#ödüllü filmler
türkçe adı: küp
1997 yılı kanada yapımı korku-gerilim filmi. daha sonra devam filmleri de çekilmiştir. bir grup insan bir küpün içinde uyanırlar ve oraya nasıl geldiklerini hatırlamaktadırlar. ipuçlarını takip edip, küpün içinden çıkmak zorundadırlar.
1997 yılı kanada yapımı korku-gerilim filmi. daha sonra devam filmleri de çekilmiştir. bir grup insan bir küpün içinde uyanırlar ve oraya nasıl geldiklerini hatırlamaktadırlar. ipuçlarını takip edip, küpün içinden çıkmak zorundadırlar.
*bıfff - brüksel uluslararası fantastik film festivali (1999) - gümüş kuzgun ödülü [vincenzo natali]
*kanada görüntü yönetmenleri derneği ödülleri (1999) - csc ödülü en iyi sinematografi
*fantasporto (1999) - seyirci jüri ödülü
film toplam 13 ödüle sahiptir.
*kanada görüntü yönetmenleri derneği ödülleri (1999) - csc ödülü en iyi sinematografi
*fantasporto (1999) - seyirci jüri ödülü
film toplam 13 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "armysuzy" tarafından 20.11.2020 21:29 tarihinde açılmıştır.
1.
çeşitli mesleklerden, çeşitli etnik kökenlerden insanların küp şeklindeki odalara nasıl ve ne zaman konulduklarını hatırlamadığını konu edinen filmdir. 3 seriden oluşur ve üçü de kendi içinde mesajlar barındırıyor.
(bkz: beklenmedik sonla biten filmler).
(bkz: beklenmedik sonla biten filmler).
devamını gör...
2.
çeşitli tuzaklar barındıran bir küp içinde uyanan insanların o küpten kurtulma mücadelesini konu alan güzel bir filmdir. labirent tarzı filmlerden hoşlananlar için biçilmiş kaftan.
devamını gör...
3.
yanlış beklentiyle izlenirse son derece sıkıcı gelebilir fakat muazzam bir seri olmasa da arada şaşırtan, kendini izleten ve çerezlik de olsa kalitesiz konulu filmler izlemek istemeyenler için iyi bir boş zamanı değerlendirme filmidir. düşük bütçeli ve durgun saw denebilir.
devamını gör...
4.
bir küp düşünün neden nasıl sorularına cevap vermeyen bir küp, işte bu küpün dışıda küp,bu küplerinde dışı küp en son yeter açın artık şurayı açın diye bağırarak filmi kapatıyorsunuz .klostrofobiniz var ise sizi çok eğlenceli dakikalar bekliyor.
devamını gör...
5.
üçlü serisi bulunan, ilkini bu gece izlediğim, çoktandır merak ettiğim film. 97'de çekilmesine rağmen (çünkü daha yeni kurgu, efekt tekniklerini gördüğümüz için) gayet keyifle izledim. beklentimi minimum tutmuştum lakin karakterler arasındaki ilişki bakımından istediğimi aldım.
devamını gör...
6.
çok sevdiğim ölümcül labirent filminin verdiği hissi bana yaşatan bir filmdi. küpler birbirinin aynı olduğu ve sadece renkleri farklı olduğu için tek mekan filmi de diyebiliriz. buna rağmen hiç sıkılmadan izledim. bu tarz kaçış filmlerini çok seviyorum. bin dokuz doksan yedi yapımı olmasına rağmen bunu da çok sevdim.
insanlar uyandıklarında kendilerini bir küpün içinde bulur. işte şöyle bir şey.

küpün altı yüzeyinde de bir kapak vardır ve başka bir küpe açılır. bazı küpler tuzaklıyken bazıları güvenlidir. ama ölmeden küplerin tuzaklı olup olmadığın bir yolunu bulmaları gerekir. bir doktor, bir polis, bir öğrenci, bir ofis elemanı ve bir otizmli (bana karakter öyle geldi, süper zeki olması bana bunu düşündürttü) küpleri geçip çıkışı bulabilecekler midir? kaç küp olduğunun bilinmediği, insanların hem bu gizemli küpe hem de birbirlerine karşı verdikleri savaşın filmi.
devam filmleri de varmış. mutlaka izleyeceğim. bu küpün arkasında kimler var, neden böyle bir şey yapmışlar merak ediyorum. genelde psikopatların zevklerini tatmin için yapılıyor ama bakalım bunda farklı bir amaç var mı, izleyip göreceğiz.
insanlar uyandıklarında kendilerini bir küpün içinde bulur. işte şöyle bir şey.

