fare üzerinden deneyler yapılması

tıp çalışanlarının yapmış olduğu deneylerdir. fare ölürse ölsün zaten, canı falan yok yani onun!

yazıktır. tecavüz suçlularını kullansalar ya deneyler için.

covid aşılarının denemelerinde de gerçekleştirilmiş eylem, durum.

asıl amacı çok hızlı üreyebilmeleridir, yapılan deneyin gelecek nesillere olan etkilerini çok daha erken görebilme imkanı verir, yani asıl değerleri sayılarının çok oluşu değil, nesil sayılarının çok hızlı artmasıdır.
düşünsenize; deneyin bir galapagos kaplumbağası üzerinde yapıldığını, deneyin sonucunu 150-200 yıl sonra alırsınız.

fare değil rat'tır yani sıçan.
hiç de masum hayvanlar değillerdir. sindirim yolu kısa olduğu için dışkılarını yiyerek iki kez sindirim yapar.
stres koşullarında kanibalizm davranışı görülür.
laboratuvar fareleri özel bir soydan üretilir. vücutları melanin pigmenti üretemediği için kürkü beyaz gözleri kırmızıdır. gözlerinin rengi kırmızı değildir. gözdeki damarların içinde geçen kanı görüyoruz. aynısı eskiden flaşlı fotoğraf makinelerinde de oluyordu.
sıçanlar yaban hayatında ölürler.
sıçanlar çok iyi göremez. çok güçlü koku alırlar. bıyıkları çok hassastır. hava akımlarını hissederler.
sıçanlar kör oldukları için elinize aldığınızda ısırma davranışı gösterirler. eğer bir laboratuvar faresi tarafından ısırıldıysanız sorun yok.
sıçanlar nocturnal canlılardır. güveler, kediler, vampir yarasa gibi canlılar geceleri aktiftir.
sıçanlar doğal hayatta patojenitesi yüksek virüs ve bakteri taşıyan vektör canlılardır. şehir yaşantısında kanalizasyonda, çöplerde, evlerin kiler ve mutfaklarında yaşarlar. dışkılarını bulana kadar sizinle yaşadıklarını anlamazsınız bile. oldukça sessiz hayvanlardır.
sıçanlar çok küçük boşluklardan geçebilirler. kafatasının sığdığı her boşluktan geçebilirler.
sıçanların sevilecek yanları yoktur. idrarı çok pis kokar. evcil hayvan olarak asla eve almazdım. bulabildiği her şeyi kemirmeye çalışır.
sıçanların dişleri sürekli uzar. eğer bir şeyler kemirmezseler dişleri çok büyür ve ağızlarını açamaz hale gelirler. açlıktan ölürler.

fare değil sıçan (rat). hayvanlar üzerinde tabi ki deney yapacağız. sizin demokrasi, sınıfsız toplum, hümanizma, inanç özgürlüğü dediğiniz şeyler yüzünden toplumlar geriye gidiyor. yeni teknolojilerin, yeni tedavi yöntemlerinin, henüz bilmediğimiz hastalıkları 'bilmek' için deneyler yapmalıyız. bu deneyler pek tabi canlılar üzerinde kontrollü şartlarda yapılmaktadır. sıçanlara laboratuvarda devletin bana baktığından daha iyi bakılıyor. deneyleri etkilemesin diye özel diyetler uygulanıyor. öyle kedi köpek maması vermiyorlar hayvanlara. kafeslerinde az birey bulunuyor. rekabete girmiyor. bu yüzden de yamyamlık olmuyor.
hayvanseverler istedikleri zaman gidip deney hayvanları yetiştirme merkezlerini ziyaret edebilir. şeffaflık ilkesi gereği kapıları hep açıktır.

bu sıçanların tek iyi yanı doğada sürüngen, kuş ve memeli populasyonunu besliyor, toprağı havalandırıyor, tohumları taşıyor. doğadaki sıçanlara kimsenin dokunduğu yok.

o çok medeni batı avrupa ülkelerinde tarladaki sıçanları av köpekleriyle katlediyorlar. toprağı işleyecekleri zaman sıçan yuvaları bozuluyor. kaçışan sıçanları av köpekleri boğarak öldürüyor. çiftçiler bunu yapmak zorundalar aksi halde siz hayvansevicilerin boğazından tahıl ürünü geçmez. ormanlara, sokak köşelerine bıraktığınız kuru mamalar nasıl yapılıyor sanıyorsunuz?

burada hayvan duyarı kasacağınıza gırtlağınızı ve uçkurunuzu tutmayı öğrenin. insan nüfusu arttıkça daha çok tarım alanına ihtiyaç oluyor. daha çok betonarme konuta ihtiyaç oluyor, şehirler büyüyor.
durduk yere sinir ettiniz beni. neymiş, insan hayatı önemli miymiş? önce toplumda adaleti tesis edeceksiniz ondan sonra idam cezasıyla, doğum kontrolüyle, planlı büyümeyle refahı tesis edeceksiniz.
uçkurunu tutması gerekenler de bu ülkede ilk başta kürtler. sonra misafir statüsündeki afgan, suriyeli falan. dokuz kardeş büyükşehre gelip çalışınca fırsat eşitliği diye bişey olmuyor. robotlar hayatımıza girdiğinde işsizlikten ne halt yersiniz merakla bekliyorum.

doktorların fareleri öldürme ihtimali ile yapmış olduğu deneydir. "farelere etki etmezse insanlar üzerinde kullanabiliriz" kafası ile yaşarlar. bilakis hayvan düşmanıdır bu doktorlar.

niye farelerin kullanıldığını düşünmek lazım önce kolay hızlı ve çok döl verebildiği ve insan dna sına yakın olduğu için fareler üzerinde deney yapılmakta ortada yani ne suç var ne suçlu. yani şimdi fareler üzerinde deney yapılamaz günahtır vs gibi konulara girmeyin ona bakarsan ağaçlarda canlı her yıl binlerce ağaç kesilip kağıt israf ediliyor veya da patlıcanda canlı o zaman onu da yemeyeli cinayet bu mantığa göre böyle bişey olabilirmi?.

belki de fareler bizim üzerimizde deney yapıyordur dedirten durum. *

sırf deney için tıp fakültelerinin* araştırmaları için özellikle yetiştirdikleri hayvanlar vardır.
o dediğiniz fareden çok hamster'dır.

fare deneyleri sayesinde tıpa kazandırılmış ilaçları kullanırken de bunu düşünsenize.
hatta kullanmayın. fare üzerinde denendi bu vahşiliği boykot edin. zırzırzır