#araştırma-inceleme
orijinal adı : feminism is for everybody: passionate politics
yazar : bell hooks
yayım yılı : 2020
feminizmin yaygın olarak bilinen "erkek karşıtlığı" olmadığını, cinsiyet ayrımcılığını ve baskıyı sona erdirmeye yönelik bir hareket olduğunu anlatan kitaptır. ırkçılığın ve sınıfsal ayrımların yanlışlığını vurgulayan kitapta, gerçek dayanışmanın ve var olmanın yöntemleri vurgulanmaktadır.
yazar : bell hooks
yayım yılı : 2020
feminizmin yaygın olarak bilinen "erkek karşıtlığı" olmadığını, cinsiyet ayrımcılığını ve baskıyı sona erdirmeye yönelik bir hareket olduğunu anlatan kitaptır. ırkçılığın ve sınıfsal ayrımların yanlışlığını vurgulayan kitapta, gerçek dayanışmanın ve var olmanın yöntemleri vurgulanmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "armysuzy" tarafından 06.02.2021 19:52 tarihinde açılmıştır.
1.
t: bell hooks'un ilk olarak 2000 yılında yayınlanan kitabının ismidir. orijinal ismi ''feminism is for everybody''dir.
yazar, kısa bir girişten sonra feminizmi ''feminizm cinsiyetçiliği, cinsiyetçi sömürüyü ve baskıyı sona erdirmeye çalışan bir harekettir.'' sözleriyle tanımlıyor. bu sözlerden, feminizmin erkek düşmanlığı olmadığını ve sadece kadınlar için de var olmadığını anlıyoruz. zaten bence feminizm'i çok yanlış anlayıp yanlış bir şekilde temsil eden fazla kişi var günümüzde. feminizm, sadece tüylerini almamak ya da 'bayan demeyeceksin' demek olamaz. daha büyük amaçları var lakin dediğim gibi günümüzde hem yanlış temsil edilmesinden hem de ön yargıdan dolayı yanlış anlaşılıyor.
feminizm, erkekleri ya da kadınları değil, düşüncelerinde yer edinen ve doğdukları andan itibaren kendilerine cinsiyet rolü empoze edilen cinsiyetçiliği eleştiriyor. yazar, bu cinsiyetçiliğin sadece kadınları etkilemediğini, erkekleri de fazlaca olumsuz etkilediğinden bahsediyor. tabii bu hareketin içerisinde zaman zaman kendi çıkarını düşünenler olmuş, bazı sarsılmalar yaşanmış ve amaçlarını tam olarak aktaramamışlar fakat ataerki medyanın da feminizmin yanlış lanse edilmesinde çok büyük payı olduğu vurgulanıyor.
yazarın cinsiyetçilik, eşitsizlik, ataerki kavramı gibi konuları, başka konulara da değinerek (ırkçılık, sınıf eşitsizliği vb.) yazması ve yalın bir dil kullanması hoşuma gitti. zaten yazar, literatürde feminizm ile ilgili anlaşılır, yalın dille yazılan bir eser bulunmadığından bu kitabı yazmaya karar vermiş ve adına da ''feminizm herkes içindir'' demiş.
yazar, kısa bir girişten sonra feminizmi ''feminizm cinsiyetçiliği, cinsiyetçi sömürüyü ve baskıyı sona erdirmeye çalışan bir harekettir.'' sözleriyle tanımlıyor. bu sözlerden, feminizmin erkek düşmanlığı olmadığını ve sadece kadınlar için de var olmadığını anlıyoruz. zaten bence feminizm'i çok yanlış anlayıp yanlış bir şekilde temsil eden fazla kişi var günümüzde. feminizm, sadece tüylerini almamak ya da 'bayan demeyeceksin' demek olamaz. daha büyük amaçları var lakin dediğim gibi günümüzde hem yanlış temsil edilmesinden hem de ön yargıdan dolayı yanlış anlaşılıyor.
feminizm, erkekleri ya da kadınları değil, düşüncelerinde yer edinen ve doğdukları andan itibaren kendilerine cinsiyet rolü empoze edilen cinsiyetçiliği eleştiriyor. yazar, bu cinsiyetçiliğin sadece kadınları etkilemediğini, erkekleri de fazlaca olumsuz etkilediğinden bahsediyor. tabii bu hareketin içerisinde zaman zaman kendi çıkarını düşünenler olmuş, bazı sarsılmalar yaşanmış ve amaçlarını tam olarak aktaramamışlar fakat ataerki medyanın da feminizmin yanlış lanse edilmesinde çok büyük payı olduğu vurgulanıyor.
yazarın cinsiyetçilik, eşitsizlik, ataerki kavramı gibi konuları, başka konulara da değinerek (ırkçılık, sınıf eşitsizliği vb.) yazması ve yalın bir dil kullanması hoşuma gitti. zaten yazar, literatürde feminizm ile ilgili anlaşılır, yalın dille yazılan bir eser bulunmadığından bu kitabı yazmaya karar vermiş ve adına da ''feminizm herkes içindir'' demiş.
devamını gör...
