her şeyin değişeceğini söyleyen üst düzey yöneticilerin işaret ettiği yılın ilk günü.
devamını gör...

bir dönem öyle revaçtadır ki kadınlar birbirlerine cadı olduğuyla ilgili iftira atarak sevmediği kişileri öldürtmüştür.
devamını gör...

atatürk'ün doğduğu evin kundaklandığına dair başında çıkan haberler neticesinde galeyana! gelen halkın istanbul'da azınlıklara karşı giriştikleri saldırı, yağma, linç olayları.

bu ülkenin vatandaşlarını, yüzyıllardır burada yaşayan insanları hedef almış olaylardır. cumhuriyet tarihinin kara lekesidir. bu olaylarla birlikte türkiye, kültürel zenginliğinin önemli bir kısmını daha yitirmiş, bugün içine düştüğümüz siyasal islamcı bataklığının temelleri atılmıştır.

sermayenin el değiştirmesi* için dönemin iktidarı tarafından planlandığı söylenir. doğruluk payı nedir bilmiyorum ama provokasyon bu ülkede her zaman işe yaradı. yaramaya da devam ediyor. önünü arkasını bilmeden, dinlemeden galeyana getirilen topluluklar yarın bizi de herhangi bir sebeple linç edebilir. son dönemde yaşadığımız kutuplaşma bunun işaretlerini veriyor zaten. geçmişimiz geleceğimize ışık tutuyor.

60 yılda değişen bir şey olmaması ülke adına üzücü.
devamını gör...

ya kapıya en yakın ya kasaya.

ortası yok.
devamını gör...

genç werther'in acıları - goethe
devamını gör...

bazen başlıkları tekrar sol tarafta görünce unutup gerçekleştirdiğim durumdur. tanım giriyorum sonra farkediyorum ki zaten tanım girmişim. ayrıca açtığım başlıktan utandım. tanım girdiğin başlığa tekrar tanım girmek olacaktı. başlığımı düzeltmişler sağolsunlar melek gibi moderasyon sağolsun.
devamını gör...

68 kuşağının en yakışıklı devrimcisidir nurhak dağlarında haince öldürülmüştür. kendisi mdd yi savunmuştur ama tartışmalardan uzak durmayı tercih etmiştir komer’in arabasını yakanlardandır. eylemde birlikte yer aldığı arkadaşı mustafa taylan özgür’ün istanbul’da öldürülmesi üzerine ankara’da atatürk anıtı önünde toplanan kalabalığa, aranıyor olmasına karşın şöyle hitap edecektir:

"bir devrimci kardeşimiz polis kurşunu ile kahpece öldürülmüştür. devrimci şehitlerin matemini tutacak zamanımız yoktur. devrimcilerin postunu ucuza satmayacağız."

kürecik radar üssü’ne yapacakları baskın öncesinde sinan cemgil ve arkadaşları, inekli köyü muhtarının ihbarı üzerine kuşatılır. 31 mayıs 1971’de nurhak dağlarında kadir manga ve alpaslan özdoğan ile birlikte askerlerle çıkan çatışmada öldürülür. naaşını almaya anne ve babası gelir. annesi oradaki köylülere şunları söyler:

"bu oğ­lum si­nan. bun­lar da onun ar­ka­daş­la­rı kar­deş­le­ri. on­lar da oğul­la­rım. bu ço­cuk­lar, bu oğul­lar; bu ül­ke­yi, hal­kı, siz­le­ri sev­di­ler. baş­ka bir is­tek­le­ri yok­tu. her bi­ri bi­rer de­hay­dı. her bi­ri üs­tün ze­ka­lı gü­zel ço­cuk­lar­dı. di­le­se­ler­di, dü­ze­nin adam­la­rı ol­sa­lar­dı, şim­di bu­ra­da can­sız yat­maz­lar­dı. bi­rer mil­yo­ner olur­lar­dı. ama on­lar, hal­kı, siz­le­ri sev­di­ler. si­zin so­run­la­rı­nı­zı omuz­la­dı­lar.
devamını gör...

