1.
halil cibran’ın ermiş kitabının devamı niteliğinde yazdığı, ölümünden sonra yayımlanan kitabıdır. okunmasını önerebileceğim bir kitap, tabii ermiş okunduktan sonra okunmalı bence. kitapta ana karakter el mustafa’nın “ermiş” kitabında ayrıldığı mekana, çocukluğunu geçirdiği annesinin bahçesine geri dönmesi ve 9 müritiyle buluşması, müritlerine ayrılıktan, yalnızlıktan, zamandan, insanla doğayı birleştiren bağlardan söz etmesi konu alınır. ermiş’in aksine cibran bu kitabını fransızca yazmış, tabii bu tercihinin nedenini bilemiyorum.
kitapla alakalı kişisel yorumlarıma gelecek olursam, ermiş’ten daha güzel hazırlanmış bir kitap olduğunu düşünüyorum. hatta okuduğum cibran kitapları arasında en beğendiğim bu kitap oldu. daha içten geldi bana şahsen. ayrıca kitap bana cibran’ın ölümünün yaklaştığını hissedip buna göre kitabı hazırladığı hissiyatını verdi, hele sonu...
kitapla alakalı kişisel yorumlarıma gelecek olursam, ermiş’ten daha güzel hazırlanmış bir kitap olduğunu düşünüyorum. hatta okuduğum cibran kitapları arasında en beğendiğim bu kitap oldu. daha içten geldi bana şahsen. ayrıca kitap bana cibran’ın ölümünün yaklaştığını hissedip buna göre kitabı hazırladığı hissiyatını verdi, hele sonu...
devamını gör...
2.
ingilizce adiyla the garden of the prophet olan kitap halil cibran tarafindan yazilmistir ancak olumunden sonra 1933 basilmistir.
kitaptan şiirde paylaşmak isterim.
karanlıklar üstünüze çöktüğünde şöyle deyin:
“bu karanlıklar henüz doğmamış şafaktır;
her ne kadar gecenin doğum sancıları
içime dolsa da
tepelere doğan şafak bana da doğacaktır.
kitaptan şiirde paylaşmak isterim.
karanlıklar üstünüze çöktüğünde şöyle deyin:
“bu karanlıklar henüz doğmamış şafaktır;
her ne kadar gecenin doğum sancıları
içime dolsa da
tepelere doğan şafak bana da doğacaktır.
devamını gör...