2.
feminizm, kadınlara erkeklerle eşit fırsatlar ve haklar vermeyi amaçlayan bir harekettir. yıllar geçtikçe feminizm, erkekler kadar kadınlar arasında da daha popüler hale geldi. ancak, hepsi feminizm kavramından yana değil. bazıları hareketin bölücü ve zarar verici olduğuna inanıyor. diğerleri, feminist fikirlerin genel olarak topluma faydalı olup olmadığını sorguluyor. bununla birlikte, feminizm iyi bir şey mi?
kadınların feminizm tarafından güçlenmesi, hareketin en başından beri bellidir. kadınlar, 1873'te new york'ta ilk feminist örgütün başlatılmasında etkili oldular. ayrıca duygular bildirgesi ve ulusal kadına oy hakkı derneği tüzüğü gibi feminist hareketin birçok temel belgesini de yazdılar. amerika'da susan b. anthony, kadınlara oy hakkı verilmesine yardımcı oldu; lucy stone eşit boşanma yasaları için savaştı; ve elizabeth cady stanton, kadınların mülkiyet hakları için savaştı. tüm bu erken dönem feministler, günümüzün güçlü kadınlarının yolunu açtı.
tüm iyiliğine rağmen, feminizmle ilgili hala sorunlar var. bazıları feminizmin kadınları erkeklere ve çocuklara karşı şefkatli ve özverili olmaktan caydırdığını iddia ediyor. kadınlar sadece bir erkek tarafından sevilebileceğini hissedebilir ya da bir erkeğin sevgisini ancak onu aldatarak ya da ondan çocuk yaparak elde edebilir. dahası, bazıları feminizmin kadınları, erkeklerin ilgisi söz konusu olduğunda nankör olmaya teşvik ettiğini iddia ediyor. kadınlar şikayet veya arzu duymadan erkeklerin dikkatini çekmeyi seçebilirler ama çoğu bunun için eşit ücret ister. bu tür bir sorun, erkekler ve kadınların ilişkiler söz konusu olduğunda farklı ihtiyaçları olduğu için ortaya çıkar.
bazıları feminizmi erkek üstünlüğü veya ataerkillikle karşılaştırarak eleştirir. bu, erkeklerin sosyal, ekonomik ve cinsel ilişkilerde kadınlar üzerinde güç sahibi olduğu eski bir ataerkil sistemdir. karşılaştırma yerinde çünkü hem erkek üstünlüğü hem de feminizm, cinsiyetler arasında eşitliği teşvik ederken kadınları eziyor. bu nedenle, kadınları baskıdan kurtarmak istiyorsak her iki sisteme karşı da savaşmak önemlidir.
feminizmle ilgili hala sorunlar olsa da, genel olarak, dünya çapında milyonlarca kadının yaşamını iyileştiren iyi bir hareket olduğu kanıtlanmıştır. kadınlar, toplumsal cinsiyetle ilgili yeni fikirleri öne çıkararak güçlendi ve bu fikirler tarih boyunca kültürü büyük ölçüde etkiledi. öte yandan, büyük gelişmelere rağmen, toplumun kadınlara erkeklere kıyasla nasıl davrandığı konusunda hala sorunlar var. zihin, beden ve ruhta gerçek cinsiyet eşitliğini sağlamak için feminizm gereklidir.
kadınların feminizm tarafından güçlenmesi, hareketin en başından beri bellidir. kadınlar, 1873'te new york'ta ilk feminist örgütün başlatılmasında etkili oldular. ayrıca duygular bildirgesi ve ulusal kadına oy hakkı derneği tüzüğü gibi feminist hareketin birçok temel belgesini de yazdılar. amerika'da susan b. anthony, kadınlara oy hakkı verilmesine yardımcı oldu; lucy stone eşit boşanma yasaları için savaştı; ve elizabeth cady stanton, kadınların mülkiyet hakları için savaştı. tüm bu erken dönem feministler, günümüzün güçlü kadınlarının yolunu açtı.
tüm iyiliğine rağmen, feminizmle ilgili hala sorunlar var. bazıları feminizmin kadınları erkeklere ve çocuklara karşı şefkatli ve özverili olmaktan caydırdığını iddia ediyor. kadınlar sadece bir erkek tarafından sevilebileceğini hissedebilir ya da bir erkeğin sevgisini ancak onu aldatarak ya da ondan çocuk yaparak elde edebilir. dahası, bazıları feminizmin kadınları, erkeklerin ilgisi söz konusu olduğunda nankör olmaya teşvik ettiğini iddia ediyor. kadınlar şikayet veya arzu duymadan erkeklerin dikkatini çekmeyi seçebilirler ama çoğu bunun için eşit ücret ister. bu tür bir sorun, erkekler ve kadınların ilişkiler söz konusu olduğunda farklı ihtiyaçları olduğu için ortaya çıkar.
bazıları feminizmi erkek üstünlüğü veya ataerkillikle karşılaştırarak eleştirir. bu, erkeklerin sosyal, ekonomik ve cinsel ilişkilerde kadınlar üzerinde güç sahibi olduğu eski bir ataerkil sistemdir. karşılaştırma yerinde çünkü hem erkek üstünlüğü hem de feminizm, cinsiyetler arasında eşitliği teşvik ederken kadınları eziyor. bu nedenle, kadınları baskıdan kurtarmak istiyorsak her iki sisteme karşı da savaşmak önemlidir.
feminizmle ilgili hala sorunlar olsa da, genel olarak, dünya çapında milyonlarca kadının yaşamını iyileştiren iyi bir hareket olduğu kanıtlanmıştır. kadınlar, toplumsal cinsiyetle ilgili yeni fikirleri öne çıkararak güçlendi ve bu fikirler tarih boyunca kültürü büyük ölçüde etkiledi. öte yandan, büyük gelişmelere rağmen, toplumun kadınlara erkeklere kıyasla nasıl davrandığı konusunda hala sorunlar var. zihin, beden ve ruhta gerçek cinsiyet eşitliğini sağlamak için feminizm gereklidir.
devamını gör...