dünya klasikleri / roman / edebiyat
9.2 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

1605'te yayımlanan eser, miguel de cervantes saavedra'nın tarafından yazılıp dünya edebiyatında ilk modern roman olarak kabul edilmektedir. sancho panca yardımcısıdır, don kişot'un atı da rosinante olup ellisinden sonra maceralara giren iyi niyetli fakat hep kaybeden bir adamı temsil eder. dünyanın ilk tutunamayanlarından ispanyol bir abimizdir, insanı hem güldürür hem de üzer.
devamını gör...
cervantes’in yazdığı, ilk belirli bir olay örgüsüne sahip roman olma özelliği taşıyan enfes edebi eserdir. mücadele ve pes etmeme temel öğretileridir.
baş ucu kitabımdır. rol modelimdir. kolumda dövmesini hak etmeye çalışarak taşımaktayım.
devamını gör...
aşk, don kişot'un yeldeğirmenidir, çünkü aşık, don kişot'un ta kendisidir. demiştir sait faik abasıyanık kumpanya adlı eserinde.
oğuz atay tutunamayanlarda şövalye romanları okuya okuya kendini şövalye sanan don kişot'a benzetebilirsiniz beni. yalnız onunla bir fark var aramda:ben kendimi don kişot sanıyorum. diyerek don kişot olmanın gururunu yaşatmıştır.
don kişot'un masum haklı ve huzurlu bir savaşı vardır. tekrar tekrar okunması gereken kitaplardan .her bir satırında çok büyük anlamlar var:
bana göre insanları arzu ve iradeleri dışında davranmaya zorlamaktan daha çirkin bir şey olamaz.
don kişot yeryüzünde tek değildi malumuâliniz... ve don kişot'ların kökleri hiçbir devirde kurumadı ki devrimizde kurusun. her memleketin kendine göre don kişot'ları var, olacak. orhan kemal.
devamını gör...
karınca kitabevi'nin yayımladığı 2 cilt olarak küçük ebatta varolan dünyanın ilk modern romanı sayılan eser.
(bkz: miguel de servantes saavedra)
1605 yılı ilk yayımlanma yılı olarak kabul edilir.

-bejar dükü'ne-
yüce sanatları, özellikle de soylu oldukları için, halka hizmet edeceğim yararlı olacağım diyerek alçalmayan sanatları canı gönülden koruyan bir beyefendisiniz. her kitabı hoş karşılayacağınızı biliyor, kitaba verdiğiniz onura güvenerek, soylu becerikli şovalye mancha'lı don quijote'u, efendimizin şanlı adının gölgesinde yayımlamaya karar vermiş bulunuyorum.

kitabın girişinde ayrıca bir çok da güzel sone vardır.
bunlardan biri şudur;
*babieca** ve rocinante arasındaki konuşma;

b. nasıl olur da bu kadar zayıfsınız rocinante ?
r. hiç yemek yok, hep çalışma var da ondan.
b. bir kötülük mü gördünüz arpa ile samandan?
r. sahibim bir lokmayı bile benden esirgemekte.
b. olur mu efendim hiç, terbiye kalmadı mi sizde?
sizin eşek dilinizdir sahibinizi çileden çıkartan.
r. eşek ölür mutlaka doğarken eşek doğan.
bakın, dalmış gidiyor iste böyle aşk içinde.
b. seven aptal mıdır sizce?
r. eh, tedbirsizlik yerinde bir deyim.
b. oldukça metafiziksiniz.
r. midem boş olduğu içindir.
b. silahtarı şikayet edin.
r. hayır, bu yetmez.
ben kendi derdimden nasıl şikayet edeyim?
biri silahtarı, öbürü sahibimdir.
birinden biri rocinante 'den tok değil.
devamını gör...
bilindiğinin aksine ispanyol edebiyatına ait olmayan eser.

eserin orijinal halinde baş sayfada:
“ bu öykü bir arapdan nakledilmiştir” deniyor.

türkçe çevirisini okumuştum.
976 sayfaydı.

hayatımda okuduğum en eğlenceli kitaplardan bir tanesidir.

en sevdiğim bölümden bir anekdot.


