sevgili günlük. bugün elit bir kafede otururken yan masaya tam bir afet-i devran, esmer güzelinin biri oturdu. meriçliğim içimde kıpırdadı resmen, kız sigarasını ağzına koyar koymaz altın zippo çakmağımı çınn sesi ile açıp seri bir şekilde ateşledim. kız şöyle bir gözlerimin içine baktı, sigarayı ağzından çekip; "uuğğşt küpek, sen beni ne sandın" demesin mi..

nerden geldiğimi şaşırdım, kıza bak çıkan sese, şiveye bak. sonra garson geldi; "abi ne yaptın yaa? çingene abi bu kız, babası at yarışından yüklü para tutturmuş, öyle düzelttirdi kaportayı takılıyor burada" deyince kendime geldim. demek ki neymiş? ota b*ka meriçlik yapıp zıplamamak gerekiyormuş.*

not: bu tanımda geçen hiç bir cümle gerçek değildir, tamamen eğlence amaçlı yazılmıştır. ben sigara içmiyorum lan bir kere, el alemin sigarası ne yakıcam.*
devamını gör...

kısa süre önce çok ilgimi çekip değerli yazar arkadaşıma çıkınca lütfen hatırlat dediğim dergidir.
büyük bir keyifle okuyacağım.
devamını gör...

mutlu olmayı bilmeyen biri için haklı olan önermedir zira mutlu olmasını bilmeyen mutlu etmeyi de bilmez.
devamını gör...

iron maiden rozeti profiline çok yakışmış olan yazar.* darısı benim başıma.**
devamını gör...

her üç yazarıda takip ediyorum ve yazdıklarını okuyorum, beğeniyorum. sözlüğe katkı sağlayan, sık sık tanım giren, okuyan ve beğenen yazarlardır kendileri. her yazarın her yazdığına katılmak veya beğenmek zorunda değiliz. aynı şey benim içinde sizin içinde geçerli. okuruz içlerinden beğendiğimiz veya bize yakın bulduğumuz tanımlarını oylarız daha çok beğendiklerimizi favorileriz. fazla anlam yüklemek yersiz. hepsi bu.
devamını gör...

salıncakta sallanmaya benzeyen eylemdir.
sürekli megulsündür fakat bir ilerleme kaydedememişsindir.

(bkz: kafaya takmak)
devamını gör...

saygı duyup aynı saygıyı görmeyen yazarlardır.
devamını gör...

samsung gündemden yararlanarak (bkz: lady dimitrescu) ilginç bir strateji denemiş.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

apple'ı çok zor durumda bırakacak.
devamını gör...

sarhoşluğun ardına sığınmamak gerek. sarhoşken kimse "olmadığı" kişiye dönüşmez. kişiliğiniz değişmez. daha rahat bir şeyleri yapabiliyor olursunuz sadece.
devamını gör...

ernest cline'ın aynı isimli romanında uyarlama steven spilberg filmi. film uzak gelecekte, oasis isimli sanal gerçekliğin programcısı james halliday'in ölümünün ardından ortaya çıkan bir etkinliği konu almaktadır. halliday, oasis içine bir takım easter eggler koymuştur ve bütün bu bulmacayı çözene oasis'in anahtarını teslim edeceğini vaad etmektedir.

çok sevdiğim bir yapım oluyor kendileri. star wars efsanesini saymazsak (ki saymayalım) en fazla izlediğim ikinci film olma titrini taşıyorlar aynı zamanda (birincisi (gbkz: v for vendetta)) (yine, yeni, yeniden... star wars hariç).

filmin hitap ettiği, asıl doyurduğu nesil aslında 80'lerin çocukları. inanın bu filmden x3 daha fazla keyif alıyorlar. filmde o kadar çok gönderme, o kadar fazla referans var ki ben büyüüükk çoğunu bilmiyorum fakat benden yaşça büyük iş arkadaşlarım çok mutlu oluyorlar filmi izlediklerinde. 2045 yılında geçmesine rağmen müzikleriyle 80'lere götürmesi hoş bir detay.

ayrıca filmin logosu bir labirent, ve labirentin sonunda yumurta var (easter egg) bkz. logo. kitabı okumadıysanız okuyun. filmle hiç alakası yok, hatta filmden çok daha güzel diyebilirim. anlatılan 3 anahtarın hepsi filmde farklı yarışmalarla elde ediliyor, kitapta farklı. dungeons and dragons seviyorsanız kitabı mutlaka okuyun derim *
devamını gör...

en zor sabahtır.

geceden kalmış şiş gözlerle aile fertlerine bir şey çaktırmadan yataktan kalkıp elini yüzünü yıkarsın. soğuk suyun yüzüne değmesiyle beraber başında zonklamaya başlar. zaten doğru düzgün uyumamışsındır. onun da vermiş olduğu halsizlik,sinirle bir hışımla banyodan çıkarsın.
benim genel ruh halim kimseye bir şey belli etmeden, kalan sağlar benimdir diyerek kaldığım yerden hayatıma devam etmektir.

