evi yanmayanlar keşke bizim de evimiz yansa diyecek

ciddiyetsiz bir davarın açıklamasıdır. bazen düşünüyorum madımakta şairleri yakmış adamlara ağaçlar yanmasın, doğa zarar görmesin diyoruz... gerizekalı falan olabiliriz.

muhatap olmak zorunda bırakıldığımız adamlara bakın ya. özellikle şu birkaç gündür yaşananlar inanılmaz gerçekten. koca bir nesil sadece bunların yargılanacakları günün umuduyla yaşıyor. bu insanlara yaşattıklarınızı yaşamadan ölmezsiniz umarım.

"...canı cehenneme başkasının yangınıyla
evini ısıtıp yemeğini pişirenin.

bahçesine dek gelen alevleri
şehrayin sanan aptalın..."

mide bulandırıcı insan tipi. gitsin kendi evini yaksın çok meraklıysa arkadaş

sonra ekledi kredi olarak ev borçlarını ödeyecekler.senin yıllarca verdiğin emek tek bir günde yok olmuş.geçmişi zaten yakılan halkı geleceğine de göz dikiyolar.trajikomik.

bir insanın evi ne kadar eski olursa olsun bu sözü söyleyemez. çünkü o evde yaşanan iyi kötü anıların yok olmasını kimse istemez. bunu söyleyen "kişi" aynı şeyleri yaşasaydı bu sözleri söyleyebilecek miydi acaba? ne diyeyim allah ıslah etsin.

eskiden “eğitim şart”derdik, şimdi “insanlık şart” diyoruz. bu nasıl bir geriye gidiştir böyle?

umarım tüm mal varlığın kül olup 20 yıl toki kredisi ödemen dileğiyle.

yansa da oralara bir güzel saray, otel, kafe yapsak dimi çakal seni.

adam uyanık gerçekten.

birşey diyecek gibi oluyorsunuz sonradan kelimelerimi sana ziyan edemem diye susuyorsunuz. ne yapsın yani bu adam cahilin cehaletin can bulmuş hali ise ? ne demek istediğini anlatamayan birine de vurmayız herhalde .

yani böyle bir karakter bozukluğu, halsiyetsizlik ne bileyim bunun tanımı yok bakkalda satılan 50 kr lik jölenin daha çok benliği vardır diye düşünüyorum

hayatımda mesleğim gereği çok beyinsiz insan gördüm (mecazi anlamda) lakin bu kadar 'beyinsizce' konuşan adam ender adamdır, nadirdir. bu tarz adamların ciddi anlamda koruma altına alınması lazım. ürememesi falan lazım.

bu cümleyi kuran zatın evinin hatta evlerinin yanması vesilesiyle aynı acıyı tatması büyük temennimdir ya rab.

bir teselli cümlesi sanırım?
yere düşen dizleri kanayan çocuğa ağlarsan şeker almam demek gibi bir şey mi bu?
ah şu iletişememek ah şu uslüp bilmezlik ah şu ben makam sahibiyim istediğimi söylerimcilik ve ah şu bizim tepki bile veremeyişimiz.

her sabah uyandığımda diyorum ki acaba şuara sadece düşünerek hangi vatan hainliğini yaptım. sonra bakıyorum haznemde 3, 5 tık. çok şükür bugünde boş geçilmemiş diyorum.

nasıl oluyor da konuşanlar değil daha doğrusu neyse işte ben söylemeyeyim siz anlayın... biz konuşmayanlar, konuşamayanlar, sadece düşünebilenler ki sanıyorum yakında bununda bir karşılığı olacak yiyor bu yaftayı?

artık benim aklım almıyor. bir boşluğun içindeyim. sosyal medya kullanmıyor, tv izlemiyorum bu girdapta daha fazla can çekişmemek için. ama içim çekiliyor.

bu memelekti bu hale getirenlere ne denebilir? heh elinize sağlık(!)

simcity yazılımıyla toplum üstünde felaket testi yapıyor sanki.

sığırlık nedir nasıl sığır olunur sorusuna bu durum çok güzel bir şekilde örnek olur. o küçük beyinlerinden neler geçiyor görüp duyuyoruz.

kusura bakmayın ama buna sıçtım üstüne de tüy diktik deyiminin,canlı örneği denir.

insanların yuvası, hayvanı, tarlası, ormanı yanmış, sokakta kalmışlar dımdızlak. beş nüfusa iki somun ekmek alıyor yanmış evinin merdiveninde kara kara düşünen amcam. sonra vicdansız belediye başkanı (!) dalga geçer gibi bunları söylüyor ve gülüyor. evet gülüyor bir de gevrek gevrek.

bir sonraki seçimde bu arkadaşın ne kadar oy aldığını takip edeceğim.

az önce gördüğüm çok güzel özetlemiş bir post.