
emin değilim. belki o bana yakalanmıştır.
devamını gör...
58.
benimdir. marttan beri evdeyim sözlük. lafta değil icraatte yapmak lazım bu tip şeyleri. her bir bireyi de daha farkındalıklı davranmaya davet ediyorum. keyifçilere diyecek 1 kelimem yok. zorunlu olarak işlerine gitmeye çalışanların da allah yardımcısı olsun bol dikkat edin dediğim hede.
devamını gör...
59.
pek dikkat ettiğim söylenemez ama ciğerlerime güveniyorum. böyle leş ciğerlere korona reyiz bile girmez.
devamını gör...
60.
şom ağzını açmaktan çekinen yazarlardır. örneğin ben.
devamını gör...