doktorlara şiddetin çözümü

siddet uygulayanin herhangi bir saglik sigortasindan faydalanmamasini saglamak.

sağlık personeline karşı herhangi bir şiddet suçu işleyenlere belirli yüksek güvenlikli hastanelerde sağlık hizmeti sunulup, bu kişilerin devlet hastanelerine ziyaret ya da refakat için dahi olsa girişinin engellenmesi.

tek çözümü şiddet uygulayan kişinin devlet hastanelerinden ambülansla getirilmesi durumu haricinde belirli süreler men edilmesidir. hastaneye gitmesi durumunu ise elektronik kelepçe ile kolayca takip edilebilir. başka bir çözümü maalesef yok.

el cerrahı arayan bir it oğlu it vardı, o'da dahil.

yoktur. her ne yaparsanız yapın, bu durumun önüne geçemezsiniz zira hastaneye giden hasta ve hasta yakınları sinir stres içinde, buna paralel olarak doktorlar ve diğer çalışanlarda aynı durumda. iş yükünden çeşitli sebeplerden mütevellit, onlarda gergin. hastane özel güvenliğinden tutunda hademesinden başhekimine kadar.

işte bu yüzden en ufak bir anlaşmazlık bile anında büyüyor, kavgalar, yaralanmalar hatta cinayetler vuku buluyor. bunun önüne nasıl geçilir bilemiyorum, onun için "yoktur" dedim. belkide vardır.

abd de oldugu gibi kafaya bi kursun. doktor sayısı inanılmaz azaldı. yakında kimse kalmayacak. 100 hastaya 1 cerrah düşüyor belki.

bu saatte ben buna ne çözüm üreteyim allah aşkına ilk aklıma gelen hastaları dövmek oldu ama ben de hasta statüsündeyim toplum içinde dövmeyin yazıktır.

hiv virusu enjekte etmek.
önceleri devlete almayın özele gidebilsin diyordum ama vercen hiv pozitifi düzenli gelmek zorunda kalacak.

doktorlara şiddet olaylarının tarihçesi ve seyri, kayıtlarla belli. sağlıkta devrim olarak atılan adımlar, özelleştirmeler, sağlık mevzuatındaki değişimler, sanık profilleri, konu hakkındaki resmi ve sivil açıklamalar, sağlık kurumları bütçelerinin kullanılışı vb vb. konular birlikte değerlendirilmek suretiyle yürütülecek bir çalışma her şeyi açıklar.
25 yıl önce böyle bir sorun yokken, bugün niye var ve artıyor.. anlaması o kadar zor değil zaten..

iki kardeşi ve altı kuzeni doktor olan biri olarak önerim:
1) hastalarınıza sen diye hitap etmekten vazgeçin. benim, bana sen diye hitap eden insanlara lan deme huyum var. kavga çıkıyor ve bana sen diyen ve bunda ısrar eden doktorun kafasında bilgisayar ekranını kırmak suç oluyor sonra.
2) hemşire, sağlık memuru ve diğer çalışanlarınızı da bu konuda eğitin.
3) kibar olun. karşınızdaki insan doktorla mı konuşuyor keresteyle mi konuşuyor ayırt edebilsin.
4) mesainize zamanında gelin. mesainiz saat 8.00'da başlıyor, 9.00'da değil. gecikme istisna haldir. alışkanlık haline getirmeyin.
5) siz kendi payınıza düşeni yapın. çok zor değil. başkalarına da bakarız.

doktorlar da onlara şiddet uygulayanlara şiddet uygulasın böylece ödeşmiş olurlar.

doktorlara mınçıka versinler, hasta huzursuzluk çıkardı mı şaak doktor alsın mınçıkayı hastaya sallasın, olmadı doktorlara kuyumculara verilen ruhsatlı silahlardan versinler.

bir doktor kızı ve ailesinde bir çok doktor olan biri olarak yazıyorum.
insanlara tepeden bakmasalar kimse onlara ilişmeyecek.

hastalık ya da hasta yakını olmak başlı başına bozuk bir psikolojidir. hasta nazlı olur, fark edin, tahrik etmeyin insanları.

babamı bir kere ölümle tehdit ettiler, bir kaç gün ortadan kayboldu sonrasında hastası ölenle nasıl konuşulması gerektiğini anladı.

doktorlar yaptığı mesleğin kasaplık olmadığını anlamalı. niçin özel hastanelerde hiç bir doktor dayak yemiyor, özel hastanelerde doktorlar şeker gibi, hastalar şeker gibi.

şiddeti sevmem, tavsiye etmem ama doktorlar da hastalara az yardımcı olsun.

en son oğlum, ben şehir dışındayken saat dörtte, kusan kızımı sağlık ocağına getirdiğinde, muayene bitti bakamayız demişler. dörtte muayene nasıl bitiyor, hasta gelmiş ya, çocuk yemyeşil olmuş. sağlık ocakları hastanelerin yükünü azaltmak için değil midir?

diyeceğim o ki, dev cüsseli oğlunu o doktorlara girişmesin diye telefonda ikna etmek zorunda kaldım.

çok güzel doktorlar tanıdım bu arada, mesela iki çocuğumun doğumunu takip eden kadın doğum doktorum ve babam benim için doktorların piridir. kalanlar sizin olsun.