durmadan bulunduğum odaya giriş çıkış yapılması net.
devamını gör...

bu kadını pamuklara sarasım, eline bir çay verip tekli koltuğa oturtup* sohbet edesim var. sabahlara kadar konuşsun dinleyeyim istiyorum. bilgisinden, tecrübesinden birazcık bize de versin istiyorum. bu ne güzel enerji, ne aydınlık bir kalp. kalemine kuvvet diyorum. sen hep yaz biz hep okuyalım, koca yürekli kadın.*
devamını gör...

seni sevmiyorum diye direkt değil de belki de yumuşatarak söylenemli bence. hem karşı tarafı çok kırmadan hem de kendin daha fazla yorulmadan halledilebilecek bir olay. çünkü zaten o kişi eninde sonunda biraz da olsa kırilacak. ben böyle bir durumla karşı karşıya kaldığımda olabildiğince nazik bir dille icimdekileri söylüyorum. olay da fazla büyümemiş oluyor.
devamını gör...

çok üzüldüğüm insanlardır.

savurganlığı savunmuyorum ama aşırı cimri olmak da psikolojiye zarar verir diye tahmin ediyorum.
devamını gör...

müslüm gürses. bakkala yollayıp çiziviç aldırmıştı bana, tam bir baba edasıyla.
devamını gör...

bana göre cevabı nettir :kendini mutlu etmeyi bilerek.
devamını gör...

feminizm değil ama feminizm adı altında erkek düşmanlığı yapmak çöplüktür. feminizm her iki cinsiyetin de haklarını korur oysa. bazıları olayı yanlış anlayıp erkek düşmanlığına çeviriyor işi.
devamını gör...

53.sü için salıverilinecek olandır
devamını gör...

''alasmaladık'' diye okunan söz öbeği.
genelde vedalarda kullanılır.

üniversiteye kadar ''alasmaladık'' sözünün açılımını bilmiyordum, eskiden bulunduğum durum içerisinde olanlar var olduğunu sandığım için açtım başlığı.
ve evet, gerçekten bilmiyordum.
devamını gör...

ilk olarak 1993 yılında yayımlanan (bazı kaynaklarda 1992 olduğu belirtilmiş) çinli yazar yu hua romanıdır.

kitabın iki anlatıcısı var. biri, çin'de köyleri gezip köylülerden öğrendiği hikâyelerle halk şarkıları oluşturan gezgin ve diğeri ise o gezginin köylerden birinde tanıştığı fugui adlı kişi. kitap yaşanmış tarihi döneme ışık tuttuğu için gerçekten değerli bir eser.

başta gayet keyifli başlayan anlatım fugui'nin yaşadıklarıyla buluşunca pek de öyle devam etmiyor. kitabın ismi ''yaşamak'' fakat insana ''yaşamak böyle olur mu?'' sorusunu sorduruyor.

edit: normal sözlük kitap edebiyat kulübü ile birlikte toplantımızı gerçekleştirdiğimiz üçüncü kitap. bu sayede kitabı tekrar okuma fırsatı buldum. yazar yu hua, sade, net, betimleme ve ruh tahlillerinden uzak bir anlatım seçmiş. fakat kitabı okumadan önce veya okuduktan sonra kitabı daha iyi özümseyebilmek için şu bilgilere sahip olmakta fayda var:

tarih derslerinden ve dizi- filmlerden bildiğimiz üzere çin çok büyük bir geçmişe ve tarihe sahip. ülke 1912'li yıllara kadar hanedanlıkla yürütülüyor, 1912'li yıllarda iç çatışmaların ve afyon savaşları'nın etkisi ile hanedanlıklar yıkılıyor. yerine cumhuriyet gelse de ne yazık ki ülkeye refah ve mutluluk getirmiyor. ülke; milliyetçiler ve komünistler olarak iki zıt kutba ayrılıyor ve çatışmalar devam ediyor. bu çatışmalara bir de japonya ile olan savaş eklenince ''biz ne yapıyoruz, aramızdaki anlaşmazlıklara geçici de olsa bir son verelim'' diyorlar ve japonları ülkelerinden çıkarıyorlar. japonya ile olan savaştan sonra dengeler değişiyor; komünistler güçlenirken milliyetçiler güç kaybediyor ve tom ve jerry gibi kaldıkları yerden savaşmaya devam ediyorlar. sonrasında ise mao dönemi başlıyor ve kitapta mao'yu, devrimi ve yaptığı uygulamaları görüyoruz.