-sanço, sana bir sır vereceğim ama bana söz vermelisin. ben ölene kadar hiç kimseye anlatmamalısın sırrımı.
- umarım bu gece ölürsün.
-neden ?
-ben hiç sır tutamam.
devamını gör...
yapı kredi yayınları kazım taşkent serisinden çıkan roza hakmen çevirisinin okunması gerekir. bu çeviriyi okumayan klasik roman okuduğunu düşünmemelidir. 800-900 sayfa civarında olsa da sürükleyici ve eğlenceli bir anlatıdır. aynı zamanda erdemler hakkında da mesajlar verir.
devamını gör...
orijinal ismi don quijote de la mancha diye geçer. ispanyol yazar cervantes tarafından 1605 - 1616 yılları arasında kaleme alınmış olup, ispanyol edebiyatı dışında dünya edebiyatına da mal olmuş, en ünlü eserlerden biri olmuştur. gülmece, felsefi ve eleştirel ağırlıklı bir eserdir. modern roman türünün de ilk örneği kabul ediliyor. don kişot, döneminin yaşlı bir ispanyol asilzadesi olup, döneminde okuduğu şövalye romanlarından etkilenip şövalyeliğe özenir. eserin diğer kahramanı olan sancho panza da efendisi don kişot'a ters düşen bir karakterdedir. don kişot, ulaşamayacağı düşlerin peşine takılan olmayacak işlere girişen ve hayatın gerçeklerini unutan çılgın biridir. aşkını ilan ettiği kadın uğruna yel değirmenlerini düşman görüp fazla hayalciliğinin etkisiyle onlarla da savaşır. sancho panza da efendisinin hayalci yönünün aksine gerçekçi düşünür. işi şansa bağlar, efendisinin çılgınlığına aykırı bir aklıselim ile olaylara yaklaşım gösterir.

yayımlandığı zamandan bu yana çocuk ve yetişkinler tarafından ilgiyle okunmuş romanlardan biridir. operası ve balesi yapılmış, televizyona da uyarlanmıştır.
incil'den sonra gelmiş geçmiş en fazla basılan ikinci kitap oluyor.
devamını gör...
mukaddes kapak fotoğrafım, miguel de cervantes'in ölümsüz romanıdır.
ahmet telli'nin "hep yanıldı ve yenilgilere uğradı ama atıldı yine de yeni serüvenlere" diye başlayan o güzel şiiri "soluk soluğa"yı hatırlatan, kendi kalabilmenin ısrarı, dünyayı değiştiremeyenlerin değiştirdikleri kendi dünyasıdır. günümüzün " benim ecdadımm..." diye başlayanlarından, elde kılıç okla tarihi dizi izleyenlerine o kadar çakması vardır ki aslına sadakat, ayrı bir önem arz-ı endam eder.
yaşamın durmak bilmez değişen dinamiklerine yetişmek zor tabii fakat aynı kalmak daha da zor. gerisinde kaldığımız her şeyin tutsağı olmaya teşne bir döngüde biz neredeyiz, dünya nerede dediğimiz bir sırada, verecek aklı olmayanların hemen akıl vermeye kalktığı yer tanımıyla verir cevabını. "mutluluk varılacak yer değil, yolculuğun kendisidir." diyen ralp waldo emerson'un yerine, sözün asıl sahibidir sanki don kişot.
farklılıkların, insanların kendi dünyalarına ait endemik türlerinin kabul görmediği, tuhaf bulunduğu, dışlandığı bir dünyada, eşeğin sırtında olup da bize tepeden bakan toplum gibidir sanço. fakat insan toplumlarının bolca ıkındığı saygıyı esirgemez, kimsenin inanmadığı şeylere inanmak pahasına da olsa.
don kişot; yaşlı, yorgun ve yalnız bir bedenin başladığı yere dönen hikayesinden çok, kendinden öteye gitmeyen dürüst bir bağlılığın hikayesidir.
devamını gör...
uzun zamandır bende olan 2013 basımlı daha yeni okuyabildiğim kitaptır. reşat nuri çevirili bu kitabı küçük büyük herkesin illa bir kez okuması gerektiğini düşünüyorum. zaten kitapta da geçiyordu "don kişotu okumamış kişi okur-yazar sayılmaz " diye. kitabin içerigine gelirsek ben çok kopukluklar yasadim belki de uygun ortamı fazla yakalayamadigim için de olabilir ama akıcılığı bana hitap etmedi diyelim. don kişot ve dostu sançonun maceralarini içeriyor. ortaydı ama sonunda okuyabildiğim için rahatım. puanım 6.5/10
devamını gör...
martin eden ile, 2 senelik suskunluğu kenara bırakıp başlangıcı yapmıştım. yaptığım başlangıç don quixote, oblomov, karamazov kardeşler, notre dame'ın kamburu, martin eden, benim için edebiyatın en büyük beşlisi olan eserlerin hakkında yazacağım yazıların başlangıcı.


orijinal adıyla don quixote. la manchalı asilzade.

