1.
en iyi yönetimden ziyade iyi yönetim yoktur. yönetilenlerin içinde yönetenlerden memnun olanlar gibi memnun olmayanlarda olacaktır. yönetimi nitelendirecek olursak eğer ne ile ölçütlendireceğimiz önemlidir. yönetilenlerin refahının yüksek olması mı, yönetilenlerin yöneticilerden memnun olma oranları mı veya yapılan hizmetler mi kriterdir en iyi yönetim biçimini belirlemede?
illa toplumsal düzeni sağlayacak bir devlet düzeni olacaksa eğer bu yöneticileri kimlerin seçeceğini, nasıl seçeceğini ve hangi niteliklere sahip olması gerektiğini tartışmak gerekir. eğer yönetici adaylarını halk seçecek ise halkın en iyi yöneticiyi seçeceğini bilebilir miyiz? yönetici adayı olmak için hangi şartları taşımak gerekir? aday olabilmek için hangi yollar izlenir? günümüzde milletvekili adayları parti süzgecinden geçtikten sonra milletvekili adayı olurlar ve insanlar genelde milletvekillerine değil milletvekillerinin mensup olduğu partiye oy verirler. bu da yozlaşmaya yol açar. yönetici seçilirken nicelikten çok niteliğe dikkat edilir ise toplum kendini bir adım daha ileriye taşıyabilecektir.
bana göre yönetici kadrosu belirli yetkinlikleri taşıyan, genç kadrodan oluşan (mümkünse 30 yaş altı), kendinden sonraki nesili düşünebilen, hata yaptığında özür dileyebilen ve istifa edebilecek olmanın bilincinde olan, alanında uzman kişilerden oluşmalıdır. bu da ancak toplumun genelinde olabilecek ahlak rönesansı ile mümkündür. yani öncelikle zihinlerimizin değişmesi gerekir.
toplumun refahının sağlanması, kalkınmanın güçlendirilmesi için yöneticilerin oy maksimizasyonu ile değil halkın refahını arttırma ve toplumsal gelişimi hızlandırma amacı ile hareket etmelidir. iktidar kaygısı güdenler toplumun geleceğine yön veremezler. halk her zaman en doğru kararı veremeyebilir. ancak bu sistem oturtulduğunda kötü yönetici gelse bile toplumun gelişimine engel olamayacaktır sadece hız kaybettirecektir.
illa toplumsal düzeni sağlayacak bir devlet düzeni olacaksa eğer bu yöneticileri kimlerin seçeceğini, nasıl seçeceğini ve hangi niteliklere sahip olması gerektiğini tartışmak gerekir. eğer yönetici adaylarını halk seçecek ise halkın en iyi yöneticiyi seçeceğini bilebilir miyiz? yönetici adayı olmak için hangi şartları taşımak gerekir? aday olabilmek için hangi yollar izlenir? günümüzde milletvekili adayları parti süzgecinden geçtikten sonra milletvekili adayı olurlar ve insanlar genelde milletvekillerine değil milletvekillerinin mensup olduğu partiye oy verirler. bu da yozlaşmaya yol açar. yönetici seçilirken nicelikten çok niteliğe dikkat edilir ise toplum kendini bir adım daha ileriye taşıyabilecektir.
bana göre yönetici kadrosu belirli yetkinlikleri taşıyan, genç kadrodan oluşan (mümkünse 30 yaş altı), kendinden sonraki nesili düşünebilen, hata yaptığında özür dileyebilen ve istifa edebilecek olmanın bilincinde olan, alanında uzman kişilerden oluşmalıdır. bu da ancak toplumun genelinde olabilecek ahlak rönesansı ile mümkündür. yani öncelikle zihinlerimizin değişmesi gerekir.
toplumun refahının sağlanması, kalkınmanın güçlendirilmesi için yöneticilerin oy maksimizasyonu ile değil halkın refahını arttırma ve toplumsal gelişimi hızlandırma amacı ile hareket etmelidir. iktidar kaygısı güdenler toplumun geleceğine yön veremezler. halk her zaman en doğru kararı veremeyebilir. ancak bu sistem oturtulduğunda kötü yönetici gelse bile toplumun gelişimine engel olamayacaktır sadece hız kaybettirecektir.
devamını gör...
2.
adalet olmadıktan sonra yönetimin hiçbir önemi yok. alın şimdi demokrasi ile yönetiliyoruz ama adalet yok , ne anladık bu işten. demokrasinin de zaafı bu işte , seçim manipüle oldu mu hoşgeldin oligarşi.
yönetimler eğitim ve adalet ile korunacak , yoksa küllün kömür-makarna.
yönetimler eğitim ve adalet ile korunacak , yoksa küllün kömür-makarna.
devamını gör...
3.
anarşidir. lakin mihail bakunin ayısı iyi açıklayamamıştır kendisini.
devamını gör...
4.
ya krallar filozof olmalı ya da filozoflar kral olmalı. platon bu işi aristokratlara bırakmıştır ve bence de olması gereken budur fakat günümüz şartlarında yetersiz kalacağı kesindir.
bu yüzden en ideali sosyalizmdir. en azından fakir olsak da hep beraber oluruz.
bu yüzden en ideali sosyalizmdir. en azından fakir olsak da hep beraber oluruz.
devamını gör...
5.
tayyibiyet. yersen.
devamını gör...
6.
bir başkan olmalı ama yapacağı her eylemde halkın fikirlerini almalı. halkı ilgilendiren şeylerde kendi başına karar vermemeli. meclisteki bütün insanların oylarına saygı duymalı. herkese eşit davranmalı. ayrımcılığa hileye hurdaya başvurmamalı. halkını ayrıştırmamalı. eğitime önem vermeli. (böyle bir yönetim var mı? sanmam.)
devamını gör...
7.
gelişmiş ülkelerde cumhuriyet ve demokrasidir. bizim gibi geri kalmış 3.dünya ülkelerindeyse aydın, soylu, eğitimli bir hanedan tarafından yönetilen mutlak monarşi sistemi en uygun sistemdir. seçme seçilme hakkı bu ülkeye cidden fazladır. atatürk keşke yeni bir hanedan kursaydı ve dini bir güç de elde etmek için halifeliği kendi üstüne alsaydı. demokrasinin ülkeyi nasıl bir yıkıma getirdiğini hep birlikte gördük. demokrasi cahil halkların elinde korkunç bir intihar aracına dönüşür.
devamını gör...
8.
anarşizmle erişilen şekildir.
devamını gör...