buradan kulübe ve değerli üyelerine de teşekkürlerimi sunmak istiyorum, sesim geliyor mu? kitabın yazarı yu hua ve karakteri fugui'ye zaman zaman sinirlendiğimiz, jiazhen'in sadakatini ve anneliği ile eşliği arasındaki dengeyi eleştirdiğimiz, youqing ve fenxia'ya üzülmekten kendimizi alamadığımız, çin tarihi hakkında kısa da olsa konuştuğumuz ve en önemlisi yine birbirimize bir şeyler kattığımız ve keyifli vakit geçirdiğimiz bir toplantıya olanak sağladıkları için teşekkürü borç bilirim.
devamını gör...

dış güzellik olmadan işlevini yitirecek olan güzellik türüdür.
dışı güzel olmayanın, içi merak edilmiyor.
devamını gör...

furkan'ın tabletine el koymuş boyama yapan bir adet teyze bırakalım şuraya.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ara ara gelip 'bölüm geçtin mi teyze?' diye soruyor ve 'geçince vercen mi teyze?' diye ekliyor.

ah benim minnak sıpam. özel çocuğum. masum pıtırcığım.

edit; kuruldu paşa yerine. anca bir oyunluk dayandı. çok canı oynamak istiyormuş.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kitabı, tableti ve müziğiyle...
şuan yalan dünya dinliyor. *
az önce siyah saçlarına kurban olduğum dinliyordu. repertuvarımız pek geniş her telden var. *
devamını gör...

5 ay.

yaklaşık 5 aydır hayatımda olan yazar, dost, bir çok şey daha.
bir çizim vardı önce, onun etrafında şekillendi her şey, o çizmişti, güzel çizmişti, ama bişi vardı içinde, bilmiyordum, yazdım, cevapladı.
ve başladı.
şarkılar, sabahlamalar, gülmeler, kalmalar ve gitmeler.
hıyar bir yerde hıyarlığını yaptı, çekti gitti yakıp yıkarak ama gözünü hiç ondan ayırmadı, o mutlu olunca hıyar da mutlu oldu, ona bakmaktan hiç vazgeçmedi.

sonra yine yanyana olmalar, "ya bi bırak, olmaz o iş" vb her şeyi yakıp yıkan, tüm klişelere karşı koyan ve her anına minnettarlık sığdırdığım bir dostluk, uzun muhabbetler, gelenler, gidenler, aramızda baki ve aynı kalan kelimeler.

onun adına gülümsemeler, onun benim adıma gülümsediğini bilmeler, eski hesabıma her dönüp baktığımda duyulan tek pişmanlık hissi ve adımın en güzel halini yazan eller, şarkılar, hep gülmeler, çok gülmeler, aşırı gülmeler, elinden çıkmış ve belki de sonsuza kadar kalacak bir profil fotoğrafı, ne zaman pişt desem içtenlikle efendim diyen bir ses, o.

bu sözlüğün bana kazandırdığı en güzel insanlardan, ağaca takılı kalmış bir uçurtma gülümsemesi, çok nahif, çok kibar, çok insan.

hem çok keşkem hem de ondan daha çok iyi ki'm.

her şeyine, her şeyimle teşekkür ettiğim insan.

teşekkür ederim.
yok, bu sefer şarkı yok sana, şu an içinde olduğum ruh halini yansıtacak şarkım daha yapılmadı.

teşekkür ederim, dostluğun için.

bir de güzel yazıyorsun, lütfen daha çok yaz, bak önünde daha yazılacak bir sürü boş sayfa var artık, ver hakkını!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim