doğum gününde ağlamak

birkaç ay içinde yapmayı planladığım aktivite. evimizin depresyon balkonunda iki paket sigara eşliğinde bütün gün it’s my party dinleyerek ağlayacağım. brownie de alırım üşenmezsem.

bütünlemeler için okuduğum şehirde yurttaydım. doğum günü kutlamanın önemsiz olduğunu düşünüyordum ama kimse doğum gününü kutlamayınca aslında olayın basitçe iki cümle söylemek olmadığını anlıyorsunuz.

ağlamadım ama creep'i birkaç yüz kere dinlemiş olabilirim.

doğarken ağladı insan
bu son olsun
bu son

arka planda ahan da bu şarkı. masada bir büyük. gözyaşı kadehe damlaya damlaya misler gibi ağlanır. ama bu çok yıkık oldu ya. ben pembiş bir pasta başında ağlamayı tercih ederim. ağlamamak için ağzıma çatal çatal pasta tıkarken yine de gözlerim dolar ve ağlarım. işte böyle.

hangi yaş günümdü hatırlamıyorum ama birinde böyle parti gibi bir şey yapmaya karar verdim. belki de insanlar onları çağırmadığımı düşündükleri için benim doğum günümü kutlamıyorlar gibi algıladım.

o gece kimse gelmeyince çağırdıklarımdan kafamda kukuleta, karşımda pasta, elimde limonata oturup ağlamıştım. ertesi gün de "ya işim çıktı gelemedim kusura bakma" yalanlarını dinlememek için de bir süre hiçbiriyle görüşmedim.

aile evinde sık karşılaştığımız durumlardı. insan ailesini seçemiyor arkadaşlar ancak siz çocuklarınıza mutluluktan ağlayacağı doğum günleri sağlayabilirsiniz.

son 4 senedir düzenli olarak gerçekleştirdiğim eylem ne diyim hayat yüzüme gülmüyor son zamanlarda ama değişcek bu düzen

kendi varlığına sevinmeyi unutup, kaybı için ağlamaktır. bir daha asla nefes alamayacak bir kıymetlisini düşünüp kendi aldığı nefese sevinemeyendir. kendine iyi ki doğdum demek yerine gidenin arkasındsn dualar okumaktır. düşmanıma dahi denk gelmesin diyeceğim bir acıdır.

ergen tiplerin ergen davranışıdır. bu tipler sulu gözlüdür ve yeri geldiğinde timsah göz yaşları da dökerler. uzak durmanız da fayda var. o göz yaşları masum değil, bilin de.

gecen sene tecrube ettigim eylem.
aslinda dogum gunlerine fazla onem vermem, bir beklentim olmadikca. deger verdigim kisilerin icten soyledigi bir kutlu olsunla bile yetinebilecek biriyim, cunku küçük şeyler sevindirir ruhumu. isbu sebepten kutlu olsun demenin ustune yapilan ekstra her sey kalbimi eritir, yumus yumus olurum. ayni esnada kotu seyler yasansa bile gülücüğe odaklanir*, iyi olan seyleri goz onunde tutup gunu guzel tamamlamayi hedeflerim her seferinde, nitekim basaririm da bunu.

gecen sene kotaramadim bu isi.
beklentiye sokuldum cok deger verdigim birileri tarafindan; tek kisi olsa gene gormezden gelebilirdim belki, cok kisiydi ve birbirinden bagimsiz olaylarin yasanmasi beni ziril ziril aglatti. kalbimin yapraklari daha once ayni anda dokulmemisti, hic bu kadar yalniz ve degersiz hissetmemistim. kisisel tarihimde gecirdigim en zorlu ozel gundu sanirim. farkindalik kotu biri, yersiz olunca.

gecen sene olan oldu, her neyse.
yapraklar dokulunce malum tekrar yapistirilmiyor. dokulenleri uc evetle sonsuzluga ugurluyoruz, temizlik gibi. saglikli gozukup icten ice cer cop ve kurtlu olanlardan; bos yere su emip yemyesil parlayanlarin hakkini calanlardan da bu sekilde kurtulmus oluyoruz aslinda bir bakima. koparken acitiyor ama simdi bakiyorum da iyi ki dokulmus onlar be.

gecen sene eylulun yirmisinin fon muzigini de ilistireyim:

beni düşüncelere sevk eden silindirik bir günün başkasinda ağlamaya sevk etmesi.

ağlama kuzum.al bu peceteyi hıh de.

hayatımın her yılı doğum günümü kutladım. ama her doğum günümde de muhakkak o mumlar yakılınca bir ağlama tutuyor beni. neden bilmiyorum

doğum günümde sinir krizi bile geçirdim, kendime ambulans çağırdım ve acile gittim, sakinleştirici bir iğneden sonra ancak uyuyabildim, ama hiçbir şey düzelmedi..

#2155076

iyi, okuyarak geçmişim başlığı * ekliyordum ben de cem karaca'yı yoksa.

son birkaç doğum günüm ağlamaklı geçmişti, modum çok düşüktü ve mutsuzdum (bkz: doğum günü depresyonu)
bu doğum günümde kendimden farklı bir performans bekliyorum, daha çok insana karşı dile getirmek ve daha fazla insan tarafından kutlansın istiyorum. henüz daha var, o zamana kadar fikrim değişmezse basliktaki kişi ben olmayacağım.

mutluluktansa çok güzel bir duygudur. herkese nasip etsin, mutluluktan ağlamayı ama.

doğum gününde yanında olsun istediğin insanın artık hiçbir doğum gününde senin yanında olmayacak olmasını idrak etmekten dolayıdır.

doğum gününde duyguların dışa vurumudur.
ben doğum günümü pek önemsemediğim için benlik bir durum yok.

en son doğum günümde içime öyle bir oturdu ki büyüyor olmak.hayatımda böyle bir yükü hiç hissetmemiştim.sabaha kadar o gece gözümde yaş bırakmadı.sabaha da kabullenmek zorunda kalmaktan başka çarem kalmamıştı.ne kadar da çaresiz hissettirmişti o an.

son 5 yıldır doğum günü rutinim

doğum gününde ağlayamamaktan daha kötü değildir. yorgunluk, hayal kırıklığı, değersizlik ile yüklü olunca omuzların, bari bugün istediğim gibi ağlayayım, bari bugün dileğim gerçekleşsin, az da rahatlarım umuduyla... ama yok işte, olmuyor.