dünya yalan söylüyor

türk rock tarihinde yapılmış en başarılı albümlerden biri olan mor ve ötesi albümü. playlist şöyledir:
yardım et
cambaz
bir derdim var
re
sevda çiçeği
serseri
aşk içinde
az çok
son deneme
uyan---> yirmi yedi dakikasını dinleyince farklı yerlere gidebiliyorsunuz.

sıradan bir albüm.

imzaltabildigim kassettirler efenim kendileri

mor ve ötesi’nin en iyi albümüdür.

her şarkısı birbirinden güzel olan, mor ve ötesi'nin en sevdiğim albümüdür. ama o son deneme yok mu ahh ahh....

turnusol başlıklardan. bu başlığı dolduralım arkadaşlar. şahsen 5 entry gördüğümde çok üzülmüştüm ben.

ülkenin kalitesini tek başına arttıran degerli müzik gruplarımızdan birisi olan mor ve ötesinin muhteşem albümü. her bir şarkısı birbirinden güzel ve anlamlı.

abartıldığı kadar iyi olmayan bir albüm, yurt dışında yapılan eser ve çalışmalara bakıldığı zaman sinek ve kartal denklemi ortaya çıkıyor.

ülke sınırları içerisinde değerlendirildiğinde başarılı bir albümdür. sınırı geçince zaten karşına animals as leaders, planet x, spastic ink falan çıkıyor, adamın aklını alırlar.

yardım et ruhum yardım et bana.
sesini ben duydum çok var hiç duymayan.

hiçbir şey söyleme, duymam, anlamam.
hayat bir mucize , düşer zaman zaman.
hayat bir bombadır, düşer zaman zaman.

muazzam cümlelerin kullanıldığı diğer adı yardım et olan mor ve ötesi şarkısı.

güzelliğini anlatmaya kelimelerimin yetmediği mor ve ötesi albümü.

akşamın ikinci albümüdür.

hiçbir şey söyleme...

müziğimizin messi'si niteliğindeki mor ve ötesi albümü. bugün yirminci yaşını kutlaması sebebiyle bu harika albümü anmak istedim. 20 yıl dedim geçtim ama şöyle bir dönüp bakıyorum, hayatımın üçte ikisine tekabül ettiğini görüyorum. bu albüm yıllanıyor ve biz yaşlanıyoruz sanki.

soğuğuyla kemiklerimi donduran bir dağın tepesinde, istihkakım olan tavuk ekmeğin elime tutuşturulmasını beklerken birkaç herifle birlikte bir derdim var'ı bağıra çağıra söylediğim günleri aklımdan çıkaramıyorum. kral tv'nin kral tv olduğu, bıyıklarım henüz terlemeye yüz tuttuğu yıllarda televizyonun başına geçip sevda çiçeği'ni, cambaz'ı dinlemeyi/izlemeyi beklediğim günleri dün gibi hatırlıyorum. 2013 yılının mayıs-haziran-temmuz aylarında uyan'ı döndürüp döndürüp dinlediğimiz günleri dün gibi hatırlıyorum. gecenin karanlığında çakır kafayla "ah devrimim benim nedir senden çektiğim" diyerek evin yurdun yolunu tutmayı hala seviyorum. bir yirmi yılımıza yoldaşlık etti, muhtemeldir ki evlatlarımıza da edecek.

neyse, biz şimdi re diyelim.