"don kişot yel değirmenlerini düşman olarak kabul eder ve onlara karşı savaşır"

çocukluğunuzda o kadar kötü şekilde beyniniz bulanır ki don kişot'un 20'li hatta kimilerine göre 10'lu yaşlarda bir çocuk olduğunu ve yel değirmenlerine karşı komik bir hikaye boyunca dövüştüğünü zannedersiniz. peter pan, pinokyo ve son kişot birbirlerinin kopyası karakterler bile zannedebilirsiniz. çünkü okuma alışkanlığı olmayan bir çocuksunuzdur ve ders kitaplarında don kişot'un en tatlı, en cafcaflı bölümleri süslenerek önünüze koyulmuştur. ne zaman ki gerçekten okursunuz, o zaman osmanlı boyunduruğu altındaki bir dahinin (gerçekten türk düşmanlığı ince ince hatta bazı yerlerde kalın kalın vardır) yazdığı muhteşem ötesi bir metinle karşı karşıya olduğunuzun farkına varırsınız. kitap boyunca yel değirmeni dövmesini beklersiniz ve sadece ana yurdundan uzaklaşırken bir kere bu sekans karşınıza gelir, ikinci cilde doğru artık yel değirmenleriyle değil, sancho panza gibi görülmüş en komik tiplemenin hallerine gülmeye başlayıp unutursunuz bütün o yel değirmeni konusunu.


1000 yıl önceki (gbkz: the tale of genji'nin* yazılmış ilk metin olduğu herkesin hemfikir olduğu bir konu fakat tartışma "ilk roman hangisidir?" olunca, iş sistematik bir kurgu yazımı olunca, sanırım ben miguel de cervantes tarafında ve deli dahi sevgili la manchalı asilzade başkomutan-padişah-kral-cumhurbaşkanı-başbakanımızın tarafında olacağım. zaten bir kere bu adamı seven, bir daha ondan başkasına en büyük komutan diyemez.)

yapı kredi yayınları denilen muhteşemlikten ayrıca bahsetmek isterim. frankenstein ile beraber 2 klasik eseri farklı zamanlarda bu yayınevinden okudum. bu kadar okuması zevkli kağıt baskısı olamaz. muhteşem bir olay kitapla geçirilen her dakika.

2 cilt halindeki roman, tıpkı yazarının yazdığı dönemde yaptığı gibi(3 yıl sonra ikinci cildi yayınlıyor) yapılmalı ve araya mesafe konulmalı. bu romanı okumadı iseniz ve okumuş olmak istiyorsanız size tavsiyem ilk cildi bitirdikten sonra o neşeli ciltten sonra ikinci cilde geçmeden önce ara verin. başka kitaplar okuyup araya belki bir iki tane kitap koyduktan sonra ikinci cilde geçerseniz, hayal kırıklığı yaşamazsınız. çünkü ikinci cilt, kalite olarak ilk ciltten aşağıda. bunun benzeri iki ciltli birçok kitapta vardır, okurlar da bunların farkında olarak davranırsa daha mantıklı hareket etmiş olurlar. ikinci cilt, etrafındaki bütün karakterlerin onu kandırsalar da teker teker asilsadeye hayran kaldıkları, artık işi komediye vurmayıp ona saygı duydukları bölüm gibi görülebilir. asilzadenin hayat derslerini arttırıp macera dozunu azalttığı anlar çok duyguludur.

ilk ciltteki han sahnesi, yüksek sesle güldüren, kıyafetleri çıkarmaktan tutun, sancho'nun sahneye girişlerine kadar muhteşemdir.

dönemin normal davranışı olarak din adamlarının ellerinde tasvirlerle sefer düzenledikleri ve talihsiz şekilde muhteşem ikili ile karşılaştıkları bölüm de neşeden dört köşe yapar. bu arada tasvir konusunda savaş ve barış'ta bana "bu kilisenin içindeki tasvir bu kilisenin içinde olmasa ve başka bir tasvir olsa galiba nefes alamazlar" sorgusunu yaptıran tasvir konusu da ayrı bir konudur.

