dokunmak

sevgi göstermenin yollarından bir tanesidir. yaşar kemal'den bir alıntı: rüzgar olmak istiyorum sana dokunmak için..

bu gün anahtarına dokundum yarın kalbine dokunmak istiyorum.

aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi. ve aşk öyle haindir ki; nerede imkansız varsa gider onu sever demiş de özdemir asaf. haklı mı haksız mı bilemedim.

gian lorenzo bernini tarafından 1621-1622 tarihleri arasında yapılan " ratto di proserpina/the rape of proserpina", bir barok dönem mermer heykel.




heykelin adına bakılacak olursa bu bir tecavüz sahnesi gibi görünüyor ama heykel, tanrı pluto tarafından yakalanıp yeraltı dünyasına götürülen proserpina'nın kaçırılışını betimliyor.

latincede "rape" sözcüğünde her zaman cinsel şiddet kastedilmez, "ele geçirilmek" veya "taşınmak" anlamına da gelir.

temas. diğer duyuların ötesinde bir algılayış biçimi. yeğenimin dünyaya gelmesine 1 ay kaldı. varlığını biliyor, geleceği günü bekliyordum sabırsızlıkla ama bugün bambaşka bir boyuta taşındı ilişkimiz. annesi bir anda elimi alıp karnına götürdü ve ilk kez hareket ettiğini hissettim. daha doğrusu direkt elimi ittiğini hissettim. ilk tepkim korku oldu, nedenini bilmiyorum. sonra garip bir heyecan, azıcık göz yaşartıcı duygusallık ve sebepsiz kahkaha. o andan itibaren içim daha bir sevgi dolu ve 1 ay daha da uzun bir zaman.

bunun farklı bir versiyonundan büyük keyif duyuyorum. yer değiştirmeyecek yapılara ya da şeylere dokunup parmak izimi bırakmak gibi. beşiktaş'tan ortaköy'e uzanan yoldaki o ağaçlarda parmak izim vardır misal.

üzerinde dokuma işi yapılmak.
(bkz: edilgen çatı)