museviler 17. yüzyılda doğu avrupa'da büyük baskı görmüşler ve sıkıntıya düşmüşlerdir. museviler, kendi mesihlerini beklemekteydiler. iyi bir hatip ve musevi teolojisine hakim biri olan sabetay sevi, bu durumu kendi lehine kullandı ve peygamberliğini ilan etti. onları sıkıntılarından kurtaracağına ilişkin sözler verdi. tutuklanıp istanbul'a getirildiğinde istanbul'a büyük bir yahudi göçü oldu. onu ziyaret etmek isteyen ardı ardına arttı.
rivayet odur ki şeyülislam yahya efendi'nin karşısına çıkarken koltuğunun altına bir güvercin sıkıştırmıştır. mesih olduğunu ispatlayamayınca korkudan "bu can kuşu bu kafeste durduğu sürece müslüman olacağım" demiş ve aziz mehmed ismini almıştır. şeyülislamın yanından ayrıldıktan sonra koltuğunun altındaki kuşu salıvermiştir. bunu gören sabetay sevi'nin taraftarları onu yalancılıkla suçlamışlardır. küçük bir zümre sabetay sevi'ye inanarak müslüman olmuştur. sabetay sevi'den nefret eden diğer yahudi hahamları bu durumu sevinçle karşılamışlardır. ne de olsa dinden çıkmıştır. sabetay sevi, kendisine inananan bu küçük zümreye de müslüman olduklarını öğütlemiştir. bu kesim de müslüman olmuştur. fakat gizli yaptıkları ayinlerde halen tevrat okunduğu ve musevi ibadet biçimlerinin gizliden gizliye yerine getirildiği bilinmektedir. bu yüzden bu küçük zümre zamanla bir cemaat yapısına kavuşmuş ve selanik'te örgütlenmiştir. kendilerine "dönme" denmiştir. dikkat edilmelidir ki bu dönme müslümanlıktan değil, bilakis yahudilikten dönmedir.
not: museviler, halen mesih beklemeye devam ederler. hz. isa ve hz. muhammed'i peygamber olarak kabul etmezler. sabetay sevinin ölümünden sonra cemaatin bir kısmı museviliğe geri dönmüştür.
devamını gör...

hacked by hekır okan
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: bundan bize ne olması)
devamını gör...

beyefendi.
devamını gör...

büyük bir okyanus ve içerisindeki bi’ kaç adacıktan oluşmuş gayet sanal ve de hayal bi’yer, hayalistan burası. adalarında dağları var tepelerine ulaşmaya nefes yetmeyen ve türlü türlü ağaçlar, kimisi meyve kimisi sadece oksijen veren. adalarından birisinin bir köşesi yanmakta ve tek nüfusu oraya doğru yüzmekte. söndüremeyeceği bilincinde onca su içerisinde biçare..

düşler beni terk ettiği için mi içmeye başladım yoksa içmeye başladığım için mi düşler beni terk etti, hatırlamıyorum. bütün çözüm yolları çürütülmüş, son sigara söndürülmüş şarkının bitmesini beklendikten sonra doğudan yükseleni alıp arkama yola koyulmuştum oysa, batışına yakın çözümlerimi bulmak adına..

hiç bir şey almamıştım yanıma, terk etmiştim bütün düşünceleri ve o'na gitmiştim safça. hiç bir düş sadece bi'düş değildi madem, gerçek bir 'hiç kimse' olmaktansa sahte bile olsa 'biri' olmayı hat etmiyor muydum.?

bilinç korkunç bi' lanetmiş. düşünürsün, hissedersin ve acı çekersin, sonrası yok. kendimden başka her şeyi hatırlıyorum şu an, gözümü kapadım artık dengesiz kaderlere, umurumda değil bu dünya. hatta canım bile cehenneme..

bir böcek daha düştü, kıpraşır durur beynimde. bu açıklanamaz ama hissedersin. hayatın boyunca dünyayla ilgili bazı şeylerin yanlış olduğunu hissetmişsindir. ne olduğunu bilemezsin, ama o' oradadır; beynine saplanmış bir kıymık parçası gibi, regl'i dinmeyen bi' kız gibi, sancılı ve kıvrandırıcı..

derinlere yüzüyorum bu gece..

neresinden çıkacağımı bilemediğim bi’ yere neresinden dalacağımı bilemeden, nereden yüklediğimi bilmediklerim sırtımda mecburi dalış yapıyorum.

bi’ deli kan*, ‘çok şaşırdığın bir şeye yatıp kalkınca inanırsın, haydan huya kaç saatte gidiliyor bilinmiyor’ derdi.

şimdi deli misali şaşkınım.

korkuyorum, uyumalı mıyım.?

okyanusun dibine batmışım, şu an sadece hareketsizce bekliyorum. tek dayanağım umut tüpüm dolu ve bunca basınç altında bile burnumu terk etmeyen o çiçek kokuları ile etrafımdaki köpek balıklarının gitmesini bekliyorum. zamanım dolsa da şu gece mesaisinde, saatim çalıp beni uyandırsa ve gitsem işe bu kabustan çıkıp diyorum. o kadar zor ki hayaletlerle uyumak, hayal gücünüzün tıkanmasına bağlı bu. gerçeğinden korkup yaklaşamayacağınız her şeyin ölüsü var karşınızda, zombi olmuşlar ve hepsi ölmelerine kızgın, sorumlu aramakta..

her gece düşüyorum o sinirli, hayatsal titreşimleri olmayan yaratıkların arasına. her gece yenileri ekleniyor, ilk kez görüp daha fazla korktuklarım cabası. saatim kurtarıyor beni böyle gecelerden, daha yatalı iki dakika olmamış, sanki gözüme uyku girmemiş, uyuyamadan kalkmışım ama saatler geçmiş hayaletler ormanında..

