düşen insan hikayelerinin haz vermesi
başlık "lucifer" tarafından 08.12.2020 18:57 tarihinde açılmıştır.
1.
entel gibi, sadece bar masası etrafında olan iyi giyimli insanları da suçlayamam. tutunmayı seçmiş onlar. 5 iş günü kafalarını pestil ettirip, haftasonu o masanın etrafında ahmet'ten bahsetmeyi haketmiş hepsi.
- ahmet nasıl öyle oldu ya? zehir gibi çocuktu.
+ almanya'ya gitmesi hataydı.
(bir kez düşmüşse biri, nasihat vereni bol olur)
- evet hata yaptı. kalacaktı istanbul'da.
+ duydun mu, uyuşturucuya başlamış. meth sanırım.
- neden meth olduğuna eminsin?
+ çok zayıflamıştı. ayrıca meth ucuzmuş.
(o ara garsondan kadehleri tazelemesi istenir.)
ahmet bu masadakilerin hepsinden daha zeki birisiydi. fazla düşünüyor, beynini eritiyordu. düz olsa tutunurdu hayata.
askere gidemeyecek kadar hassastı. almanya'ya gitti o da. periyodik olarak konsolosluğa gidip belgeler imzalıyor askerlikten muaf olmak için. yeni yasayla bile rahat edemedi. parası yok.
her düşen gibi, sanatçı ruhluydu o da. senaryoları bir gün çok tutacak. biliyor. o gün bir türlü gelmiyor lakin.
alman bir kızla evlendi. bir çocuk yaptı. ot kesmiyordu, kokain pahalıydı. meth en uygun zihin patlatma yoluydu. her junkie gibi, o da onu seçti.
hakkında konuşan herkesin ne mal olduğunu biliyordu. düşmeye başladığının farkındaydı. sözlerini tutamadı, eşinden ayrıldı.
umuda aşık olan her kadın, sorumsuzluk karşısında ayrılığı seçerdi zaten. o aptallara umut verecek her kelimeyi ezberlemiş olan ahmet gibiler de, sadece ölümünü geciktirirdi.
bir kadın daha, bir kadın daha... tek derdi son senaryosu. 2 yıldır yazıyor. 49 kilo oldu. meth onun kabusu oldu. yüzü gözü yamuldu.
arada alman eski eşinden olan çocuğunu görüyor. ağlıyor. eşiyle kavga ediyor. korkuyor ondan hepsi. acıyor da.
pişmanlıkları yüzünden, sözlerini tutamadığı için kimsenin yüzüne bakmak istemiyor. gittikçe kabuğuna çekildi. onu tanımayan kadınlara açılıyor sadece. çünkü yalanlar söyleyebiliyor. baştan, en baştan, hep aynı hikayeler.
kadınlar ona bir süre katlanıyor. bu kısır döngü sürüyor. tek umudu o senaryo.
böyle insanlar vazgeçmek istemez kendi içinde. intikam alacakları o büyük başarıyı bekler. hayat onları daha da yutar. gerçeklikten koparlar. uyarıcı maddeler tek dostları olur.
masanın etrafındaki eski arkadaşları, an gelir "aman salla ahmet'i neşemize bakalım" der.
her düşen insanın hikayesinden bahsetmek kısa sürmelidir. kimse o kadar buhranı kaldırmaz. yaşayanı da anlamaz.
sadece, yanımızda oturan hatuna caka satmak için ve ahmet'ten daha başarılı olduğumuzu kanıtlamak için o adamın düşüş hikayesini kullanmalıyızdır 15 dakikalığına. kusura bakmasın artık. biz tutunmayı seçen pislikleriz.
- ahmet nasıl öyle oldu ya? zehir gibi çocuktu.
+ almanya'ya gitmesi hataydı.
(bir kez düşmüşse biri, nasihat vereni bol olur)
- evet hata yaptı. kalacaktı istanbul'da.
+ duydun mu, uyuşturucuya başlamış. meth sanırım.
- neden meth olduğuna eminsin?
+ çok zayıflamıştı. ayrıca meth ucuzmuş.
(o ara garsondan kadehleri tazelemesi istenir.)
ahmet bu masadakilerin hepsinden daha zeki birisiydi. fazla düşünüyor, beynini eritiyordu. düz olsa tutunurdu hayata.
askere gidemeyecek kadar hassastı. almanya'ya gitti o da. periyodik olarak konsolosluğa gidip belgeler imzalıyor askerlikten muaf olmak için. yeni yasayla bile rahat edemedi. parası yok.
her düşen gibi, sanatçı ruhluydu o da. senaryoları bir gün çok tutacak. biliyor. o gün bir türlü gelmiyor lakin.
alman bir kızla evlendi. bir çocuk yaptı. ot kesmiyordu, kokain pahalıydı. meth en uygun zihin patlatma yoluydu. her junkie gibi, o da onu seçti.
hakkında konuşan herkesin ne mal olduğunu biliyordu. düşmeye başladığının farkındaydı. sözlerini tutamadı, eşinden ayrıldı.
umuda aşık olan her kadın, sorumsuzluk karşısında ayrılığı seçerdi zaten. o aptallara umut verecek her kelimeyi ezberlemiş olan ahmet gibiler de, sadece ölümünü geciktirirdi.
bir kadın daha, bir kadın daha... tek derdi son senaryosu. 2 yıldır yazıyor. 49 kilo oldu. meth onun kabusu oldu. yüzü gözü yamuldu.
arada alman eski eşinden olan çocuğunu görüyor. ağlıyor. eşiyle kavga ediyor. korkuyor ondan hepsi. acıyor da.
pişmanlıkları yüzünden, sözlerini tutamadığı için kimsenin yüzüne bakmak istemiyor. gittikçe kabuğuna çekildi. onu tanımayan kadınlara açılıyor sadece. çünkü yalanlar söyleyebiliyor. baştan, en baştan, hep aynı hikayeler.
kadınlar ona bir süre katlanıyor. bu kısır döngü sürüyor. tek umudu o senaryo.
böyle insanlar vazgeçmek istemez kendi içinde. intikam alacakları o büyük başarıyı bekler. hayat onları daha da yutar. gerçeklikten koparlar. uyarıcı maddeler tek dostları olur.
masanın etrafındaki eski arkadaşları, an gelir "aman salla ahmet'i neşemize bakalım" der.
her düşen insanın hikayesinden bahsetmek kısa sürmelidir. kimse o kadar buhranı kaldırmaz. yaşayanı da anlamaz.
sadece, yanımızda oturan hatuna caka satmak için ve ahmet'ten daha başarılı olduğumuzu kanıtlamak için o adamın düşüş hikayesini kullanmalıyızdır 15 dakikalığına. kusura bakmasın artık. biz tutunmayı seçen pislikleriz.
devamını gör...
2.
:dd cidden bu hikayeleri seviyoruz da sebebi düşmekten haz mı alıyoruz acaba ondan mı oluyor bilmiyorum.
devamını gör...
3.
gurur duyuyorum kendimle, gözlerimden öpüyorum çaktırmadan.
bir mazi ki bitmez. yazılır yeniden.
bir mazi ki bitmez. yazılır yeniden.
devamını gör...
4.
herkesin kafa öndedir. görüşülmeden geçen süre boyunca herkes yanındakine anlatacak kadar keder getirmiştir yanında.
ve diğer koltuklarda sipariş için garsonun masalarına uğramasını bekleyenler için diğer bekleyenlerin bir önemi yoktur.
alt tarafı hepimizde 'nereye kadar gidecek' korkusu ve gelecek atakları var. kana karışacak alkolü alıp çıkacağız lan. ama dedikodu iyi işte. "şu adam kesin manyaktır" demek haz veriyor. kaybedenlerin hikayeleri üzerine konuşmak mutlu ediyor. 'olumm mehmet'e ne olmuş böyle' girizgahları boldur böyle masalarda.
çünkü biz her zaman onlardan daha iyiyiz. bizden kötü birini bulunca abanmak lazım. çünkü kendimizi teselli etmemiz lazım bizden daha kötü olduklarını düşündüklerimizle.
ve diğer koltuklarda sipariş için garsonun masalarına uğramasını bekleyenler için diğer bekleyenlerin bir önemi yoktur.
alt tarafı hepimizde 'nereye kadar gidecek' korkusu ve gelecek atakları var. kana karışacak alkolü alıp çıkacağız lan. ama dedikodu iyi işte. "şu adam kesin manyaktır" demek haz veriyor. kaybedenlerin hikayeleri üzerine konuşmak mutlu ediyor. 'olumm mehmet'e ne olmuş böyle' girizgahları boldur böyle masalarda.
çünkü biz her zaman onlardan daha iyiyiz. bizden kötü birini bulunca abanmak lazım. çünkü kendimizi teselli etmemiz lazım bizden daha kötü olduklarını düşündüklerimizle.
devamını gör...
5.
(bkz: katarsis)
devamını gör...
6.
düşen insanın, benden daha düşkünleri de var neyse ki diyerek ayağa kalkma motivasyonu.
devamını gör...
7.
başkalarının hüzünleri bizlere mutluluk verir. karda kayıp düşen adam bile bizim için yolda yürümesini bilmeyen insandir. şöyle söyleyeyim; rahmetli sakıp sabancı'nın engelli oğlu ile ilgili anlattıklarını bilirsiniz. şu kadar araba fabrikam var ama oğluma bir tane araba hediye edemiyorum derdi sağlığında. işte biz bu babanın çaresizliğinden nemalaniyoruz. onun kadar paramız ve buna bağlı olarak saadetimiz yok ama çok şükür evlatlarımız otomobil kullanabiliyor.
o yüzdendir insan insanın kurdudur demeleri.
o yüzdendir insan insanın kurdudur demeleri.
devamını gör...