yazar: pelin gezeryel
yayım yılı: 2022
yazarın ilk öykü kitabı olan bu kitap, yalın ve akıcı diliyle okuru sürükleyen, duygusal yoğunluğu ve samimiyetiyle dikkat çeken bir öykü derlemesidir.
yayım yılı: 2022
yazarın ilk öykü kitabı olan bu kitap, yalın ve akıcı diliyle okuru sürükleyen, duygusal yoğunluğu ve samimiyetiyle dikkat çeken bir öykü derlemesidir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 17.06.2024 17:42 tarihinde açılmıştır.
1.
storytel uygulamasında okumuş olduğum ve pelin gezeryel tarafından yazılmış yaklaşık 180 sayfalık öykü kitabı.
yazarın okuduğum ilk kitabı olmakla birlikte öyküler hakkında konuşmam gerekirse okurken çok kitabın havasına girdim, karakterler genellikle kadınlardı, kadınların güçlü olmak için erkek bir bireye ihtiyaç duymaması detayı iyiydi diyebilirim.
öykülerin ana teması; karakterlerin genellikle içinde ukde kalmış, dilinde kalıp söyleyemedikleri, aşk, ayrılık, hayat, ikinci bahar, ölüm, evlat sevgisi, sevdiğinle kavuşamamak, gitmek, kalmak, hayatı anlama çabası, hayatın zorlukları ile edilen bitimsiz mücadele denilebilir.
yazarın üslubu hakkında konuşmam gerekirse, üslubunu ve anlatımındaki şiirsel felsefikliği, hayatta başımıza ne gelirse gelsin daima yeniden başlamak gerektiğini salık veren, umudu yitirmemek gerektiğini hatırlatan, umutlu bir tarafı da vardı.
gerçekleri değiştiremeyiz ama olaylara bakışımızı değiştirebiliriz.
kendimizden pes etmemek gerektiğine dair nasihat türünde bir kitap olduğu da söylenebilir.
ben okuyunca canlı bir hava da sezdim.
en çok bir buket mimoza adlı öyküyü sevdim. diğer öyküleri de sevdim ama bu öykü bana diğerlerinden daha çok dokundu diyebilirim.
karakterlerin üzgün ve bir şeylerini yitirmiş olmaları öykülerin ortak özelliğiydi bence.
güzel bir kitaptı.
yazarın okuduğum ilk kitabı olmakla birlikte öyküler hakkında konuşmam gerekirse okurken çok kitabın havasına girdim, karakterler genellikle kadınlardı, kadınların güçlü olmak için erkek bir bireye ihtiyaç duymaması detayı iyiydi diyebilirim.
öykülerin ana teması; karakterlerin genellikle içinde ukde kalmış, dilinde kalıp söyleyemedikleri, aşk, ayrılık, hayat, ikinci bahar, ölüm, evlat sevgisi, sevdiğinle kavuşamamak, gitmek, kalmak, hayatı anlama çabası, hayatın zorlukları ile edilen bitimsiz mücadele denilebilir.
yazarın üslubu hakkında konuşmam gerekirse, üslubunu ve anlatımındaki şiirsel felsefikliği, hayatta başımıza ne gelirse gelsin daima yeniden başlamak gerektiğini salık veren, umudu yitirmemek gerektiğini hatırlatan, umutlu bir tarafı da vardı.
gerçekleri değiştiremeyiz ama olaylara bakışımızı değiştirebiliriz.
kendimizden pes etmemek gerektiğine dair nasihat türünde bir kitap olduğu da söylenebilir.
ben okuyunca canlı bir hava da sezdim.
en çok bir buket mimoza adlı öyküyü sevdim. diğer öyküleri de sevdim ama bu öykü bana diğerlerinden daha çok dokundu diyebilirim.
karakterlerin üzgün ve bir şeylerini yitirmiş olmaları öykülerin ortak özelliğiydi bence.
güzel bir kitaptı.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/06/11/gvhi1nnoft9tqrgv-t.jpg)
devamını gör...