küpün altı yüzeyinde de bir kapak vardır ve başka bir küpe açılır. bazı küpler tuzaklıyken bazıları güvenlidir. ama ölmeden küplerin tuzaklı olup olmadığın bir yolunu bulmaları gerekir. bir doktor, bir polis, bir öğrenci, bir ofis elemanı ve bir otizmli (bana karakter öyle geldi, süper zeki olması bana bunu düşündürttü) küpleri geçip çıkışı bulabilecekler midir? kaç küp olduğunun bilinmediği, insanların hem bu gizemli küpe hem de birbirlerine karşı verdikleri savaşın filmi.
devam filmleri de varmış. mutlaka izleyeceğim. bu küpün arkasında kimler var, neden böyle bir şey yapmışlar merak ediyorum. genelde psikopatların zevklerini tatmin için yapılıyor ama bakalım bunda farklı bir amaç var mı, izleyip göreceğiz.
devamını gör...
7.
mekanik bir tuzaktan kurtulmayá çalışan insanları anlatan bir film gibi görünse de kocaman bir metafordan oluştuğunu düşündüğüm film.
metaforik kısmını nereden mi anlıyoruz?
karakterler arasından küpün yapımına katılmış tek kişi olan worth isimli karakterimiz anlatıyor. worth’un dediğine göre bu projenin yapımında çalışan hiç kimse bunun ne olduğunu bilmiyor, işlevini bilmeden sorgulamadan sadece işlerini yapmışlar. sonuç olarak ortaya çıkan şeyse bu. worth’e göre bu bir kazadan ibaret. ancak madem meydana geldi kaza da olsa kullanılmalı boşa gitmemeli diye düşünerek içine insanları hapsediyorlar.
bu dünyanın bir metaforu. polis olan kişi teizmi temsil ediyor. worth ise düşmüş melek çünkü bu dünyanın inşasında çalışmış ve filmin başında onu ilk gördüğümüzde kafası yaralıydı ve düştüğünü söylüyordu. doktor yunan felsefesini temsil ediyor, ismi de helen zaten. worth düşmüş melek olsa da nihilizmi temsil eden kişi. matematikçi kız ise aklı temsil ediyor. zihinsel engelli deha ise içgörüyü sezgiyi temsil eden kişi. nihayetinde tek hayatta kalan da o oluyor çünkü ne küp ne dış dünya hiçbiri umrunda değil onun. polis quentin hakkında söylenen laftan da bunu anlıyoruz. filmin sonlarına doğru matematikçi kız polise “ hiçbir şey yapmadın sadece ortalığı karıştırdın” demişti.
metaforik kısmını nereden mi anlıyoruz?
karakterler arasından küpün yapımına katılmış tek kişi olan worth isimli karakterimiz anlatıyor. worth’un dediğine göre bu projenin yapımında çalışan hiç kimse bunun ne olduğunu bilmiyor, işlevini bilmeden sorgulamadan sadece işlerini yapmışlar. sonuç olarak ortaya çıkan şeyse bu. worth’e göre bu bir kazadan ibaret. ancak madem meydana geldi kaza da olsa kullanılmalı boşa gitmemeli diye düşünerek içine insanları hapsediyorlar.
bu dünyanın bir metaforu. polis olan kişi teizmi temsil ediyor. worth ise düşmüş melek çünkü bu dünyanın inşasında çalışmış ve filmin başında onu ilk gördüğümüzde kafası yaralıydı ve düştüğünü söylüyordu. doktor yunan felsefesini temsil ediyor, ismi de helen zaten. worth düşmüş melek olsa da nihilizmi temsil eden kişi. matematikçi kız ise aklı temsil ediyor. zihinsel engelli deha ise içgörüyü sezgiyi temsil eden kişi. nihayetinde tek hayatta kalan da o oluyor çünkü ne küp ne dış dünya hiçbiri umrunda değil onun. polis quentin hakkında söylenen laftan da bunu anlıyoruz. filmin sonlarına doğru matematikçi kız polise “ hiçbir şey yapmadın sadece ortalığı karıştırdın” demişti.
devamını gör...