1.
yemeden atmayı öğrenemezsin zaten. her kim ki hiç yemedim hep attım der, yalanın kuyruklusunu söyler.
devamını gör...
2.
efsane dayaklar yemiş efsane neslin bir üyesiyimdir.
babamın sıradan ve çarpıcı ve annemin sanatsal ve unutulmaz dayaklarının dışında aklımdan hiç çıkmayan dayak anım belki de eğitim hayatımda ilk ve tek olduğu için zihnimin çeperlerine tutunmuş bırakmıyor.
lise yıllarında durmadan yaptığım şey olan futbol oynamakla meşguldüm. dünyanın en güzel anlarından biri olan bir boş ders esnasında takımlarımızı kurmuş maça başlamıştık. her şey çok yolunda gidiyordu çünkü sol kanatta taç çizgisinin bir iki metre kadar içinden topla hareket halindeyken birden şut çekmeye karar verdim. beni çok iyi tanıyan takım arkadaşım bana böyle bir şey yapmamam için seslendi çünkü okul müdürümüz tam çaprazımda yaklaşık 15 metre kadar ileride bir veli ile konuşmaktaydı. ben kararımı vermiş olduğum için o şutu kesin atacaktım ve attım da. top plastik olduğu için ve yandan yandan tatlı bir rüzgar estiği için yön değiştirdi ve müdürün alnının ortasında patladı.
bir anda kalecinin penaltı anındaki endişesiiçinde herkesin sesi soluğu kesildi, ben topun roberto carlosun fransa’ya attığı efsane frikik golünde olduğu gibi falso alacağını ummuştum ama fransa kalecisi barthes gibi topun hedefi buluşunu izledim, sahadaki herkes gibi çaresizce.
ben müdüre doğru yürümeye başladığımda arkamdan gerizekalı bir arkadaşım kaçmam gerektiğini fısıldadı ama kimse benim kadar gerizekalı olmadığı için ben müdüre doğru yürümeye devam ettim. o esnada ise saha çoktan boşalmıştı hem korkudan hem zevkten.
müdürün yanına yaklaştığımda sadece bergkamp, zidane ya da van basten’e ait olabilecek bir voleyle beni tehlike bölgesinin dışına yollayıp takımıma rahat bir nefes aldırdı.
yediğim en klas gol olabilirdi. içimden “ ve gool, ve gooool, işte gooool, işte goool” diyerek arkadaşlarımın yanına doğru sağlık görevlileri eşliğinde ulaştım.
efsane dayak böyle yenir.
babamın sıradan ve çarpıcı ve annemin sanatsal ve unutulmaz dayaklarının dışında aklımdan hiç çıkmayan dayak anım belki de eğitim hayatımda ilk ve tek olduğu için zihnimin çeperlerine tutunmuş bırakmıyor.
lise yıllarında durmadan yaptığım şey olan futbol oynamakla meşguldüm. dünyanın en güzel anlarından biri olan bir boş ders esnasında takımlarımızı kurmuş maça başlamıştık. her şey çok yolunda gidiyordu çünkü sol kanatta taç çizgisinin bir iki metre kadar içinden topla hareket halindeyken birden şut çekmeye karar verdim. beni çok iyi tanıyan takım arkadaşım bana böyle bir şey yapmamam için seslendi çünkü okul müdürümüz tam çaprazımda yaklaşık 15 metre kadar ileride bir veli ile konuşmaktaydı. ben kararımı vermiş olduğum için o şutu kesin atacaktım ve attım da. top plastik olduğu için ve yandan yandan tatlı bir rüzgar estiği için yön değiştirdi ve müdürün alnının ortasında patladı.
bir anda kalecinin penaltı anındaki endişesiiçinde herkesin sesi soluğu kesildi, ben topun roberto carlosun fransa’ya attığı efsane frikik golünde olduğu gibi falso alacağını ummuştum ama fransa kalecisi barthes gibi topun hedefi buluşunu izledim, sahadaki herkes gibi çaresizce.
ben müdüre doğru yürümeye başladığımda arkamdan gerizekalı bir arkadaşım kaçmam gerektiğini fısıldadı ama kimse benim kadar gerizekalı olmadığı için ben müdüre doğru yürümeye devam ettim. o esnada ise saha çoktan boşalmıştı hem korkudan hem zevkten.
müdürün yanına yaklaştığımda sadece bergkamp, zidane ya da van basten’e ait olabilecek bir voleyle beni tehlike bölgesinin dışına yollayıp takımıma rahat bir nefes aldırdı.
yediğim en klas gol olabilirdi. içimden “ ve gool, ve gooool, işte gooool, işte goool” diyerek arkadaşlarımın yanına doğru sağlık görevlileri eşliğinde ulaştım.
efsane dayak böyle yenir.
devamını gör...
3.
anneden yedik,babadan yedik.
mahallede hem yedik, hem attık .
başka başka yerlerde hem yedik ,hem attık.
anlatsam roman olur, bir dizi olur.o kadar çok anım var.
bu erkeklerde hem hayvanların hem de insanların doğasında var olan bir dürtü.
kibar olmamız gerekirse olurum hem de en alasını yaparım.saygıda kusur etmem.
ama iş başka boyutta ise taekwondo siyah kuşağım var,fena yaparım.
bu konu hakkında ziya paşa ne güzel söylemiş:
"nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir."
mahallede hem yedik, hem attık .
başka başka yerlerde hem yedik ,hem attık.
anlatsam roman olur, bir dizi olur.o kadar çok anım var.
bu erkeklerde hem hayvanların hem de insanların doğasında var olan bir dürtü.
kibar olmamız gerekirse olurum hem de en alasını yaparım.saygıda kusur etmem.
ama iş başka boyutta ise taekwondo siyah kuşağım var,fena yaparım.
bu konu hakkında ziya paşa ne güzel söylemiş:
"nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir."
devamını gör...