erkek hakları manifestosu

nerdeyse kafasız nick ukdesidir.
1980'li yıllarda, feminizme bir tepki olarak doğmuştur. amacı erkekleri korumak ve erkeklere yönelik toplumsal ayrımcılığı kaldırmaktır.
ülkemizde de erkekler, yaşadıkları acı durumlar nedeniyle zaman zaman yoğun haksızlıklara uğramaktadırlar.
örneğin bir erkek, evlilik dışı bir çocuk sahibi olduğunda toplum dışına itilmekte, evlilik dışı ilişki hallerinde ise toplum tarafından yoğun şekilde baskı görmektedir.
tüm bunlar, güzide erkeklerimizin yaşam kalitesini de düşürmektedir.

erkek şiddeti de ülkemizdeki en büyük sorunlardan biridir. bir erkek, gece tek başına sokakta gezemez, istediğini giyemez duruma gelmiştir.

maddi anlamda da aileyi geçindirmek erkeklere yüklenen bir görev haline gelmiştir. kötü gözle bakılan erkeklerimiz bunca baskı altında zor koşullarda yaşamaktadır.

göz yaşları içerisinde olanları okudum. ne yapsam, nasıl yapsam da bu manifestoya katılsam dedim. ama ne yapalım, ben erkek değildim, hayatı pamuklara sarılmış bir kadındım ve onları anlamam, bu uğurda en önde saf tutmam imkansızdı!..

hayır, icabında, en önde de saf tutardım ama erkekler bakalım, bu durumu kabul edebilir miydi? bizim de haklarımızı savunacak güzide bir kadın elçimiz var artık, bizim de sırtımız yere gelmez* diyebilir miydi?..
bilemiyorum, gözyaşlarım faydasız aziz dostlar... sizleri yeteri kadar anlayıp empati kuramam ama kurduğum sempatiyle bu manifesto için gerekirse kendimi siper ederim...
kalın sağlıcakla...
yüce odin yardımcımız olsun...

t: bir manifesto...*

öncelikle birçok erkek, kendi günlerini dahi bilmiyor. onlara buradan hatırlatalım. (bkz: 19 kasım dünya erkekler günü)
buradan başlayalım, sonra gerisi gelir.
bir de bir kampanya başlatalım: traş bıçak ve köpüklerinden kdv oranı alınmasın.