gerekirse o makyaj yapılır, ojeler sürülür, en güzel kıyafetler giyilir, saçlar yapılır evden çıkılır. günün ilerleyen saatlerinde ağlama krizleri ve sinir kendini belli ettirse de o da geçer. sezen aksu'nun da dediği gibi " geçer geçer daha öncekiler gibi bu da geçer". zaten neler neler geçmedi ki?
devamını gör...

herkesin merak ettiği o soru

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

albert camus, sık sık intiharı düşündüğünü söylemesine rağmen, hayatın yaşanılmaya değer olduğunu savunmuştur. felsefe bölümünü bitirmiş ama kendisini hiçbir zaman filozof olarak görmemiştir. önce bir komünist, sonra da koyu bir milliyetçi olmuştur.

yoksul bir baba ile okuma yazma bilmeyen bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş albert camus. babasını daha 2 yaşına bile basmadan savaşta kaybetmiş, sonrasında temizlikçilik yapan annesinin çabalarıyla büyümüş. kısacası; zor bir hayat yaşamış cezayir asıllı ünlü fransız. kendini bu dünyaya hep biraz yabancı hissetmiş ama yine de yaşamak ve mutluluk için çabalamak gerektiğini öne sürmüş.

varoluşçu olarak tanımlanmış ama bunu hiçbir zaman kabul etmemiş. absürdizmin öncülerinden biri olarak gösterilmesine rağmen, aynı şekilde bu düşünceyi de reddetmiş çünkü belirli terimlerle anılmak ona göre değilmiş. 46 yaşına geldiğinde ise bir trafik kazasında hayatını kaybetmiş. ve ironik olan şu ki albert camus; daha önce araba kazasında ölmeyi, en absürt ölüm olarak ifade etmiştir.

albert camus taş olmak istemiştir. çünkü ne kadar basit ve küçük bir yaşamı olursa o kadar mutlu olacağına inanmıştır. 1957’de nobel edebiyat ödülü’nü kazanan ikinci en genç ve ilk afrika doğumlu yazar olmuştur. 1960’da ise kendisinin deyimiyle “en absürt ölüm şekli” ile hayata veda etmiştir.
devamını gör...

serçeler için yaptığım yuvaya her gün buğday koyuyorum ve sonra da öylece durup onları izliyorum. yuvaya girip çıkmaları, cıvıl cıvıl ötüşmeleri, havada kavga etmeleri derken, bir süre sonra da kendimi gülerken buluyorum.
devamını gör...

gustav klimt “der kuss”
“öpücük” adlı eser, klimt tarafından yapımına 1908 yılında başlanmış ve bir yıl sonra tamamlanmıştır.

180’e 180 ölçülerinde yağlı boyadır ve viyana galerie belvedere müzesinde sergilenmektedir.

ben bu tabloyu gördüğümde “oha lan çok güzel” demiştim. sanattan anlarım biraz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ıhlamura ilaç muamelesi yapmayan, keyif alarak içebilen, yanına bisküvi, kuruyemiş, kestane yakıştıran yazarların olduğu lobidir.

an itibariyle açtım, başvurmak için bir şey yapmaya gerek yok. her ıhlamur içişte, resim paylaşarak lobiye katkı sağlanabilir.

önümüz kış, boğazları mutlu etmek için, keyifli nefes alabilmek için birebir olan ıhlamur içmeyi başlatıyorum.

demlik kaynamak üzere. birazdan tüm ev ıhlamur kokacak inşallah.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


hadi bana afiyet olsun.
devamını gör...

tam da, şu covid belası bir bitsin, evde durmayacağım dediğim zamanlarda edindiğim şu bilgiler takdire şayan. bu bilgiye rağmen dışarıda yer miyim? evet,yerim, öyle de pislik bir insanım.

risk budur.
devamını gör...

ilginç olacak ama aklıma çözmeli kedi filminden bir replik getiren başlık.

tüylü ispanyol dostumuz erkek sanıp düelloya giriştiği maskeli kedi tarafından bir güzel yenilince çakallık yapıp yerden bulduğu bir gitarı hanımefendinin kafasına geçirir.

dakikalar sonraki bir sahnede:
-hem bana borçlusun unuttun mu?
-borç mu? sana?
-kafama gitarla vurdun.
-gitara yazık oldu...

...
devamını gör...

rahmetli barış manço'nun aslında ilk ismiymiş.
mehmet ismi dedesinin, yusuf ismi de erken yaşta vefat eden dayısının ismiymiş. bunun yanına da tosun ismi eklenip hepsi bir araya gelince sünnet konvoyu gibi isim ortaya çıkmış.
oğlu doğukan manço anlatmış bu durumu. beş kiloya yakın doğduğu için hastanede hemşireler isminin tosun olmasına karar vermişler. böylece ismi de kayıtlara mehmet yusuf tosun barış manço olarak geçmiş. kendisi de, ortaokuldayken dalga geçmemeleri için nüfus müdürlüğüne başvurmuş ve yusuf tosun ismini kaldırmışlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim