eski sevgilinin doğum gününde yanında olmamaktır.
eskimiş olsa bile hâlâ sevmek ve o gün hiç takvime bakmamaktır.
devamını gör...
kabullenmek gerekir.
devamını gör...
yenisine bakınnn. hayat bir andavala takılacak kadar uzun değil. hem olsaydı olurdu. bakın sihirli cümle, tekrar ediyorum:
“olsaydı, olurdu!”
devamını gör...
belki doğum günü olmasının bir hatırası vardır. benim için mesela şöyle bir hatırası var ama bu elbette ağlamak için neden değil.

üniversitede sınıf arkadaşımla ilk kez muhabbet ettiğimizde bir kaç gün sonra doğum günü olduğunu konuşmuştuk burç muhabbetine. sonra ben gidip gümüş küpe aldım. doğum günün kutlu olsun diye verdim.

normalde yeni tanıştığın 2 günlük arkadaşına doğum günü hediyesi almazsın. aklına gelirse kutlarsın en fazla. ben kutlayıp hediye alınca o da takıp yakıştı mı dediğinde yeni bir dönemin başladığını hissetmiştim.

şimdi ben bunu hatırlıyorum ama güzel hatırlıyorum. sonuçta 25 yıllık hikaye niye ağlayayım.
devamını gör...
güleceksiniz.. evet evet kelebek yoldaş, yıllar sonra tümüyle rastlantısal biçimde, ağlayışınız ve bu entry gelecek aklınıza.. kesinlikle eminim gelecek ve benden başka herkes mi biliyordu böyle olacağını, peki ben nasıl göremedim ki diyeceksiniz içinizden. yeniden güleceksiniz..
(yaşadıklarınızı çok spesifik, salt sizin anlayıp kimsenin asla anlayamayacağı şeyler olduğunu düşünüyorsunuz: yanlış. belki siz başkalarından daha duyarlısınız ama hepsi bu. emin olun herkesin olmasa bile büyük çoğunluğun yaşadığı şeyleri yaşıyorsunuz/yaşadınız.. sizi böylesine etkilemesi, size dair bir duyarlık. hatta belki tüm bunlara yol açan da "bu" gerçeklik. siz reel değil, düşleminizde "yarattığınızı" yaşamayı sürdürüyorsunuz. bunun emin olun " eski" ile ilgisi yok.. bu sizinle ilgili. belki sanatsal yaratıcılığı, duygu dünyanızı besler gibi, ama değil. bu sizi eskitir ve hırpalar sadece.. yaşadığınız platonizmi, yazınsal kaygılarla yaratıya dökseniz -diyelim- bir roman, öykü, şiirler olarak doğar ve biter sancıları.. ama bunu kendi yaşamınıza kendinize yapar, kendinizi olayın karakteri haline getirirseniz, bu sadece enerjinizi, yaşamınızı sömürür ve nasıl biteceğini bilemediğiniz bir karabasana dönüşür. bakın çok okuyan yetkin birisiniz (yazdıklarınızdan önerdiklerinizden bunu anlamak zor değil.) şu ya da bu, şöyle ya da böyle... yaşar/yaşanır ve biter birgün. mutlaka biter birgün.. hatalarımızla sevaplarımızla yaşamın o sahnesinnde rol alırız..ve perde indikten sonra o rolü ne biz ne başkası asla yineleyemez.. bir sonraki seansta o deneyimle 'oynayacaksınız'. (benzetmeyi hoşgörün, yaşam gerçek bir tiyatrodur birazda.)
bir yoldaş, bir ağabey olarak yineliyorum: başta söylediğim gibi: güleceksiniz.. hatırlayacak ve güleceksiniz.. ne ilk ne son yaşayansınız çünkü.
gülmeniz dileğiyle.
devamını gör...
benzer şeyler.
devamını gör...
ne şekilde "eski" olduğuna göre değişir. elde olmayan sebeplerle bu dünyadan sizden önce göçüp gitmiş bir eski sevgiliyse her gün de ağlayabilir insan..zaten o durumda eski bile denemez bazen. fakat sizi terk etmiş birisi için ağlıyorsanız, zaten sizi ağlatmış birisi için ağlıyorsunuzdur ve bu durum gelecekteki sevgiliniz için de ağlayacağınızı gösterir. oysa o sizin için ölüm gününüz de bile ağlamayacak.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"eski sevgilinin doğum gününde ağlamak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim