dolmuşa binerken zorlanan teyzenin çember oyasına bakmak
başlık "insan olun biraz" tarafından 30.11.2021 19:58 tarihinde açılmıştır.
1.
gördüğüm zaman insanın aymazlığının, zavallılığının, acizliğinin ve bencilliğinin bir işareti saydığım hareketlerden biridir.
zahmet edip tanımlarımı okuyan yazar arkadaşlarım daha önce yazdığım bağırmayacaktın anton ve dolmuşa binmek zorunda kalan zenginlerin ifadesiz yüzleri tanımlarımda dolmuş hikayelerimden bahsettiğimi hatırlayacaktır.
bugün de benzer bir hikayem var. yine her zamanki gibi sakin bir dolmuş yolculuğu ümidiyle bindiğim dolmuşta saçmasapan bir olaya şahit oldum. sanki ya bütün saçmalıklar beni buluyor ya da ben çoğu şeyi saçma bulmaya başladım. yaşlanıyorum sanırım, hala içimden akşam okundu mu diye sormak geliyor.
ben dolmuşta en arkada oturup dolmuşun uğradığı her kasiste tekerleklerin varlığını hissederken iki sıra ön çaprazımda iki kadın kucaklarında çocukları - çocuktan ziyade gremlin gibiydiler ama buna belki sonra değinirim- ile oturuyordu. çocuklar ise yarınlar yokmuş gibi bağırıyorlardı.
çocuklar ağlarken ve anneleri çocuklar ağlamıyormuş gibi aralarında sohbet ederken dolmuş durdu ve küçük sevimli bir kız çocuğu olan torununun elini tutan bir teyze dolmuşun içine doğru hareketlendi. ancak belli ki kadının belinde bir sorun vardı. zorlukla dolmuşun içine bir ayağını attı. sonra yine ancak daha büyük bir zorlukla ikinci ayağını attığı esnada gremlin sahibi olan kadınlardan biri elini teyzeye doğru uzattı.
crezione di adamo tablosu gibi bir andı sanki. o kadar görkemli. tabloyu hatırladınız. hani tanrının adem’e elini uzattığı tablo. bu konuya da daha sonra değineceğim: kendine el uzatan tanrı karşısında adem’in rahatlığı. işte öyle bir uzanıştı bu. elbette ben bunun bir yardım eli olduğunu düşündüm. ya yaşlı kadına yarım edecek ya da yer verecekti.
ancak öyle olmadı. aslında başlıkta spoiler verdim. keşke başka başlık düşünüp heyecan faktörünü kullansaydım. eğer tekrar başlığa bakıp döndüyseniz anlatmaya devam ediyorum.
elini uzatan kadın yaşlı teyzenin çemberindeki oyalardan birini parmak uçları ile tuttu, bir iki saniye dikkatle baktı, içindeki derin ve geleneksel sanat aşkı ile bir iki saniye daha düşündü ve sonra yanındaki kadına dönüp eltisini anlatmaya devam etti.
şaşkınlıktan donakaldım bir süre. yaşlı kadın da hiç garipsemedi bu durumu. belini tuta tuta arkaya doğru yürüdü ve bir yer bulup oturdu. tuhaftı, sürreal idi. sanat dolu bir aymazlıktı. çemberimde gül oya idi.
zahmet edip tanımlarımı okuyan yazar arkadaşlarım daha önce yazdığım bağırmayacaktın anton ve dolmuşa binmek zorunda kalan zenginlerin ifadesiz yüzleri tanımlarımda dolmuş hikayelerimden bahsettiğimi hatırlayacaktır.
bugün de benzer bir hikayem var. yine her zamanki gibi sakin bir dolmuş yolculuğu ümidiyle bindiğim dolmuşta saçmasapan bir olaya şahit oldum. sanki ya bütün saçmalıklar beni buluyor ya da ben çoğu şeyi saçma bulmaya başladım. yaşlanıyorum sanırım, hala içimden akşam okundu mu diye sormak geliyor.
ben dolmuşta en arkada oturup dolmuşun uğradığı her kasiste tekerleklerin varlığını hissederken iki sıra ön çaprazımda iki kadın kucaklarında çocukları - çocuktan ziyade gremlin gibiydiler ama buna belki sonra değinirim- ile oturuyordu. çocuklar ise yarınlar yokmuş gibi bağırıyorlardı.
çocuklar ağlarken ve anneleri çocuklar ağlamıyormuş gibi aralarında sohbet ederken dolmuş durdu ve küçük sevimli bir kız çocuğu olan torununun elini tutan bir teyze dolmuşun içine doğru hareketlendi. ancak belli ki kadının belinde bir sorun vardı. zorlukla dolmuşun içine bir ayağını attı. sonra yine ancak daha büyük bir zorlukla ikinci ayağını attığı esnada gremlin sahibi olan kadınlardan biri elini teyzeye doğru uzattı.
crezione di adamo tablosu gibi bir andı sanki. o kadar görkemli. tabloyu hatırladınız. hani tanrının adem’e elini uzattığı tablo. bu konuya da daha sonra değineceğim: kendine el uzatan tanrı karşısında adem’in rahatlığı. işte öyle bir uzanıştı bu. elbette ben bunun bir yardım eli olduğunu düşündüm. ya yaşlı kadına yarım edecek ya da yer verecekti.
ancak öyle olmadı. aslında başlıkta spoiler verdim. keşke başka başlık düşünüp heyecan faktörünü kullansaydım. eğer tekrar başlığa bakıp döndüyseniz anlatmaya devam ediyorum.
elini uzatan kadın yaşlı teyzenin çemberindeki oyalardan birini parmak uçları ile tuttu, bir iki saniye dikkatle baktı, içindeki derin ve geleneksel sanat aşkı ile bir iki saniye daha düşündü ve sonra yanındaki kadına dönüp eltisini anlatmaya devam etti.
şaşkınlıktan donakaldım bir süre. yaşlı kadın da hiç garipsemedi bu durumu. belini tuta tuta arkaya doğru yürüdü ve bir yer bulup oturdu. tuhaftı, sürreal idi. sanat dolu bir aymazlıktı. çemberimde gül oya idi.
devamını gör...