parsellediğim bu başlık, yukarıdaki 5 eserle beraber önümüzdeki süreçte en fazla meşgul edeceğim başlıklardan birisi olacak not defterinden alıntılar ve bazı yazılarla beraber.
devamını gör...
cervantes tarafından yazılan, 1605 tarihli ispanyol romanıdır. kitap dünya edebiyat tarihinde yazılmış ilk roman olma özelliğini taşır. çok fazla edebi şey söylenebilir ama ben kitabın kendisinden bahsetmek istiyorum. kitap, şövalye efsaneleriyle kafayı bozmuş, soylu sayılabilecek keseda adlı bir karakteri anlatıyor. keseda öyle bir kafayı bozmuş ki bu efsanelere, rocinante adındaki yaşlı katırına atlayıp, dedesinden yadigar kalan kılıcını bileyip macera aramaya çıkıyor. kendine bir de isim takıyor. don quijote de la mancha. *don kişot adeta okuduğu şövalye maceralarında yaşadığını düşünüyor. bütün şovalyelerin savaşlarını bir sevgiliye adadığını düşünüyor ve kendine bir de hayali sevgili yaratıyor. buradaki hayali sevgili olayı biraz tartışmalıdır. ben kitabı 2 farklı kaynaktan okudum. birincisinde dulcinea, don kişot'un bir zamanlar sevdiği fakat birlikte olamadıkları bir kadın olarak tanımlanıyor. ikincisinde -ki bu daha gerçekçi 2 ciltlik kitap- ise dulcinea, koca bir köyü kendine aşık eden, uğruna çok kişinin intihar ettiği, güzelliği dilden dile dolaşan biridir. don kişot bunu öğrenir ve kendine prensesi olarak dulcinea'yı seçer. işin aslı don kişot dulcinea'yı hiç görmemiştir bile. don kişot kahramanlıklarını dulcinea del tobosso'ya adar. yanına bir de yaver çeker. bu da komşusu, tıknaz, eşeğine oldukça düşkün, şövalyelikten uzaktan yakından alakası olmayan sanço panza'dan başkası değildir. don kişot sanço panza'ya bir ada vaad eder. panza bu ada uğruna her şeyi yapar, bu yolda başına gelmen kalmaz. bir de don kişotun bu saçmalıklarına son vermeye çalışan köyün berberi ve papazı vardır. don kişot köyüne geri döndüğünde kahramanlıklarının bütün ispanya'da dilden dile dolaştığının farkına varır. gerçekten de öyledir. 17. yüzyılın ortasında yaptıkları dilden dile bütün ispanya'da dolaşır. kitabın özellikle son sahneleri beni fazlasıyla etkiledi. keşke daha binlerce maceraya atılsaydı, savaşlar yapsaydı da hepsini tek tek okusaydım. aşağı yukarı günde 100 sayfa okuyarak bitirdiğim kitap beni hiç ama hiç sıkmadı. sanki içimde bir yerlerde don kişotun hayata bakış açısı yaşıyor, bunu fark ettim. bu kitaba puanım 9.5/10
devamını gör...
don quijote


1605 yılında yayımlanan miguel de cervantes eseri olup ana dilinde, ispanyolca'da yazılmıştır. dünyanın en çok çevrilen kitaplarından biridir.

ilk modern roman kabul edilir. dönemin şövalyelik romanlarına hiciv niteliği taşır, cevap niteliğindedir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

dünyada benden daha bahtsız bir şövalye var mıdır acaba?
devamını gör...
çocuk kitabı değildir. orijinali 1300 sayfadır. don kişot değil don kihote olarak telaffuz edilir. almak isteyen varsa amazondan arayabilir. ben 140 tl'ye aldım kitap da bu şekilde:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
"don kişot," 17. yüzyıl ispanyol yazarı miguel de cervantes'in yazdığı klasik bir romandır. eser, genellikle modern romanın öncüsü olarak kabul edilir ve edebi bir başyapıttır.don kişot, adil ve onurlu bir şövalye olma hayaliyle yaşayan, ancak bu hayal dünyası gerçek dünyadan çok farklı olan bir karakterdir. onun karakteri, deliliğin ve gerçeklikten kopmanın sembolüdür.don kişot'un sadık uşağı sancho panza, eserde önemli bir karakterdir. onun gerçekçi ve pratik yaklaşımı, don kişot'un hayal dünyasıyla çatışır, bu da esere derinlik katar.cervantes, eserinde sık sık ironi ve mizahı kullanarak şövalye romanlarının geleneksel unsurlarını sorgular. don kişot'un maceraları genellikle beklenmedik ve komik sonuçlara yol açar.eser, dönemin ispanyol toplumunun özelliklerini ve değerlerini yansıtarak tarihsel bir bakış sunar. aynı zamanda cervantes'in kendi yaşam deneyimlerinden etkilenmiş olabilir."don kişot," edebi bir klasiğin ötesinde, insanın hayalleriyle gerçek dünya arasındaki dengeyi sorgulayan derin bir eserdir.


aynı zamanda ,inebahtı savaşı’nda asker olarak yer alan, daha sonra hayatının beş yılını cezayir’de türklere esir olarak geçiren cervantes’in don kişot’ta inebahtı savaşı ve türklerle ilgili konulara da değinmiştir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"don kişot (kitap)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim