dizi izlememek

insanı bir cendereden kurtaran, çalınan zamanı getiren eylemdir.

dizi izlemeyenleri nasa işe alıyormuş. kesin bilgi.

çoğunlukla yaptığım eylem. hani arada bir kanım kaynıyor açayım diyorum şöyle saracak bir şey. 30 dakika konsantrasyondan ve sıkılmadan sonra kapatıyorum. izlemiyorum huleyn.

game of thrones'dan bir bölüm dahi izlemedim. lost'un ortalığı kasıp kavurduğu zamanlarda ilk bölümün üstüne çıkamadım. breaking bad konusu açılınca gözümün önüne gelen top sakallı kel dışında bir bilgiye sahip değilim.

kısacası dizi pek bana göre değil. iyi bir film izleyicisi olsam da dizi izlerken aşırı sıkılıyorum. 3 saatlik filmleri bir çırpıda izlerken, 45 dakikalık dizilerde sürekli gözüm kalan süreye takılıyor.

he chernobyl gibi izlediğim birkaç mini dizi de oldu tabi.

yaşlılık belirtisi olabilir diye düşünüyorum. gözler çabuk yoruluyor falan herhalde.

cnbc e döneminde o kadar çok dizi izledim ki.
türk dizilerini zaten süreden montajdan senaryodan oyunculuktan vs dolayı izlemek zor.
bir ara lost zamanı diyim hatta. bu dizi işleri bir genel kültür sembolü gibi bir şeydi. diziler üzerinden konuşuluyordu. sonra o kadar çok dizi çıktı ki. netflix vs derien binlerce dizi oldu. danimarka polisiye dizisinden tut güney kore ye.
her ülkenin dizileri de unlenmeye başladı. ee hangi birine yetişeceksin. türk dizileri zaten malum.
şimdi de sanki vaktimiz yok. bir de dizilerin sonları iyice saçmaladı.
iki bölüm sonra diziler bambaşka yerlere gitmeye başladı.
ben de uzun zamandır yabancı dizi izlemedim. bir kaç dizi bekliyor izlenmeyi.

boku yedik. dizi izlemiyorum elitizmi doğuyor.

yapmadığım eylem. şu anda bile izliyorum. sıkıntı insana her şeyi yaptırır.

zorunlu olarak yaptığım eylem. üzgün değilim. zaman kazandırıyor izlememek.