1.
yazarların dün fark ettikleri şeyleri paylaştıkları başlık.
edebiyatçı kadınları düşünürken internette ne kadar az fotoğrafları olduğunu fark ettim. ki eski dönemden bahsediyorum. fotoğraf makinesi yoktu çünkü denilebilir fakat erkek edebiyatçılar tonla poz verirken fotoğraf makinesi vardı değil mi?
edebiyatın bayrağının hep erkek edebiyatçıların elinde olduğunu, bir kez daha anladım. ortak edebiyatçı şair buluşmalarında, ki o zamanlar çok buluşma olurmuş, şairler yazarlar hep bir aradaymış, önemli meseleleri genelde erkekler konuşuyor, kadınlar ise leyla erbil, tezer özlü, tomris uyar bile olsan, erkek edebiyatçıların yedikleri bulaşığı yıkıyorsun, çay dolduruyorsun. şair değilsin. hiç sayılmadın, erkek şairin şiirindeki öznesin sadece!
her neyse...
edebiyatçı kadınları düşünürken internette ne kadar az fotoğrafları olduğunu fark ettim. ki eski dönemden bahsediyorum. fotoğraf makinesi yoktu çünkü denilebilir fakat erkek edebiyatçılar tonla poz verirken fotoğraf makinesi vardı değil mi?
edebiyatın bayrağının hep erkek edebiyatçıların elinde olduğunu, bir kez daha anladım. ortak edebiyatçı şair buluşmalarında, ki o zamanlar çok buluşma olurmuş, şairler yazarlar hep bir aradaymış, önemli meseleleri genelde erkekler konuşuyor, kadınlar ise leyla erbil, tezer özlü, tomris uyar bile olsan, erkek edebiyatçıların yedikleri bulaşığı yıkıyorsun, çay dolduruyorsun. şair değilsin. hiç sayılmadın, erkek şairin şiirindeki öznesin sadece!
her neyse...
devamını gör...
2.
atakum'da kağıttan bir capon evinde oturuyor olduğum.
gece sevişen komşulara az daha peçeteyi ben uzatacaktım duvardan.
gece sevişen komşulara az daha peçeteyi ben uzatacaktım duvardan.
devamını gör...
3.
ben hep yaptığım işlerle ilgili sorun çıkaranlara "kıl müşteri" derdim ama dün benim de hizmet aldığım diğer kişilerin nezdinde kıl bir müşteri olduğumu fark ettim. dün kaçıncı kez gittiğimi unuttuğum diş doktorumun yine "biraz daha iltihap var, bir hafta daha geçsin." diyerek kanal tedavisini ötelemesi ile birlikte çıldıracak seviyeye geldim. o esnada doktor bey, yarım saat falan neden şimdi işlem yapamayacağını anlattı. muayenehaneden çıktıktan sonra eşim beni neden başka doktora gitmemem gerektiği konusunda ikna etmeye çalıştı. o da yetmedi, annem arayıp "doktorunu dinle, o iyi bir doktor, ne dediyse doğrudur." dedi. bunca çaba sonunda doktorun söylediklerinin doğru olduğuna inanabildim. böyle de kıl bir müşteriyim işte...
devamını gör...
4.
vizeden yüksek ihtimalle kalacak olmam.*
gün içinde doyduğumu hissetmiyor oluşum.
yalnızlığı sevmiyorum olmam.*
hüzünlü şarkılar dinlememim bana fazlasıyla kötü geldiği ve moralimin dinlediğim müziğe göre şekillenmesi.*
bir de birkaç şey daha var.
dün ne kadar çok şey fark ettiğimin farkına daha yeni vardığım için bunları dün değil, bugün fark ettim aslında. ama her neyse.
gün içinde doyduğumu hissetmiyor oluşum.
yalnızlığı sevmiyorum olmam.*
hüzünlü şarkılar dinlememim bana fazlasıyla kötü geldiği ve moralimin dinlediğim müziğe göre şekillenmesi.*
bir de birkaç şey daha var.
dün ne kadar çok şey fark ettiğimin farkına daha yeni vardığım için bunları dün değil, bugün fark ettim aslında. ama her neyse.
devamını gör...
5.
dağ ayılarının eğitilmez, yüzsüz, arsız, şopar olduğunu dün farkettim. ay üf.
devamını gör...
6.
bu ilişkinin ömrünü tamamladığını dün fark ettim. aslında 1 aydır can çekişiyordu, hissediyordum. her şeyi denemek istedim ilerde aklımda soru işareti kalmasın diye. çok sevdiğim bir söz var:"yola inanmışlarla çıkılır, ikna edilmişlerle değil." sürekli benim telkinlerimle devam eden bu ilişkinin yorulursam anında biteceğini dün fark ettim.
devamını gör...
7.
patatesli börek yedikten bir gün sonra otlu ve çökelekli böreği de neredeyse aynı zevkle yiyebilmem. patatesli böreği hiçbir şeye değişmem sanırdım önceden.
devamını gör...