yazar: enver gökçe
yayım yılı: 2012
toplumcu şair enver gökçe'nin kendi yaşamını ve yaşadığı zorlukları anlattığı önsözü ile birlikte yayına sunduğu şiirlerini içeren bu kitapta şair, mücadelesine yakından tanık olma fırsatı veriyor.
yayım yılı: 2012
toplumcu şair enver gökçe'nin kendi yaşamını ve yaşadığı zorlukları anlattığı önsözü ile birlikte yayına sunduğu şiirlerini içeren bu kitapta şair, mücadelesine yakından tanık olma fırsatı veriyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 20.02.2024 20:14 tarihinde açılmıştır.
1.
1920-1981 yılları arasında yaşayan toplumcu gerçekçi akımı mensubu türk şair ve yazar enver gökçe'nin yazmış olduğu 168 sayfalık eser.
düştüm bir öylesi çekilmez derde, ne ölümü düşünürdüm
ne yaşamak korkusu
ne sır aradım her şeyde
ne gariplik var serde
ne kara sevda, ne sevmek
ne sevilmek arzusu
artık her şarkı dokunur
bana bu şehirde.
düştüm bir öylesi çekilmez derde, ne ölümü düşünürdüm
ne yaşamak korkusu
ne sır aradım her şeyde
ne gariplik var serde
ne kara sevda, ne sevmek
ne sevilmek arzusu
artık her şarkı dokunur
bana bu şehirde.

devamını gör...
2.
1920/ 1981 yılları arasında yaşamış toplumcu gerçekçi türk şair ve yazar enver gökçe imzalı eser; 2012 yılında yayınlandığı bilinmektedir.
kitap hakkında konuşmak gerekirse;
şiirleri oldukça özgün buldum, bu kitabı yarım bıraktığımı hatırlıyorum, o yüzden yeniden başlamak ve bitirmek istedim.
enver gökçe'nin kendine has bir şiir dünyası var, toplumcu gerçekçi bir çizgide ilerlediği için şiirlerinin kişisel olmayacağı ön yargısının etkisinde fazla kalmamak gerekiyor, topluma hitap ettiği kadar kendi duygularını da şiire dâhil etmeyi ihmâl etmiyor.
şiirleri iyi buldum, mutluluk kokan şiirler değildi belki ama insanın unuttuğunu sandığı şeyleri hatırlatan, iç sızlatan, etkileyen bir yanı vardı bana kalırsa.
sevda, dayanmak, ayrılık, ölme isteği, ölümden korkmamak, ümitsizliğe kapılma ve her şeye rağmen yaşamaya devam etmek gibi durumların şiirlerin yapısında yer aldığını söylemek mümkün olacaktır.
şairin içinde olduğu veya farkına vardığı şeyleri edebî olarak yansıtma biçimi fena değildi.
ölüme ve ayrılığa dair olan şiirleri, dizeleri diğer şiirlere kıyasla daha can alıcı buldum,
etkileyici bulduğum birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.

can yoktu ki sevdalara düşe
yoktun ki haber ulaşa.
ah gidenler gelir mi geri?
artık her şarkı dokunur bana bu şehirde.
üçten, beşten, senden geride kalan değilim..
şu tank altındaki senin sevdiklerin mi?
ölem ben ölem kuytularda
gitme dayanamam..
kitap hakkında konuşmak gerekirse;
şiirleri oldukça özgün buldum, bu kitabı yarım bıraktığımı hatırlıyorum, o yüzden yeniden başlamak ve bitirmek istedim.
enver gökçe'nin kendine has bir şiir dünyası var, toplumcu gerçekçi bir çizgide ilerlediği için şiirlerinin kişisel olmayacağı ön yargısının etkisinde fazla kalmamak gerekiyor, topluma hitap ettiği kadar kendi duygularını da şiire dâhil etmeyi ihmâl etmiyor.
şiirleri iyi buldum, mutluluk kokan şiirler değildi belki ama insanın unuttuğunu sandığı şeyleri hatırlatan, iç sızlatan, etkileyen bir yanı vardı bana kalırsa.
sevda, dayanmak, ayrılık, ölme isteği, ölümden korkmamak, ümitsizliğe kapılma ve her şeye rağmen yaşamaya devam etmek gibi durumların şiirlerin yapısında yer aldığını söylemek mümkün olacaktır.
şairin içinde olduğu veya farkına vardığı şeyleri edebî olarak yansıtma biçimi fena değildi.
ölüme ve ayrılığa dair olan şiirleri, dizeleri diğer şiirlere kıyasla daha can alıcı buldum,
etkileyici bulduğum birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.

can yoktu ki sevdalara düşe
yoktun ki haber ulaşa.
ah gidenler gelir mi geri?
artık her şarkı dokunur bana bu şehirde.
üçten, beşten, senden geride kalan değilim..
şu tank altındaki senin sevdiklerin mi?
ölem ben ölem kuytularda
gitme dayanamam..
devamını gör...