dokunuşlar hissiz, sevgisiz bu ten, ağlamaklı suratlarda maske, fonda ise bir ten..

bi' de müzik götürür beni hep ütopyalara, hep garip şeyler hissettirir bana ve sürükler beni hayal ormanına. seviyorum o anları, kendimi huzurlu hissettiğim bi' kaç sistemden birisi. geniş omuzlu bi' şövalye hayaletler ormanına girmiş, o sinirli yaratıkları bir bir kılıçtan geçiriyor. ‘wake up’ diye bağırıyor, her yöne kılıcını savuruyor. kılıcıyla buluşan ruhsuzlar rengarenk çiçeklerin ruhlarında ormana dağılıyor..

müzik, tam ben giderken tamda her şeyden vazgeçmişken, ‘ı follow you’ diyor ve gitme amacımı yok ediyordu. notalar bütünlüğünde de olsa hiç bir şeyi peşimden sürükleyemezdim. böyle olunca bir türlü birleştiremiyordum keskin kenarı yumuşak tenimle. sonra yaşama düşüyorum bi' yerden, yüksekçe bi' yerden ıslak bi' şekilde toprağa çarpıyorum ve gözlerimi ovalayarak devam ediyordum mutluluk hormonumu bitirmeye..

peki ya tükenirse.?
akması gereken göz yaşı dışında başka bir şeyse bile akacak..

annem aradı az önce, vücudunda ki mutluluk hormonunu bitirmeyi bırak ve buraya gel dedi..
annemi dinlemeliyim.
sevgiler..
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

elinde starbucks bardağıyla bir fikri düşüncesi olmayan ama muck the system diye gezen kişilerin sırf siyasi seçiminden dolayı anadolu halkına takmaya çalıştığı lakap.
devamını gör...

hava soğuk dışardan eve yeni girmişsindir. kapıyı açar açmaz burnuna mutfaktan daha yeni pişmiş yayla çorbasının üzerine tereyağı kızdırılarak dökülmüş nane kokusu gelir. ister aç ol ister tok bir tabak içip kendini mutlu hissedersin.
devamını gör...

iç sıkıntısının sebebi olmasından bin kat iyi olan durum.
devamını gör...

2000 lerde sohbet sitelerinde sık rastlanan durum.
bana şu an saçma gelmektedir.
devamını gör...

gerçekmiş meğer.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

şüphesiz sırtlan sözüdür. bunun yanı sıra belediye çukuru niteliğinde gamzelere sahip insanlara da mutlu olsun diye söylenebilir.
devamını gör...

genellikle 24:00 sonrası oluşan ortamdır. gecenin gözünü seveyim ya.
devamını gör...

insanın karakterinin yüzündeki anatomik belirteçlerden okunabileceği fikridir. yunanca 3 kelimenin birleşimi ile oluşmuştur. physis yani tabiat; nomos yani yasa; ve gnomon yani yorumlayıcı. hepsini birleştirince kelimenin anlamı "tabiatı bilmek" olarak karşımıza çıkıyor.

bu anlayışın doğu'dan* geldiği söylense de eski yunan'da fizyonomiye inanan fizyonomlar bulunmakta. buna pisagor ve aristo gibi önemli kişileri örnek olarak verebiliriz.

batı ortaçağında işin içine astroloji, büyü ve kehanet gibi şeyler de karışınca iş karışmaya başlıyor ve fizyonomi, iktidar sahipleri tarafından tepki çekmeye başlıyor. çünkü halk, birilerinin bu gibi yetenekleri olduğuna inanmaya başlarsa egemenler, iktidarlarının sarsılacağını düşünüyorlar. vee fizyonomi ile uğraşanlar işkencelere tabi tutuluyorlar. ingiltere'de yasadışı ilan ediliyor hatta.

büyü ve kehanetler ile bir tutulan fizyonominin yıldızı aydınlanma çağı ile parlamaya başlıyor ve günümüzde modern fizyonominin adımları atılmış oluyor.
devamını gör...

nietzsche ağladığında kitabında geçer aslında her yaptığın iyilik kendin içindir.
işe yaramışlık hissi. çünkü hepimiz küçük, büyük yer kaplamaya çalışıyoruz bir şekilde.
devamını gör...

bir (bkz: attila ilhan) şiiridir.

2.
rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan..
devamını gör...

son derece doğru düşünen kadınlar hakkında açılmış başlıktır.

akıl sağlığı yerinde yetişkin bir insansanız, sorun teşkil edebilecek herhangi bir bedensel engeliniz yoksa kendi ihtiyaçlarınızı karşılamaktan kendiniz sorumlusunuz demektir. eğer evli iseniz de, eşit sorumluluk almanız gerekmektedir.
insanlarla olan ikili ilişkiler bu koşullar göz önüne alınarak kurulmalıdır.

kendi işlerini halledemeyecek kadar sorumsuz ve aciz olmak ise tamamen kişinin kendi sorunudur; başkalarını bağlamaz.
devamını gör...

dün sabaha karşı kendimle konuştum
ben hep kendime çıkan bir yokuştum
yokuşun başında bir düşman vardı
onu vurmaya gittim kendimle vuruştum.

özdemir asaf
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yayınladığı dergiye göre sırası değişmekle birlikte özet, giriş, deneysel yöntem*, bulgular*, tartışma ve sonuç kısımlarından oluşan ve intihale asla girmemesi gereken özgün bilimsel yazıdır.

ülkelerin ekonomik gelişmişlikleri ile aynı ülkelerde yayınlanan özgün makale sayıları arasında pozitif korelasyon vardır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim